İhtiyarlar, eski bayramlara hasret kaldı
Eski bayramları ve toplumun sahip olduğu İslami edep ve kültürü özlediklerini ifade eden yaşlı vatandaşlar böyle bir toplumda artık yaşamak istemediklerini ifade ettiler.
MUŞ-Yaşlılar eski bayramları ve eski günleri özlüyor. Eski bayramların ayrı bir havasının olduğunu, şimdilerde ise bayram geldiğinde bayram olup olmadığını anlayamadıklarını söyleyen 81 yaşındaki Hacı Ahmet Güler, insanın, bu günün toplumunda artık yaşamak istemediğini söyledi.
"Eski bayramları çok özlüyoruz''
Yaşadıkları eski günleri anlatırken gözleri dolu dolu konuşan Hacı Ahmet, eskiyi ve eskiye olan özlemini şu ifadelerle dile getirdi:
"Eski bayramları çok özlüyoruz. Eskiden bayram geldiğinde halkın içerisinde ayrı bir hava, ayrı bir güzellik oluşuyordu. Her kes birbirini ziyaret eder birbirini sorardı. Bayram geldiğinde bütün köy halkı içinde büyük bir sevinç ve coşku yaşanırdı. Bayram günü koca köyün bir veya 2 evinde yemek hazırlanır, tüm köy halkı o evlerde yemek yerdi. Yaşadığımız o dönemin bayramları ile bu günün bayramlarını kıyasladığımızda dünya kadar fark görüyoruz. Eskiden sıkıntılar çoktu doğrudur fakat huzur vardı. Yoksulluğa rağmen hayat çok güzeldi. İnsanlar arasında yardımlaşma, dayanışma ve samimiyet vardı. Bir insanın bir sıkıntısı olduğunda bütün köy halkı birleşir onun o sıkıntısını biran önce gidermeye çalışırdı. bu gün ise ücret almadan, en mağdur bir fakire dahi yardım edilmiyor fakat o zaman yapılıyordu'' diye konuştu.
"İnsani ve İslami değerlerimizi yitirdik maalesef''
Bugünün toplumunda merhamet ve edebin yok olduğuna da dikkat çeken Hacı Ahmet Güler; "edep tamamen ortadan kalkmış. Eskiden büyüklerin oturduğu bir ortamda çocuklar hayalarından dolayı oturamazlardı fakat şimdiki çocuklar büyüklük küçüklük diye bir şey bilmiyorlar. Babamızın karşısında çocuklarımızla ilgilenmeye haya ederdik. Bayanlar bir erkek veya bir yaşlı ile karşılaştıklarında hayasından dolayı elindeki çocuğunu karın üzerine bırakırdı. O yaşlı insan geçip gitmeden çocuğunu kucağına almazdı veya o yaşlı insan bayanın çocuğunu yerden kaldırması için bayana sırtını çevirir, bayan çocuğunu alıp gidinceye kadar yüzünü çevirmezdi. İnsanlar arasında edep ve haya kalmadığı için toplum bozuldu. Sahip olduğumuz bütün insani ve İslami değerlerimizi yitirdik maalesef'' dedi.
"Bu yaşananlar kıyametin yakın olduğunun alametleridir''
Özellikle bayanların çarşı pazarda serbest bir şekilde dolaşmalarının tehlikesine ve toplumda meydana getirdiği manevi tahribata dikkat çeken Güler; "bizim zamanımızda bayanların zaruri bir işi olmadıkça kesinlikle çarşı pazarlara çıkmazlardı. Şimdi çarşıya çıkıyorsunuz erkeklerden çok kadın var. Bir resmi daireye gidiyorsunuz tamamen kadın. Siz ona bakıyorsunuz o size... hakimiyet kadınların eline geçmiş. Kadın olmayan bir başbakan bir de Cumhurbaşkanımız kaldı. Bence bu yaşananlar kıyametin yakın olduğunun alametleridir'' şeklinde konuştu.
"İnsan bu toplumda artık ne kalmak ne de yaşamak istiyor''
Eski zamanlarda insanların manevi değerlere verdikleri öneme de değinen Güler; "bizim zamanımızda bir yerde toplu olarak oturulduğunda İslam'dan bahsedilmedikçe başka konulara geçilmezdi. Şimdi böyle bir şey kalmadı artık. Camiye, cemaate ve ibadete olan aşk ve şevk daha fazlaydı. Caminin olmadığı yerlerde köy halkı evlerde toplanır cemaatle namazlarını kılarlardı. İlme ve Alimlere çok değer verilirdi. Doğrusu insan bu toplumda artık ne kalmak ne de yaşamak istiyor'' dedi.
Hacı Ahmet Güler bütün yaşananların toplumdaki İslami anlayış, kültür ve geleneğin yok olmasından kaynaklandığını söyledi. İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.