Ülkemiz için çok büyük bir değer ifade eden İnzar Dergisi'ni okuyor musunuz bilmem. Ama bu derginin ülkemiz ve ümmet için çok şeyler ifade ettiğini belirtmek isteriz. Gerek ülke meselelerine olan yaklaşım olsun gerek ümmetin sorunlarına verilen çözümlerin isabeti ehli hakikatin takdirini kazanıyor. Hatta FETÖ, İnzar Dergisi'nin faydalarını hazmedemediği için yanlış değilsem 6-7 yıl önce İnzar dergisine baskın yaptırmış ve bu dergiyi kapatma teşebbüsünde bulunmuştu da Allah fırsat vermedi. Her neyse. Bizim okurlarımızın dikkatini çekmek istediğimiz konuya dönelim.

Malumunuz İnzar dergisi 2 aydır üst üste başyazıda ‘Sosyal medyanın zararları 1 ve 2' diye iki yazı yayınladı. Gerçekten de sosyal medya bağımlılığı almış başını gidiyor. Biz de okurlarımızın bu tehlikeyi gündemlerine almaları gerektiğini belirtmek ve insanımızı bu konuda İnzar dergisi gibi uyarmayı bir insani vazife olarak görüyoruz.

Bakın yaşadığım bir olayla durumun vahametini sizlere izah edeyim: Geçen gün eşimle beraber bir öğretmen arkadaşıma yemeğe gittik. Arkadaşım da eşi de öğretmen ve yeni evliler. Eşime dert yanan hanım efendi şunları söylüyor: ‘Eşim namazlı niyazlı ama kafasını telefondan kaldırmıyor. Zamanımız boşa geçmesin diye televizyon dahi almadık ama bu telefon daha çok zamanı öldürüyor. Bari televizyonu insan birlikte izliyor. Ama akıllı denen şu meretin içine gömülünce kişi gerçek hayattan kopuyor. Ben bu yüzden çok huzursuzum. Aile saadetimizi tehlikede görüyorum.'

Evet, bu hanım efendinin sözleri aslında birçok kardeşimizin eşinin veya çocuklarının serzenişlerinin özetidir. Birçok kişi akıllı denilen telefonun içine gömülerek hayatını zehir ediyor. Zaten İnzar dergisi olayı net bir şekilde tüm boyutları ile anlattığı için okurlarımın İnzar'ın geçen Aralık ve bu Ocak sayısını okumasını rica ediyoruz. Aslında tüm okurlarımızı bu değerli derginin 64 sayfasının tamamını her ay okumalarını isteriz. Çünkü çok değerli bilgiler var. Birkaç yıl bu dergiyi muntazam takip eden bir kardeş, inşallah çevresine nur saçan bir alim olur. Abarttığımı söylemeyin lütfen. Çünkü bu dergiyi takip edip çevresinde değer görmeye başlayan, sözü itibar gören çok kişiye şahit olmuşuz. Bu arada Nisanur'u da unutmayalım. Özellikle bacılarımıza bu dergide de bu ay Sosyal medyanın zararları anlatılmış. Bu derginin de bayanlara çok faydalı olduğunu bi müşahede görüyoruz.

Özellikle Aile ve Sosyal İşler bakanı Fatma Betül Sayan Hanım efendinin internetin ve sosyal medya bağımlılığı ile ilgili bir birim oluşturduklarını ifade etmesi önemlidir. Esrar, eroin gibi maddelerin insanda nasıl bağımlılık yapıyorsa yanlış kullanım sonucu internetin de bağımlılık yaptığını vurgulayan Bakan'ın sözlerini duymak bizi sevindirdi. Çünkü devletin bu durumun farkında olması ve bu bağımlılıkla mücadele etmek için birimler kurması takdire şayandır. Unutmayalım ki devlet hayır için kullanılırsa çok büyük hayırlar işleyen bir güç olur. Şer için kullanılınca da ne kadar tahripkar olduğunu herkes zaten biliyor.

Rabbim millet ve devlet olarak bizlere iyilik üzere olmayı nasip etsin. Bu arada son 40 yılın en kurak kışını yaşıyor olmamız uzmanları korkutuyor. Rabbim ekinlerimizi, hayvanlarımızı, nesillerimizi, şehirlerimizi abat edecek hayırlı yağışlar göndersin.

Selam ve dua ile.