Diyarbakır’da 35 yıldır hurdacılık yapan Fuat Bedirhanoğlu, hurdacılık mesleğinin ekonomiye katkı sağladığını, topladıkları hurdaları ayrıştırarak fabrikalara sattıklarını belirtti.

Sanayilerde kullanılan hammaddelerin büyük bir kısmını temin eden hurdacılık mesleği, geri dönüşümle ekonomiye büyük katkı sağlıyor. Ekonomi döngüsü içerisinde geniş bir alana sahip olan hurdacılık mesleği, hammadde erişimini kolaylaştırıp, maliyeti düşürüyor.

Büyük sanayilerde kullanılan hammaddelerin büyük bir kısmını temin eden hurdacılık mesleği, ekonomiye büyük katkı sunuyor.

Gelir payı oldukça yüksek olan meslek, kentleşmenin yoğun olduğu yerleşim yerlerinde daha hareketli. Sokaklarda el arabaları ile toplanan hurdalar, hurda depolarında ayrıştırma ve pressleme işlemlerinden sonra demir-çelik fabrikalarına gönderiliyor.

Çıkış yeri Mardin olan hurdacılık mesleği zamanla rağbetini düşürmesinden sonra Niğde’de ün kazanmıştır.

Diyarbakır’da 35 yıldır hurdacılık yapan Fuat Bedirhanoğlu, mesleğin durumunu İLKHA’ya anlattı.

Hurdacılık mesleğinin ekonomiye katkı sağladığını ifade eden Bedirhanoğlu, topladıkları hurdaları ayrıştırarak fabrikalara sattıklarını belirtti.

Hurdacıların hem vatandaşa hem de belediyeye faydası olduğunu dile getiren Bedirhanoğlu, “35 yıldır hurdacılık yapıyorum. Biz daha önce köylerde çerçilik yapıyorduk, at arabasıyla veya minibüsle daha sonra dükkân açmaya başladık. Şu an büyük esnaflardan hurda alıyoruz, çerçilerde bize hurda getiriyor. Aldığımız demir hurdaları İskenderun’da bulunan bir demir-çelik fabrikasına gönderiyoruz. Alüminyumları İstanbul, Kahramanmaraş ya da çeşitli illerdeki fabrikalara gönderiyoruz. Metalleri ise Gaziantep ya da Ankara’daki fabrikalara gönderiyoruz. Bizim hem belediyelere hem de halka faydamız var. Bunları biz sokaklardan toplamasak bunlar hepsi çöp olarak gider.” dedi.

“Bazı vatandaşlar mesleğimizi garipsiyor”

Bazılarının hurdacılık mesleğini hor gördüğünü söyleyen Bedirhanoğlu, “Plastiğin tonunu fabrika 4-5 bin TL alıyor ama benden aldığında tonunu 2 bin TL’ye alıyor. Onun için bizim esnafa faydamız çok oluyor. Kütük demirin tonunu fabrika 2 bin TL’ye alıyor, biz ise tonunu 700 TL’ye alıyoruz, 75 liraya fabrikaya satıyoruz. Yani hem fabrikaya, hem de vatandaşa faydamız oluyor. Bazı vatandaşlar mesleğimizi garipsiyor. Bize ‘Hurdacılık da nedir?’ diyerek hor görüyorlar ama hurdacıların çok faydası var. Aslında hurdacıların mesleği Mardin’dir. Mardinliler hurdacılığı çıkardılar ondan sonra Niğdeliler el attı ve şu anda piyasa onların elindedir.” ifadelerini kullandı.

“Biz vergimizi ödüyoruz, işçilerin sigortasını ödüyoruz ama adam ufak yerde dükkân açıyor ne ruhsatı ne de vergisi var”

Ruhsatsız hurdacıların arttığına da dikkati çeken Bedirhanoğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Mahalle arasında ruhsatı olan olmayan herkes hurdacılık yapıyor. Bundan dolayı biraz sıkıntı yaşıyoruz. Biz vergimizi ödüyoruz, işçilerin sigortasını ödüyoruz ama adam ufak yerde dükkân açıyor ne ruhsatı ne de vergisi var. Benim de kazancım aynı, onunda kazancı aynı ama o vergi ödemiyor ve ruhsatı yok.”

“Yetkililerden bize hurdacılar sitesi açmasını istiyoruz”

Son olarak yetkililere Diyarbakır’da hurdacılara yönelik bir sitenin açılması talebinde bulunan Bedirhanoğlu, “Bizim şu anda sıkıntımız hurdacılara ait bir sitenin olmamasıdır. Yetkililerden bize hurdacılar sitesi açmasını istiyoruz. Ben birkaç sefer yetkililere bu talebimi ilettim. Hatta 5 yıl önce Geri Dönüşümcüler Derneğini açtık ama başarılı olamadık. Biz kaç sefer Eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Osman Baydemir ve Vali beyle görüşmeye gittik ama bize herhangi bir yer vermediler. Şu anda mahallerin arasında hurdacılık yapıyorlar, bu sıkıntılıdır. Hem onlar için, hem de vatandaşlar için bu sıkıntıdır. Yetkililer bize hurdacılar sitesi açsalar çok memnun oluruz.” diye konuştu.

İLKHA