İran'da seçim hazırlıkları tamamlandı

İran'da seçim hazırlıkları tamamlandı

Cuma günkü cumhurbaşkanlığı seçimine katılacak olan adaylardan hiçbirinin ilk turda ipi göğüslemesi beklenmiyor

Altı adayın yarışacağı İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tüm hazırlıklar tamamlandı. 14 Haziran'da gerçekleştirilecek olan seçimler öncesinde reformcu kanattan Muhammed Rıza Arif ve muhafazakar adaylardan Gulam Ali Haddad Adil seçimlerden çekildiğini açıkladı.

Muhammed Rıza Arif, eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'nin isteği üzerine adaylıktan çekildiğini ilan ederken çekilme gerekçesi olarak Hatemi'nin kendisine gönderdiği mektubu gösterdi. Arif'in çekilmesiyle, seçimlerde reformcular, tek aday Hasan Ruhani etrafında bir araya geldi. Haddad Adil ise geri çekilme amacını muhafazakârların seçimleri kazanması olarak ilan etse de belli bir aday lehine çekildiğini kaydetmedi.

İki adayın çekilmesiyle birlikte 14 Haziran seçimlerinde, üçü muhafazakâr ikisi bağımsız ve biri reformcu olmak üzere altı adayın cumhurbaşkanlığı koltuğu için yarışacağı bir tablo ortaya çıktı.

İran kanunlarına göre cumhurbaşkanı seçilebilmek için oylamaya katılanların yüzde 50+1 oyunu almak gerekiyor. Adaylardan hiçbirinin bu oyu alamaması durumunda seçimler ikinci tura sarkacak. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda, ilk turda en yüksek oy oranına sahip iki aday yarışacak.

İran İslam Cumhuriyeti cumhurbaşkanlık yasasının 66. maddesi uyarınca adayların  seçim faaliyetleri ve kampanyaları seçimden 24 saat önce yani 13 Haziran 2013 Perşembe sabah saat 8'e kadar sürebilecek.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) öncülüğünde Abdullah Yegin tarafından hazırlanan "İran Siyasetini Anlama Kılavuzu"nda adayların geçmişi ve faaliyetleri ile ilgili geniş bilgilere yer veriliyor.

MUHAFAZAKAR ADAYLAR

1) Tahran Belediye Başkanı Muhammed Bagir Galibaf

1962 Meşhed doğumlu olan Kalibaf, akademik eğitimini siyasi coğrafya alanında tamamlamıştır. Bir dönem İran Emniyet Genel Müdürü olarak görev yaptı ve 2006 yılında seçildiği Ahmedinejad'tan boşalan Tahran Belediye Başkanlığı görevini sürdürmektedir.

Emniyet müdürü olmadan önce 2001 yılında Devrim Muhafızları Ordusu Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na getirilen Kalibaf, Özellikle Irak'la yapılan savaşta önemli stratejik birimlerde komutanlık yaptı. Hatemi Hükümetinde Emniyet ve Güvenlik Güçleri Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı'na atanarak bu birimde başarılı operasyonlara imza attı. Sözkonusu Daire Başkanlığına getirilmeden önce Hatemi'ye karşıtlığı ile biliniyordu. Siyasi Coğrafya konularında üniversitelerde dersler de veren Kalibaf, Tahran Belediye Başkanı olmadan önce Ahmedinejad'ın ilk dönem Cumhurbaşkanlığı'na seçildiği genel seçimlerde Cumhurbaşkanı adayı oldu ancak kazanamadı. Tahran Belediye Başkanlığı'nda sergilemekte olduğu yüksek performans ile birlikte adı önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimleri için güçlü adaylar arasında geçmektedir.

2) Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Başkanı ve Nükleer Başmüzakereci Said Celili

İran İslam Cumhuriyeti Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Başkanı olup, özellikle 5+1 ülkeleri ile İran arasında yapılan nükleer görüşmeleri ile dünya kamuoyu tarafından tanınan bir sima haline gelmiştir.

Celili 1965'te Meşhed şehrinde dünyaya geldi. Akademik eğitimini Siyasal Bilgiler alanında yaptı. İran-Irak savaşında cephede bulundu ve bir ayağını bu savaşta kaybetti. Sonrasında Dışişleri Bakanlığında çalışmaya başladı. Bu bakanlıkta birçok farklı görevler üstlendikten sonra dini liderin resmi ofisinin sorumluluğu görevine getirildi. Ahmedinejad'ın Tahran Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde bir müddet onun danışmanlığını da yaptı. 2007 yılında Ali Laricani'nin istifasıyla boşalan Milli Güvenlik Konseyi Başkanlığı'na getirildi ve halen bu görevini yürütmektedir.

3) Eski Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti

Şu anda dini lider Ali Hamanei'nin dış ilişkiler danışmanı olarak görev yapan Velayeti, İran'ın dış politikasını belirleyen en önemli şahıstır. Etkisi ve rolü doğal olarak dışişleri bakanının çok üstündedir. Devrimden önce şah karşıtı siyasal çalışmalar içinde yer alan Velayeti, İslam Devrimi'nin gerçekleşmesinden sonra devlet ve siyaset kademesinde önemli görevler aldı. Önce Sağlık Bakanlığı'nda Bakan Yardımcısı, ardından Tahran Milletvekili oldu. Ondan sonra ise tam on altı yıl boyunca İran İslam Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanı olarak görev yaptı.

