İNCE İNCE TEHDİT

Seçimden sonra Muharrem İnce'nin Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı bir hamlede bulunması bekleniyordu.

Ama beklenenden daha sakin davrandı İnce.

Kendisi yüzde otuz, Kılıçdaroğlu'nun CHP'si ise yüzde yirmi iki oy alınca ve Kemal Bey kameraların karşısına geçip başarısız olmadığını söyleyince İnce'den beklenen “Düşmüş de düşmüş, düşmüş de düşmüş; ama ben başarısız değilim, diyor” şeklinde bir açıklamaydı.

Öyle olmadı.

Teşkilata sakin olun talimatı verdi İnce ve Kılıçdaroğlu'na “onursal başkanlık” teklif ederek ayrılmasını istedi.

Kılıçdaroğlu, yemekte konuşulan şeylerin açığa vurulması için “siyasi nezaketsizlik” dedi ve hamleye hazırlandı.

Ufukta yeni bir kurultay görünüyor şimdi.

Acaba bir Aziz Yıldırım-Ali Koç kapışması mı yaşanacak yoksa üçüncü kez Kılıçdaroğlu'nun karşısına çıkıp yine yenilen Muharrem İnce için “Yenilmiş de yenilmiş, yenilmiş de yenilmiş” diye yeni bir slogan mı geliştirilir.

İnce pes etmiyor, Kılıçdaroğlu ise bırakmaya niyetli değil.

Yani kavga kızışacak.

Tabii şöyle de bir iddia var.

İnce, bir büyükşehir adaylığına tav olup kavgadan vazgeçerse kara bulutlar dağılabilir.

Ama göründüğü kadarıyla Muharrem İnce, kıran kırana bir kavgaya niyetlenmiş.

Kılıçdaroğlu halen başarısız olmadığını, bu yüzden de kurultaya gerek olmadığını söylüyor.

Ama işi zor.

Birinci parti olamamışsın,

Cumhurbaşkanı seçtirememişsin,

5-6 puanlık oyun kontrollü ya da kontrolsüz başka partilere gitmiş,

Ama başarısız değilsin öyle mi?

Eğer Baykal'ın başına gelenlerin bir benzeri Muharrem İnce'nin de başına gelmezse Kılıçdaroğlu'nun bu sefer işi çok zor.

KATİLLERİN KAHRAMANI

Filistinli Abdulfettah eş-Şerif'i yaralı bir halde yerde yatarken başından vurup öldürmekten suçlu bulunan ve hapis cezası alan israil askeri Elor Azaria, tahliye olduktan sonra sivil işgalciler tarafından kahraman gibi karşılanmış.

Tabii bu haber basında şaşkınlık ifadeleri ile beraber veriliyor.

Ama yanlış!

Uluslararası hukuk ve siyaset kurumlarının katiller ve teröristler tarafından yönetildiği bir dünyadan söz ediyoruz.

Şunu iyi biliyorum ki, ona göstermelik cezayı veren Siyonist terör şebekesinin yargısı da onu kahraman olarak görüyordur.

TİCARET SAVAŞLARI

Amerikan Başkanı Donald Trump'ın Amerikalı üreticileri ve devleti koruma amaçlı olduğunu iddia ettiği ithal ürünlere yüksek vergiler getirme uygulaması karşı hamleleri de beraberinde getirdi.

Kanada, Meksika, Çin ve AB üyesi ülkeler Amerikan ürünlerine vergiler koyunca bu durum Amerikalı ihracatçıları rahatsız etmeye başladı.

Avrupa'dan ve Çin'den ardı ardına yeni hamleler geliyor.

Her türlü manipülasyon ve kirli algıya açık bir “Ticaret savaşları” dönemine giriyoruz gibi.

Amerika'nın bu savaşta müttefiki yok!

Bir tarafta ticari anlamda daha da kazanayım diyen bir Amerika, diğer tarafta dünyadaki kirli operasyonlara milyar dolarlar harcayan bir Amerika...

Ticaret savaşlarından Amerika kaybeder.

Sermaye daha rahat çalışacağı ve daha çok kâr edeceği yere gider ve misillemeler tümüyle devreye girerse kaçışlar başlar. Aksi takdirde yüksek üretim maliyetleri ve gümrük vergilerinden dolayı ihracat yapılamaz, ürünler elde kalır, üretim durur, işten çıkarmalar başlar.

Trump gitmezse gelecek olan tablo bu!