İran, Irak ve Suriye'den IŞİD zirvesi

İran, Irak ve Suriye'den IŞİD zirvesi

İran, Irak ve Suriye dışişleri bakanlarını Tahran'daki aşırılıkçılığa karşı konferansta biraraya getirdi. İran Cumhurbaşkanı da konuklarla özel olarak biraraya geldi

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, "Bölge ülkeleri aralarında anlaşma sağlayıp işbirliği yapabilirse IŞİD gibi İslam karşıtı oluşumlar kısa zamanda ortadan kalkar. Bunun için yabancıların bölgeye müdahalesine ve nüfuz etmesine gerek yok" dedi.

Başkent Tahran'da başlayan Uluslararası "Dünya Aşırılık ve Şiddete Karşı Konferansı"nın açılışında konuşan Ruhani, hükümetlerin işbirliği içerisinde hareket etmesi halinde aşırı grupların kendiliğinden yok olmaya mahkum olacağını belirterek, "Şiddetten arınmış bir dünya ancak hükümetlerin işbirliği yapması halinde mümkün olabilir" ifadesini kullandı.

RUHANİ IRAK DIŞİŞLERİ BAKANI CAFERİ'Yİ KABUL ETTİ

Hasan Ruhani, "Irak'ın istikrar ve güvenliğini kendi istikrar ve güvenlikleri olarak gördüklerini" söyledi.

Ruhani, "Dünya, Aşırılık ve Şiddete Karşı" konferansına katılmak üzere Tahran'da bulunan Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi'yi kabul etti. Basına kapalı gerçekleşen görüşmede, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif de hazır bulundu.

Cumhurbaşkanlığından görüşmenin ayrıntılarına ilişkin yapılan açıklamaya göre; Ruhani, "İran İslam Cumhuriyeti, dini liderden halkına kadar, Irak'ın yanında yer almaya devam edecek. Irak'ın istikrar ve güvenliğini kendi istikrar ve güvenliğimiz olarak görüyoruz. Bu konu, uygulamada da kanıtlanmıştır" ifadesini kullandı.

Caferi de ülkelerindeki terör sorununun en derin yönünün "kültürel boşluk" olduğunu belirterek, "IŞİD üyeleri, insani ve fikri sapma nedeniyle kurbanlarından önce aslında kendi insanlıklarını kurban ettiler" değerlendirmesinde bulundu.

"Şiddetle mücadele yolunun, aşırılık ve şiddetin köklerini yok etmekten geçtiğini" vurgulayan Caferi, şunları kaydetti:

"İran İslam Cumhuriyeti, bölge istikrarı ve güveninin sağlanmasında çok olumlu bir rol oynadı. Terörizmle mücadele konusunda uluslararası koalisyondan daha önde yer aldı. Uluslararası koalisyon kurulmadan önce Irak halkına önemli şehirlerin düşmemesi için yardım etti."

SURİYE DIŞİŞLERİ BAKANI DA İRAN'DAYDI

Hasan Ruhani, Pazartesi günü Tahran'a gelen Suriye Dışişleri Bakanı Velid el Muallim'i kabul etti. Ruhani, Muallim'le görüşmesi sırasında, Suriye'deki muhalif grupları sert bir dille eleştirdi ve 'terörist' olmakla suçladı.

Ruhani görüşme sırasında yaptığı açıklamasında, "Silahlı olan gruplar muhalif değil teröristlerdir. Suriye hükümeti ve ordusu onları yenebilecek ve ülkelerini koruyabilecek kabiliyete sahiptirler. Bu teröristlerin amacı, bölgede şiddeti ve cinayeti yaymaktır. ABD ve onun müttefikleri bu teröristleri destekliyor" ifadelerini kullandı. 

Suriye Dışişleri Bakanı Velid el Muallim dün de İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'le bir araya geldi

RUHANİ'DEN ŞİDDETE KARŞI 10 MADDELİK TEKLİF

Şiddet ve aşırılıkla mücadele etmek, barış ve hoşgörü kültürünü yayabilmek için önemli adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Ruhani, terörizmle mücadele için önerdiği 10 maddeyi şu şekilde sıraladı:

"- Bölgede meydana gelen şiddete destek veren ülkeler, açık dille teröristlerden ayrıldıklarını ifade etmeli ve gruplara dolaylı ya da dolaysız tüm mali yardımlarını kesmeli, şiddet kurbanı ülkelere mali, istihbarat ve askeri yardımda bulunulmalıdır.

- Silahlı saldırılarda yıkılan evlerin, tahrip edilen kutsal mekanların ve alt yapıların onarımı için uluslararası yardım yapılmalı.

- Silahlı grupların fakirlik ve işsizlik gibi sorunlarla beslendiği göz önünde bulundurularak, terör kurbanı ülkelerde işsizliğin çözümü için uluslararası fon oluşturulmalı.

- Dini öğretilerin aşırıcılar ve tekfirciler tarafından tahrip edilmesinin önlenmesi için başta dini okullar olmak üzere tüm eğitim kurumların ve eğitim sisteminin iyileştirilmesi için bölgesel işbirliği yapılmalı.

- Ulusal ve uluslararası basın kuruluşları, silahlı grupların işsiz gençleri suistimal etmelerinin önüne geçmek için kamuoyunu bilgilendirmeli.

- Silahlı grupların siber ve sosyal ortamları propaganda aracı olarak kullanmalarının önüne geçilmesi için işbirliği yapılmalı.

- Silahlı grupların transit yolu üzerinde olan ülkeler, siyasi iradelerini ve gerekli mekanizmaları daha etkili hale getirmeli ve bölgeye güvenlik ve istikrarın geri dönmesi için üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli.

- Uluslararası toplum, özellikle Güvenlik Konseyi başta olmak üzere Birleşmiş Milletler'in daha aktif ve etkin hale gelmesi için gerekli reformların yapılmasını sağlamalı."

Konuşmasının bitiminde 18 Aralık'ın "Aşırılık ve Şiddete Karşı Dünya" günü olarak adlandırılmasını da öneren Ruhani, "Böylece hem dünyanın terörizmle mücadele için gerekli olan azmi her yıl yenilenmiş hem de terörizm kurbanlarının kanları unutulmamış olacak" diye konuştu.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.