Bu görevinden sonra dini liderin dış ilişkiler danışmanı oldu ve halen bu görevini sürdürmektedir. Halihazırda bu görevin yanında başka sorumluluklar da üstlenmiş bulunmaktadır. Tıp eğitimi alan Ali Ekber Velayeti şu anda üniversitede dersler vermektedir. Kültür Devrimi Yüksek Şurası ve Düzenin Yararını Teşhis Konseyi üyelikleri yanında Dünya Ehli-Beyt Kurulu Başkanlığı'nı sürdürmektedir.

REFORMİST ADAY HASAN RUHANİ

1949 yılında doğdu. 13 yaşında iken İran'ın dini eğitim merkezi olan Kum kentine gitti ve orada klasik medrese eğitimi aldı. Dini eğitiminin yanında Tahran Üniversitesi'nde hukuk eğitimi de aldı. Ardından 1979 yılında İngiltere'ye gidip Hukuk Sosyolojisi alanında doktora yaptı.

1977 yılında İmam Humeyni'ye İmam denilmesi için minberde açıkladığı öneri tüm devrimci kesimlerce benimsendi ve o günden sonra Humeyni'ye İmam Humeyni dendi.

Devrim öncesi aktif olarak siyasi faaliyetlere katılıp birçok kez tutuklanan Ruhani, Devrimden sonra muhtelif görevlerde bulundu. 5 dönem milletvekilliği yaptı. 2 dönem Savunma Komisyonu Başkanı, 2 dönem de Dış Politika Komisyonu başkanlığı ve Meclis Başkanvekilliğinde bulundu. Irak Savaşı esnasında üst düzey komutanlıklar ve Uzmanlar Konseyi Üyeliği yaptı. Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi'nin kurulması ile birlikte bu Konseyde dini liderin temsilcisi ve Konsey genel sekreteri oldu. Hatemi Hükümeti döneminde Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreterliğine devam eden ve Nükleer Başmüzakerici olan Ruhani, Nükleer Müzakerelerde tavizkar olduğu için içeride pek çok kez eleştirilere maruz kaldı. Halen Düzenin Yararını Teşhis Konseyi üyesi ve Genel Sekreter Yardımcısı olan Ruhani bu kurumun Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanlığı'nı yürütmektedir. Türkiye'ye karşı mesafeli tavrı vardır.

BAĞIMSIZLAR

1) Eski Devrim Muhafızları Komutanı Muhsin Rızai

Muhsin Rızai Devrim Muhafızları Ordusu eski komutanı ve Düzenin Yararını Teşhis Konseyi sekreteridir. 1954 yılında Mescid-i Süleyman'da dünyaya gelen Muhsin Rızai 15 yaşındayken siyasi faaliyetlere başladı. Bir müddet yasal alanda mücadele eden Rızai sonrasında silahlı örgütlenmeye gitti. 1974 yılında kendi silahlı örgütünü kurdu. İslam Devrimi gerçekleşinceye kadar bu örgüt üzerinden silahlı mücadele yürüten Rızai, Devrimden sonra her an bir karşı darbe olabileceğini düşündüğünden dolayı Cumhur-i İslami partisine katılmak yerine yine silahlı bir örgüt olan Devrim Mücahitleri Örgütü'nü kurdu. Bir müddet sonra ise Devrim Muhafızları Ordusu'na katıldı ve Devrim Muhafızları Ordusu'nun istihbarat birimini kurdu. Bu birim yeterince güçlendikten sonra İmam Humeyni tarafından Devrim Muhafızları Ordusu Komutanlığı'na getirildi ve İran-Irak savaşı boyunca bu görevi sürdürdü. Savaştan sonra görevinden ayrılmayı düşündüyse de şartlardan dolayı bir süre daha göreve devam etmek durumunda kaldı. Nihayet 31 Mayıs 1997'de bu görevi bıraktı. Sonrasında değişik resmi görevlerde bulundu.

2005 yılında cumhurbaşkanlığına adaylığını koydu ama sonrasında adaylıktan çekildi. 2009 yılında tekrar cumhurbaşkanı adayı olduysa da kazanamadı. Halen Düzenin Yararını Teşhis Konseyi sekreterliği görevini sürdürmektedir.

2) Eski Bakan Muhammed Garezi

Eski petrol ve iletişim bakanı. 72 yaşındaki Garezi, 1941 yılında İsfahan'da doğdu. Tahran Üniversitesi'nde elektronik üzerine okuyan Garezi, bir müddet Fransa'da kaldı. Devrimden sonra vali olarak atandı. 1980 ve 1984 yılları arasında ise İran Meclis'inde görev aldı. 1999 ve 2000 yıllarında da Tahran Şehir Meclisi'nde görev yürüttü.Garezi, İslam inkılabı rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamaney'in cumhurbaşkanlığı döneminde başbakanlık görevi için ikinci adayı oldu ancak sonunda Petrol bakanı görevine atandı.

Garezi seçim öncesinde Amerika İran'ı siyasi baskı altında tutmaya çalıştığını ancak İran milletinin Amerika'nın baskılarına gereken karşılığını vereceğini ve kesinlikle nükleer enerjiden el çekmeyeceklerini kaydetti. Garezi nükleer enerji meselesini kesinlikle teknik bir mesele olarak görmediğini ve tamamen siyasi olduğuna inandığını, çünkü İran'ın bu alanda yaptığı faaliyetlerin yasalara aykırı olmadığını vurguladı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.