Partisinin Bitlis İl Teşkilatı Gençlik Kolları tarafından düzenlenen seminere katılan HÜDA PAR Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, insanların yapıcı olabilecekleri gibi toplumu ifsad edici davranışlar içerisinde de bulunabileceklerini söyleyerek gençlere önemli tavsiyelerde bulundu.

İslam coğrafyası ve özellikle Kürdistan’da cereyan eden olaylar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Şahin, yaşanan bu acı gelişmeler karşısında HÜDA PAR gençliği olarak hak adına söyleyecek sözlerinin olması gerektiğini belirtti.

Şahin, bu olumsuz gidişat karşısında yapılabilecek bir şeylerinin olmasının ehemmiyet arz ettiğini söyleyerek bu konuda alınması gereken tedbirler ve çözüm önerileriyle ilgili bilgilendirmede bulundu.

İnsanı yeryüzünün en şerefli mahlûkatı olarak yaratan Allah’ın, insanlara büyük sorumluluklar yüklediğini hatırlatan Şahin, Allah’ın verdiği gücü hayırda kullananların adaleti, şerde kullananların ise zulmü tesis edeceklerini söyledi.

Şahin, “Dolayısıyla insanlar yapıcı olabilecekleri gibi ifsad edici bozucuda olabilirler. İnsanlık tarihi boyunca Allah’ın emirlerini yerine getirerek bir güce ulaşanlar, toplumu adaletli bir şekilde yönetmişlerdir. Ama bunun aksini yapanlar ise zulüm getirmişler. Bu gücü hayır yolunda kullandığında adaleti, şer yolunda kullandığında ise adaletsizliği, zulmü tesis edersin.” dedi.

“Peygamberimiz büyük bir medeniyet inşa etti”

Bu gün ümmetin durumun içler acısı olduğunu ve bu gidişatın hiçte iç açıcı olmadığını belirten Şahin, asr-ı saadet olarak insanlık tarihine damga vuran Hz. Muhammed’in döneminden örnekler vererek konuşmasına şöyle devam etti:

“Büyük zulümlerin ve uzun süren savaşların yaşandığı, medeniyet adına hiçbir şeyin kalmadığı bir dönemde, Peygamberimiz büyük bir medeniyet inşa etti. Zira Peygamberimiz hayır adına hareket ederek adaleti temsil ediyordu. Ya hayır ehli güçlenerek adaletle hükmedecek, adaleti sağlayacak, ya da şer güçleri, huzursuzluk ve adaletsizlikle hüküm sürecek. Oysa tarihimiz medeniyet zirveli adaleti ve huzuru sağlamış. Ne oldu da bu gün İslam coğrafyası ağlıyor? Kâbe ağlıyor? Buhara, Semerkant, Horasan, Şam, Sultan Ahmet ağlıyor? Büyük bir medeniyetken, düştüğümüz bu durumu tahlil etmek lazım.”

“Vahye dayalı bilgiden uzaklaştığımız için bu hale geldik”

Müslümanların dini hayatlarının merkezine alarak dünya zevkine, sefasına dalmadıkları dönemlerde yükseldiklerine dikkat çeken Şahin, dünyevi zevklerin hayatın merkezine indiği ve hak ile olan bağlantıların zayıflaması durumunda ise İslam âleminin adeta bir çöküntü yaşadığını ve zillete mahkûm olduğunu belirtti.

Son olarak gençlere önemli tavsiyelerde de bulunan Şahin, gençliğin önünde iki büyük yangının olduğuna dikkat çekerek, “Önümüzde iki büyük yangın var. Biri siyasi yangındır ki coğrafyamızı yakıyor. Biri maneviyatsızlıktır ki bu da neslimizi yakıyor.  Onun için gençler! Şu hakikati görün; Avrupa, bilgiden uzak olduğu dönemlerde birbirlerini boğazladı. Bilgiye ulaştılar, cahiliyeden sıyrıldılar adeta kaderleri değişti. Biz de vahye dayalı bilgiden uzaklaştığımız gün bu durumlara mahkûm olduk.  Batı bilgiye yatırım yapıyor ve yaptığı yatırımın karşılığını alıyor.”

HÜDA PAR Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, programın sonunda gençlerden gelen soruları cevapladı.

İLKHA