İPE UN SEREN KİM?

İPE UN SEREN KİM?

Mevcut şartlarda Öcalan'ın kongreye katılması söz konusu olamayacağına ve Cemil Bayık da bunu bildiğine göre böyle bir şart ileri sürmesinin “İpe un sermek”ten başka bir izahı var mı?

Hüseyin Kaya / DOĞRUHABER/HABER-YORUM

Dolmabahçe mutabakatı sonrası basın ve siyasetin her kesiminde Pkk'nin  silah bırakması konusu tartışılıyor. HDP'den liberallere kadar birçok yerden umutlu mesajlar gelirken ulusalcı kanat arasında “Bir şeyler olsa da süreç bozulsa” bekleyişi hakim.

KCK'de etkin olan isimlerden ise ne hükümetin ne de beklentiye girmiş olan halkın içini rahatlatacak bir açıklama gelmiyor. Aksine hükümete güvenmediklerini, silahı bırakmayacaklarını tekrar tekrar söylüyorlar. Tabi bu kez de süreci yani barışı bozan taraf olmanın vereceği sıkıntıyla yüzleşme sıkıyor birilerinin canını. O yüzden de doğrudan doğruya süreci bozan taraf olmaktansa karşı tarafı süreci bozmaya kışkırtmak ya da olmayacak istek ve vaatlerde bulunarak iletişimin kopmasını sağlamak en uygun yol gibi görünüyor.

Meselenin tam içine girmeden önce merhum Nasreddin Hoca'dan bir fıkra anlatalım.

Nasreddin Hoca'nın komşularından birisi günün birinde Hoca'ya gelerek çamaşır ipi ister.

Hoca, ipi vermeye pek niyetli olmadığı için bir bahane uydurur:

“Komşum, sen hele biraz bekle, ben bir eşime danışayım” diye komşusunu yanıtlar.

Az bekledikten sonra geri döner. Komşusuna:

“Benim Hatun, ipe un sermiş” der.

Nasreddin Hoca'nın komşusu bu cevaba çok şaşırır:

“Aman Hocam!” diye seslenir. “Hiç ipe un serilir mi?”

Nasreddin Hoca komşusuna gülümser:

“Vermeye gönül olmayınca elbet ipe un da serilir” der.

Şimdi efendim, açık açık konuşalım.

KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık'ın açıklamalarının “İpe un sermek”ten başka bir izahı var mı?

Öcalan'la bizzat görüşmeden silah bırakmayacaklarını söyleyen Bayık, “Apo gelip kongreye katılmadan, gerillayla görüşmeden silah bırakma söz konusu olmaz. Biz Bese Hozat'la eşbaşkanız, biz bile bunu yapamayız.” iddiasında bulunmuş.

Mevcut şartlarda Öcalan'ın kongreye katılması söz konusu olamayacağına ve Cemil Bayık da bunu bildiğine göre böyle bir şart ileri sürmesinin “İpe un sermek”ten başka bir izahı var mı?

Pkk cenahına sorsanız “İç güvenlik paketi” ile sürecin altına dinamit koyanın hükümet olduğunu söylerler.

“Peki, bunca gırgır şamatanın, ortalığı ayağa kaldırmanın anlamı ne?” diye soruyorsanız bence hiç sormayın. Çünkü sorunun iki cevabı var.

Ya görüntü ile asıl arasında çok büyük farklar var, ya da mesele “dostlar alışverişte görsün” kabilinden bir şey.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.