Yaklaşık bir hafta önce Mersin’in Tarsus ilçesinde vahşice katledilen Özgecan Arslan isimli genç kızın ölümünden sonra toplum psikolojisi, manevi değerlerden yoksunluk ve vahşet görüntülerinin nedenleri tekrar gündeme geldi.

Konuyla ilgili olarak görüşlerini aldığımız Molla Şahap Korkutata; “İslam öncesi Arabistan yarım adasında ‘kız çocukları diri diri gömülüyor’ hele hele kadınlar insan yerine dahi konulmuyordu. Ne zaman ki İslam Peygamberi Hz. Muhammed (as) gelip insanları Kur’an’a davet etti, işte o zaman O’na icabet edenler huzura ve mutluluğa erdi.” dedi.

Yaşanan vahşet olaylarının bir daha tekrar etmemesi için mevcut sistemdeki cezai müeyyidelerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Korkutata,  “Mevcut, yürürlükte olan kanunların caydırıcılığı olmadığı için vahşet olayları devamlı tekrarlanıyor. Cezai yaptırımların bu tür olaylar karşısında artırılması lazım. Bunun da ötesinde, şiddet ve vahşet olaylarını kökten kaldıracak ve insanları ıslah edecek bir sisteme sahip değiliz.” ifadelerinde bulundu.

“İslam öncesi Arabistan’da bugünkünden daha korkunç vahşetler işleniyordu”

Hz. Muhammed’e Peygamberlik gelmeden önce o günkü Arabistan’da bugünkünden daha korkunç vahşetler işlendiğini ifade eden Kokutata, “ O gün kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu.  Kadınlar bir eşya gibi alınıp satılıyordu. İnsan yerine dahi konulmuyorlardı. Güçlüler, zayıfları eziyordu. Böyle bir toplumda haksızlık, adaletsizlik ve hukuksuzluk had safhadayken, Hz. Muhammed (as)  tüm insanlığa bir kurtarıcı olarak geldi ve O’na tabi olanlar kurtulmuş oldu.” dedi.

“Diri diri toprağa gömülen kızlar çocukları, onunla gelmesiyle şereflendi”

Korkutata, “Allah Teâlâ, Hz. Muhammed (as) aracılığıyla öyle bir sistem gönderdi ki, insanlık onunla hayat buldu. Diri diri toprağa gömülen kızlar çocukları, O’nun gelmesiyle şereflendi. Peygamber’in gelişiyle kadınların ayaklarının altına cennetler serildi. Karanlık bulutların kol gezdiği bir dünya, ‘Asrı Saadet’ çağına dönüştü.” ifadelerini kullandı.

“Toplumun ihyası ve inşası ancak ilahi kanunlara uymakla olur”

Toplumun ihyası ve inşası ancak ilahi kanunlara uymakla olacağını ifade eden Korkutata, “Ekonominin ve refah düzeyinin yükselmesiyle toplum düzelmez. Toplum manevi boşluğa gelmez. İnsanların dünya ve ahiret saadeti, huzuru ve mutluluğu İslam’a ve Kur’an’a uymakla olur. Çünkü İslam herkesin hakkını ve hukukunu en güzel şekilde koruyor ve muhafaza ediyor.  Dolayısıyla; başka yerlerde huzur, adalet ve hukuk aramak sıkıntılara çare olmayacaktır.” diyerek maneviyata dikkat çekti.

“6-8 Ekim de Yasin ve arkadaşlarına yapılan vahşete bazı kesimler sesiz kalmıştı”

6-8 Ekim olaylarına da değinen Korkutata, “Geçen Ekim ayında, ellerindeki kurban etini fakirlere dağıtan 16 yaşındaki Yasin ve arkadaşları da vahşice katledildi. Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’a yapılan vahşet, misliyle bu gençlere reva görüldü.  Bugün bu vahşete tepki gösteren bazı kesimler, o gün Yasin ve arkadaşlarına yapılan vahşete karşı sesiz kalmışlardı.” diyerek bazı kesimlerin Özgecan olayına verdikleri tepkinin samimiyetsizliğine dikkat çekti. (Nihat Kanat-İLKHA)