İki yoldan uzun olanını tercih eden kimse seferî sayılır mı?
Yolculuk halinde namazların kasr edilmesi Allah’u Teâlâ’nın kullarına sadakası olarak nitelendirilmiştir
Yolculuk halinde namazların kasr edilmesi Allah’u Teâlâ’nın kullarına sadakası olarak nitelendirilmiştir (Ebu Dâvud). Hanefi mezhebi hariç cumhura göre seferi olan kimse kasr ile birlikte ayrıca öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazlarını cem’ şeklinde de kılabilir.
Bir kimsenin, varacağı istikamete doğru gidebileceği iki yol varsa ve bu iki yoldan biri sefer mesafesinde olup diğeri değilse sırf ruhsattan istifade etmek için değil de güvenlik, yolun rahat olması, yol üzerinde birilerini ziyaret etmek hatta gezi amacıyla dahi olsa uzun yolu seçtiği taktirde namazları kasr ederek kılması caizdir. Ancak sırf kâsr etmek için uzun yolu kullanırsa namazları kısaltmaz. Bu durum, kısa yoldan gittiği halde sağa-sola gidip-gelerek yolu sefer mesafesine çıkarmaya benzer (Muğni'l-Muhtâc I, 731). Söz konusu bu hüküm oruçlunun iftar edip etmemesi için de geçerlidir.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.