Bir ülkeye musallat olan sömürgeci, emperyalist güçler ilk önce o ülkenin gençliğine el uzatır. Gençliği saptırmaya, uyuşturmaya, ele geçirmeye çalışır. Emperyalist güçler için en büyük tehdit bilinçli bir gençliktir çünkü. Uyanık, bilinçli, düşmanını bilen, bilgili, gününü ve olayları okuyabilen, toplumunun geleceğiyle ilgili, endişe sahibi, yaratılış gayesinin farkında olan, kendisiyle ve Rabbiyle barışık, nefsani arzularının esiri olmamış bir gençlik sömürgeci güçlerin emel ve hedeflerini kursağında bırakır, projelerini akamete uğratır.

Zamanımızın en büyük sömürgeci gücü olan Batı bunu bildiği için birinci hedef olarak gençliği seçmiş, gençliği saptırmaya çalışmaktadır. Sahip olduğu modern imkânlarla bu saldırıyı çok yönlü sürdürmektedir. Gençliğe yönelik sürdürülen ahlaki yozlaştırma faaliyetlerinin yanı sıra ideolojik, kültürel, inançsal, akidevi saptırma çabaları da devam etmektedir.

Batıl ideolojilerle gençliğin imanını çalıp değersizleştirme, Merhum Ali Şeriati’nin tabiriyle eşekleştirme, beyinlerini iğfal edip sömürüye hazır hale getirme projelerini hızlandıran Batılı şeytani güçler son zamanlarda Deizm diye bir kavram üreterek piyasaya sürdüler.

Deizmi modern bir ideolojiymiş gibi pazarlamaya çalışan Batılılar, süslü püslü kavram ve ifadelerle gençliği iğfal etmeye çalışmakta, bu yolla genç nesli Allah’tan, İslam’dan, haktan koparma amacı gütmektedirler. Aslında yapılan gizli bir Ateizm faaliyetidir. Deizm, ateizmin kardeşidir çünkü. Deistin ateistten bir farkı yok. İkisi de Allah’ı, Allah’ın buyruklarını, İslami değer ve öğretileri hayatlarından dışlamakta, Allah’sız, İslam’sız, Peygamber’siz bir yaşamı tercih etmektedir.

Deizmi piyasaya süren Batı burada sinsi bir şeytanlık yaparak bu iğrenç inançsal sapkınlığa yeni bir isim vererek modern bir ideoloji diye yutturmaya çalışmaktadır. Böylece çağdaş olma, modern olma sevdasındaki bilinçsiz nesilleri çalabileceğini düşünmektedir.

Hâlbuki Deizm ilkel, bayat bir ideolojidir. Allah’a isyan eden ilk putperestlerden beri varlığını sürdürmüş, tarihte değişik adlar altında tekrar tekrar piyasaya sürülmüş bir hezeyanlar yığınıdır. Hiçbir bilimsel değeri olmayan, ilkel, nefsani arzularına köle olmuş sapkın yığınların iğrençliklerini meşrulaştırmak için geliştirdikleri bir savunma mekanizmasıdır.

Deizm nedir veya Deist kime denir? Argümanları nedir? Deistler kendilerini şöyle tanımlar: Biz Allah’a inanıyoruz. Evet, Allah var. Ancak Allah bizi yarattıktan sonra serbest bırakmış, bizden el çekmiştir. Kendi hayatımızı kendimiz tanzim ederiz. Allah bize karışamaz! Canımız nasıl istese öyle yaşarız. Allah’ın bize şunu yapın, şunu yapmayın deme hakkı yoktur. Bizim için kanunlar koymasını, helal ve haramlar tayin etmesini kabul etmeyiz. Zaten öyle bir şey de yok.  Allah’ın buyrukları diye bize dayatılan şeyler kendilerini Peygamber ilan edenlerin (haşa) söyledikleridir. Ne Peygamberler vardır, ne de kutsal kitaplar?

Deizm dedikleri şey ilk insandan bu yana Allah’ın Peygamberlerini inkâr eden, sapkınlık ve azgınlıklarında inat eden müşriklerin, putperestlerin, kâfirlerin en önemli argümanlarından biriydi. Peygamberlerine kafa tutan azgın kavimlerin birçoğu bu argümana sarılmışlardı.

Mekkeli müşrikleri anlatan Kur’an ayetlerine baktığımız zaman onların da aynı argümana sarıldıklarını görürüz. Onlar da Allah’a inandıklarını ama Allah’ı hayatlarına karıştırmak istemediklerini, canları nasıl isterse öyle yaşayacaklarını söylüyorlardı.

Kısacası Deizm, bilgisizlik ve cehalet içinde yüzdüğü halde bilgi satmaya kalkışan, aydın geçinen, kandırılmaya müsait genç beyinleri modern, çağdaş kültür masallarıyla uyuşturmak, iğfal etmek isteyen emperyalist güçlerin piyasaya sürdükleri, ancak geçmişi ilk insan kadar eski olan ilkel, bayat bir hezeyanlar yığınıdır.