Irak’ın başkenti Bağdat ile ülkenin güneyindeki bazı kentlerde 1 Ekim'de başlayan “işsizlik, yolsuzluk ve kamu hizmetinin olmayışı”nın protesto edildiği hükümet karşıtı gösteriler devam ediyor

Protestolardan dolayı başkent Bağdat ile birlikte Zikar (Nasiriyye), Meysan (Amara) ve Babil (Hile) kentlerinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmesine rağmen protestolar devam ederken can kayıpları da artıyor.

 Irak İnsan Hakları Örgütü: 38 kişi öldü, bin 500 kişi yaralandı

Irak İnsan Hakları Yüksek Komisyonu üyesi Ali Ekrem, protestolarda şu ana kadar 38 kişinin hayatını kaybettiğini ve bin 518 kişinin yaralandığını belirtti. Ölenlerden 35 kişinin protestocu, 3 kişinin de polis olduğu belirlendi.  Gösterilerin başından bu yana 216 kişinin gözaltına alındığı, bunlardan 154 kişinin serbest bırakıldığı aktarıldı.

Uluslararası Af Örgütü (Amnesty), gösterilere güvenlik güçleri tarafından sert müdahalede bulunulmasını eleştirirken, halkın gösteri hakkını kullanmasına engel olunmaması çağrısında bulundu.

Başbakan Abdülmehdi protestocuları “haklı” buldu

Irak Başbakanı Adil Abdülmehdi, protestoculara hak vererek hükümetin yozlaşma ile mücadele etmek için daha fazlasını yapması gerektiğini söyledi.

 Devlet televizyonundan açıklamalar yapan Abdülmehdi, göstericilerin iş imkânları ve kapsamlı reformlar istemekte haklı olduğunu söyledi. Irak Başbakanı, yakında tüm Iraklı ailelerin onurlu bir biçimde yaşayabilmeleri için yoksulluk maaşı sağlayacak bir proje sunacaklarını bildirdi.

Abdülmehdi konuşmasının devamında, “Herkes hukukun üstünlüğüne saygı göstermeli ki güvenli ve istikrarlı bir biçimde yaşayabilelim” dedi.

Gösterilerin arka planında ne var?

Ülkede uzun zamandır huzursuzluk devam ediyor. Geçen yıl, ülkenin güneyindeki Basra kentinde alt yapı yetersizlikleri ve yolsuzluklara karşı aylarca devam eden gösteriler düzenlenmişti.

Sokaklarda biriken çöpler insan sağlığını tehdit eder boyutlara ulaştı. Ayrıca her gün meydana gelen ve hayatı ciddi anlamda zorlaştıran elektrik kesintileri var. İnsanlar günde sadece 12 saat verilen elektrikle yetinmeye çalışıyor.

Protestoların ana sebebi ekonomi gibi görünmesine rağmen siyaset sahnesinde de karmaşık bir denklem göze çarpıyor. ABD, 2003'te işgal ettiği Irak'ta yaklaşık 165 bin askeriyle 2011'e kadar varlığını devam ettirdi. 2014'te, DAEŞ'in ortaya çıkmasıyla, ABD yönetimi yeniden asker gönderdi. DAEŞ, 2017'de ülkedeki varlığını büyük ölçüde kaybetse de ülkedeki kargaşa bitmedi.

2018'in Ekim ayında göreve gelen Başbakan Abdulmehdi, yolsuzluğa karşı mücadele edememe, kamu hizmetlerinin eksikliği ve işsizliğe çözüm bulmamakla eleştiriliyor. (İLKHA)