Vatanını sevmek, kavmini sevmek, bunların gelişimi ve zenginliği için çalışmak, onları dünyada müreffeh bir medeniyete çıkarmak için çabalamak ırkçılık değildir. Olması gereken takdire şayan bir ahlaktır.

Irkçılık odur ki, kendi ırkını üstün görüp diğerlerini aşağılamaktır, inkâr etmektir, hakkını gasp etmektir.

Şimdi sizin hiçbir katkınızın, etkinizin ve çabanızın olmadığı bir işte, sanki siz başarmışsınız gibi kendinizi öve öve bitiremeyişiniz, karşısındakine sadece tiksinti verir.

İşte ırkçılık veya kavmiyetçilik tam da böyle bir tiksinti verir. Aynı vatanda, aynı şehirde, aynı apartmanda yaşıyorsun ama milletin farklı diye aşağılanıyorsun, dışlanıyorsun, ötekileştiriliyorsun. Ne kadar hastalıklı bir anlayış!

Üstünde yaşadığımız bu topraklar, tarihte nice medeniyete ve millete ev sahipliği yapmıştır. Bizim tespit ettiğimiz kadarı ile Hititiler, Frigyalılar, Lidyalılar, Urartular, İyonlar, Akadlar, Asurlular, Kürtler, Persler, Bizanslılar, Romalılar ve Osmanlılar olmak üzere 12 millet burada devlet kurup yaşamışlar. Bunların yanında sayısız kabile de buraya göç edip gelmiş. Anadolu toprakları nerdeyse tüm dünyanın ortak gen havuzu olmuş bir medeniyetler beşiğidir.

Şu anda bile bu tarihi mirastan birçok millet ve medeniyet izleri ile burada yaşamaya devam etmektedir.

Biz bütün bu kültürler ve milletler mirasını taşırken, bu zenginliğimizi inkâr edip bir millete indirgemek, burayı tek bir kavmin malı gibi göstermek insanlığa bir saygısızlıktır. Tarihe karşı yapılmış bir cehalettir.

Bu dünya; insanlığın ve üstünde yaşayan canlıların ortak vatanıdır. Her bir canlının ayrı bir değeri vardır. Hiç birisini yok sayamayız, hakkını inkâr edemeyiz.

Aynı şekilde bu toprakları yurt edinmiş her bir insanın ve kavmin, milletin de burada hakkı vardır. Kimse bunu inkâr edemez.

Türkiye’de yaşayan herkes Türk olmadığı gibi, Yunanistan’da yaşayan herkes de Yunanlı değildir. Bunu dayatmak ırkçılıktır.

Ama ne yazık ki bu ülkenin anayasasında bu yazıyor. Bu ülkede yaşayan herkesi tek bir kavmin insanları olarak kabul edip diğerlerini inkâr ediyor. Bütün sistemi de bunun üzerine kuruyor.

Ne yazık ki ırkçılık bu ülkenin anayasasında var. Hal böyle iken vatandaştan nasıl birlik ve beraberlik beklersin ki! Nasıl kardeşliği oluşturabilirsin ki?

Bu anayasa acilen değişmeli. Hak ve adalet üzerine kurulu yeni bir sistem getirilmeli. Hak sahibine hakları iade edilmeli. Kimse ötekileştirilip inkâr edilmemeli. Kim kendisini nasıl tanımlıyorsa öylece kabul edilip hakkı teslim edilmeli. Bunu sadece lafta değil, anayasada göstermeli.

Bu ülkenin deprem fay hatları nasıl hareket edip yıkımlara yol açıyor ise, toplumsal fay hatları da şu anda damla damla birikmekte ve bir felakete doğru gitmekte. Bunun en büyük sebebi de ırkçılıktır.