Üzerine yemin edilen gün ve gecelerin içerisindeyiz. Fecre ve on geceye diye kasem eden Allah, Zilhicce'nin bu içinde olduğumuz ilk on gününü farkında olarak geçirmemizi diliyor. Peki, neyin farkındalığı? Evet, özellikle bu on günde Hz İbrahim'in ve Al-i İbrahim'in (İbrahim'in ailesi) yaşam tarzını yad edip “Tevhidi bireyler ve aileler”e dönüşmemiz Yüce yaratıcı tarafından murat ediliyor.

Hac,  Say, Safa ve Merve, Umre, Kurban ibadeti ve Bayram günlerindeki tekbirlerin hepsi ve özellikle Lebbeyk Allahumme Lebbeyk diyerek sana geldim Allah'ım demeyi insanlık hep bu aileden yani Al-i İbrahim'den öğrenmiştir.

Hz İbrahim'i özellikle bu günlerde gündemimize alıp her yerde işlemek ve İlahi metotla ailemizi, toplumumuzu İbrahim aleyhisselamın milletine dönüştürmeliyiz. Kur'an'ın birçok ayetinde bu yüce peygamberden bahsedilir. Özellikle, imamlarımız, hatiplerimiz, STK'lar hatta ve hatta başbakan ve cumhurbaşkanı başta olmak üzere ülkemizin bütün millet vekilleri bu yüce peygamberin hayatından kesitler çıkarmalı ve milletimize anlatmalıyız. Tek millet diyen cumhurbaşkanı, İbrahim aleyhisselamın da tek millet dediğini hatırlamalı ve hatırlatmalıdır. Bütün Müslümanların tek bir milletten olduğunu ''Milleti İbrahim'' olduğunu hatırlamalıyız. Küçükken camide İmam Efendi hepimize birden sorar derdi ki: ‘''Kimin milletindensiniz?'' tabi bize önceden ezberlettiği cevap ile hep beraber var gücümüzle ‘'İbrahim'in milleti'' derdik.

İşte gelin hep beraber bu günlerde İbrahim aleyhisselamı gündeme taşıyalım. Sosyal medya da dahil en çok işlenen konu İbrahim aleyhisselam olsun. İbrahim aleyhisselamı anlama etkinlikleri sadece Urfa'da düzenlenmesin. Bütün şehirlerimiz Zilhicce ayı içinde Hz İbrahim'i anma etkinlikleri ile ihya olsun.

Biz de bu yazımızda Kuran'ın birçok yerinde farklı yönleri ile öne çıkan İbrahim aleyhisselamın bir duasını sizlerle paylaşmak istedik. Kalbe güç veren, hayata anlam katan sırları içinde barındıran bu üç cümlelik dua Şuara süresinde 83-84-85. Ayetlerinde geçiyor. Der ki İbrahim aleyhisselam : ‘'Rabbim bana hüküm ver! Ve beni Salihlerin arasına kat./Benim için sonradan gelecekler içinde lisan-ı Sıdk ile anılmayı nasip et. / Beni Naim cennetlerine varis kıl.''

Ne kadar güzel bir dua! Allah'tan hüküm yani ilim ve hikmetle beraber olacak bir yöneticilik istiyor. Aslında herkes yöneticidir. Yani bir anne çocuklarının, baba hanım ve evlatlarının, bir öğretmen öğrencilerinin, iş veren işçilerinin ve toplumun büyük kesiminin yükünü sırtlanan başbakan, cumhurbaşkanı toplumun yöneticisidir. Yönetici olan Salihlere katılmayı, Salih insanlara benzemeyi sürekli rabbinden niyaz etmelidir. Bakın eğer bir baba çoluk çocuğuna namazı, tesettürü ve Allah'ın diğer emirlerini öğretmeyip uygulatmazsa kıyamet günü sorumluluğunu taşıdığı kişiler yakasına yapışacaktır. Bir anne evlatlarını Allah'ın istediği gibi yetiştirmezse Kıyamet günü evlatlarınca horlanacaktır. Bir başbakan ve cumhurbaşkanı eğer toplumunu ve milletini ıslah etmez, Allah'ın istediği şekle koymak için mücadele vermezse Kıyamet günü çok zor anlar yaşar.

Bakın birçok baba mal ve servet biriktirerek çocuklarına gelecek hazırladığını zanneder. Peki, İslami terbiye almamış, namazsız, niyazsız olan bir evlat vefat eden babasının malını gafletle yer üstelik hayırla da yad etmez mi? Allah için herkes bir kendine sorsun:'' Acaba bugün ölsem kim beni nasıl hatırlar? Lisane sıdk denilen hayırla yad edilmek bana nasip olur mu? Yoksa unutulup gider miyim? Allah rahmet etsin onun sayesinde rabbimize ibadet etmeye başladık, onun vesilesi ile ülkede adalet sağlandı diyecek kişiler bıraktık mı arkamızda?

Buradan bütün babalara ve annelere seslenelim: Kimseye gücümüz ve sözümüz yetmese de bari evlatlarımızı İbrahim aleyhisselam gibi yetiştirelim ve bizi hayırla yad edecek ve ettirecek evlatlar bırakalım. O zaman da ölsek de gam yemeyiz. Peygamberimizin annesi ölüm esnasında oğluna yaptığı nasihatte ne diyordu? ''Oğlum ölsem de gam değil. Çünkü beni hayırla yad ettirecek bir oğul bıraktım ardımdan. ‘' diyerek huzur içinde gözlerini hayata yumuyordu. Ey ölümlü nefisler! Hayata gözlerimizi yummadan önce hayırla anılmayı sağlayacak işler yapalım, der hepinizi Allah'a emanet ederiz.

Selam ve dua ile…