Empati kurmak, kucaklamak, saygı-sevgiyi bilmek niye bu kadar zor oluyor?! Allah azze ve celle’nin topluma bahş ettiği bu kadar güzel haslet varken, bütün bunların hepsini ellerinin yaptıkları, dillerinin söyledikleriyle berhava etmek akıl sahiplerinin işi olmasa gerek!

Akıl, izan, muvazene ve muhakeme yeteneği olmayan bir güruhun insafına terkedilecek beldenin akıbeti hüsran olmaktan başka ne olabilir ki?

Ayrımcılık ve ötekileştirme; ulusçuluk, kavmiyetçilik ve hodbinliğin neticesi olduğunu fehmetmeyecek kadar sersemleşen bir iradenin, anlayışın, ddüşüncenin ülkeye vereceği hangi iyilik olabilir ki?!

Akılları dumura uğramış, kontrolsüz güçleriyle sağa sola saldıran bir bölücü akımın, pervasızca höykürmesini makullemek hangi salahiyetin neticesi olabilir ki?

Kahrolası ırkçılığın, ötekileştirmenin parçalamaktan başka bir işe yaramadığını artık akıl sahipleri görmeyecekler mi?

Ülkeyi kendi babalarının çiftliği gibi gören, arkasına sığındığı gerekçenin laf-ı güzaf olduğunu anlamaktan uzak insan müsveddelerine bunu hatırlatacak mekanizmaların işletilmemesi ayrıca ülkeye, ülke insanına zarar verdiği hatırlanmayacak mı?

Ayrımcılık ve ötekileştirmenin şeytanın işi olduğunu bilmeyecek kadar şoklanmış bir iradenin, bir yapının, düşman arttırmaktan başka bir işe yaramadığı ne zaman anlaşılacak ki?!

Irkı, dini, dili ne olursa olsun herkesin insan olduğu gerçeği ne zaman hatırlanacak ki?! Kadim medeniyetin mensupları olarak bu topraklarda asıl bağlayıcı unsurun İslam olduğu ne zaman anlaşılacak ki?!

Dışardan ithal hastalıklı saikler, ideolojiler ve bencilliklerle bizi bizden koparıp yabancılaştıran dayatmalardan ne zaman kurtulmayı başaracağız ki?!

‘En üstün benim, benim olandır, benden olandır’ hastalığından ne zaman kurtulacağız ki?!

Üstünlüğün takvada olduğunu deruhte eden adil ölçü sahiplerinden ne zaman olacağız ki?!

Evet,

Ne zaman anlayacağız?!

Ne zaman fehmedeceğiz?!

Ne zaman idrak edeceğiz?!

Ne zaman akıllanacağız?!

Ve... Bu müzmin hastalıktan ne zaman kurtulacağız?!

Şehid Malcolm X, “Irkçılık ideolojik bir düşünce değil, psikolojik bir hastalıktır” diyor. Ülkenin her tarafına yaymaya çalışılan bu virüs için tüm kurum-kuruluşlar, hükümet ve sivil toplum kuruluşları acilen inisiyatif almalı, bir an önce önleyici tedbirlere başvurulmalı; yoksa bu vebanın etkisi neticesinde hiç bir zaman kalkmak ve kalkınmak mümkün olamayacaktır.

Son olarak şunu ifade etmek isterim ki; Trabzon’da da olsa Trablusgarp’da da olsa fark etmez; Irkçılık bölücülüktür... Irkçılık gericiliktir... Irkçılık bühtandır... Irkçılık iftiradır... Irkçılık düşmanlıktır... Irkçılık en büyük yalancılıktır... Irkçılık hastalıktır... Irkçılık şeytanlıktır... Onun için bir kez daha sesleniyoruz! Uyanın... anlayın... kavrayın... kendinize gelin... kendinize dönün... Irkçılık hastalıktır... ‘Irkçılık yapan, onu yayan bizden değildir.’

Allah(cc) hepimizi, düşman için debelenen ırkçı bölücülerin şerrinden korusun! Onlara fırsat vermesin!

Selam ve dua ile...