Ayşe CENGİZ
İrade – Motivasyon- İstikrar
Hayatımızı şekillendiren, yön veren en önemli dönüm noktalarımızı oluşturanlardır kararlar. Önemsiz gördüğümüz küçük kararlar, nihayetinde hayatımızı önemli ölçüde etkilemektedir. Sabah kaçta uyanacağımıza karar vermek, günün yüzde kaçının elimizde olduğunu belirler. Hakeza kaçta uyuyacağımız da...
Uyanır uyanmaz ne yapacağımız da bir karardır, hangi üniversiteyi seçeceğimiz de. Öğle vaktini nasıl geçireceğimiz de bir karardır, nasıl bir evde oturacağımızı seçmek de bir karardır. Küçük veya büyük fark etmeksizin hepsi hayatımızı etkilemektedir. Sorun şu ki büyük kararlara verdiğimiz önemi ve onları alırken ki dikkatimizi küçük kararlara vermiyoruz. Hayatımızdaki düzensizliğin en büyük sebeplerindendir bu.
Hayatının küçük bir bölümünü bile yönetemeyenlerin, küçük kararlarını başarıyla veremeyenlerin, büyük kararlarını ne derece başarılı vereceği şüphelidir. Ne yazık ki toplum küçük merdivenlerde takılmış, büyük merdivenlere ulaşamayanlarla doludur. Biyolojik saatini oluşturamamış olanların günün saatlerini yönetmesi mümkün değildir.
Halbuki küçük kararlarımızı mantıklı bir şekilde vererek oluşturacağımız basit rutinler tüm günümüzü belki de tüm hayatımızı güzelleştirecek, her anımıza anlam katacaktır. İnsan başarmaya endekslidir. Gün içinde rutinini başarıyla tamamlamak, vazgeçilmez bir hazdır. Bu hazza alışan insan yaptığı her işe anlam yükleyebilir. Yeter ki rutin oluştursun ve kendisini bundan alıkoyacak her şeyden kurtulsun. Gereksiz insanlar, gereksiz işler ve alışkanlıklar... Hepsi rutine alışmış bir insanın önündeki engellerdir. Bunları en güzel şekilde hayatından çıkartmalı ve rutinini korumalıdır. Tabii günün karşısına çıkaracağı sürprizler, elinde olmayan hastalıklar veya ziyaret ve gezmeler olacaktır. Burada önemli olan günlük rutinine zarar vermeyecek şekilde hayatına bunları almaktır. Zaten bahsi geçen genel hatları çizilmiş, kabul edilebilir farklılıkları içine alabilen esnek ama istikrarlı rutin bir plandır.
İnsan , farklılıkları sevendir. Düzenli olarak bir şeyleri yapmak nefsine zor gelir. Bu durumda devreye nefis tezkiyesi bir başka deyişle irade terbiyesi girmektedir. Var olan rutini korumak için nefsini zorlamalı iradeli olmalıdır. Bu da yaptığı işin önemini ve faydalarını sürekli aklına getirmekle, onu alıkoyacak her şeyden ve her fikirden uzak durmakla, kısacası kendini motive etmekle olur. Rutini tamamlanınca kendine vereceği bir ödül, yapacağı farklı bir etkinlik motive olmaya yardımcı olacaktır. Kısacası motivasyon ve güçlü bir irade bu yolun vazgeçilmezleridir.
Hayatın her alanına dair parçalar olmalıdır rutinimizde. Kur’an okumak da olmalıdır, spor yapmak da. Kitap okuma da olmalıdır, temiz havaya çıkmak da. Ders çalışmak veya fenni alanda okumalar yapmak da olmalıdır, film izlemek de. Kısaca hayatın içinden bir rutin olmalıdır. Hem zihinsel hem bedensel olarak gelişimimizi sağlayacak, bizi her alanda geliştirecek bir rutin olmalıdır. Rutini olan programındaki her parça için zaman bulur ve ekstra durumlar onun bu temel parçalarını sarsamaz. Zamanın yetmemesi gibi bir durum yoktur, zaman ayırmamanın bahaneyle süslenmiş halidir bu.
Velhasıl kelam güzel bir rutin oluşturduktan sonra, zamanı ve olayları kontrol etmek için “İrade terbiyesi, Motivasyon, İstikrar” üçlüsüne sımsıkı sarılmak, hayatın içinden soyutlanmadan, hayat dolu bir şekilde programlı insanlar olmak hepimizin özellikle de Müslümanların görevidir. İradesini terbiye edenlerden, eşrefi mahlukattan olmak duası ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.