HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Aydın Gök, yaptığı açıklamada; ırk, mezhep, meşrep farkı ve ulusal çıkar gözetmeksizin hiç kimsenin dışarıda kalmaması şartıyla tüm İslam ülkelerinin, 1,6 milyar Müslüman’ın ortak iradesini temsil edecek siyasi ve askeri bir birlik ve bunu etkili kılacak bir ordu kurmaları gerektiğini belirtti.

Gök, ancak bu yolla Suriye, Filistin ve Arakan gibi ateş altında olan ve sadece Müslüman kanının döküldüğü vahim ve ciddi sorunların adil bir şekilde halledilebileceğini ifade etti.

“İslam ümmeti olarak asırlardır zulüm altındayız.” Gök, “HÜDA PAR olarak bunun nedeninin İslam'ın, Kur'an’ın ruhundan uzak kalmamıza ve kendi sorunlarımızı İslam düşmanlarına havale etmemize bağlıyoruz. Bugün Müslümanların nüfusu 1 milyar 600 milyona varmış durumda. Bu da mevcut dinler arasında yüzde 23’e tekabül ediyor. Yani Müslümanlar kemiyet olarak kendi sorunlarını çözecek güce sahiptirler elhamdülillah. Ama ne yazık ki keyfiyet olarak İslam’dan uzak olmamız sayımızı değersiz kılıyor. Özellikle İslam ülkelerinin yöneticileri rezil ve zelil durumdalar.” dedi.

“Sorunlarımızın çözümü için haçlılara yalvarıyoruz”

Günümüzde Müslümanların tüm sorunlarının çözümü için emperyalist güçlerin, haçlı zihniyetinin kapısını çaldıklarını söyleyen Gök, “ Bu zillet durumundan dolayı ne yazık ki içinde bulunduğumuz mazlumiyet ve perişanlık devam etmiştir. Bu durumdan kurtulmak için İslam’a, İslam kardeşliğine ve vahdete dönmemiz lazım. Allah bizden Müslümanlara karşı merhametli; kâfirlere, zalimlere karşı şiddetli olmamızı istiyor. Ama bugün özellikle İslam ülkeleri Müslümanlara karşı şiddetli; fitneci kâfirlere, zalimlere olabildiğince merhametli, toleranslıdırlar. Yani ayetin tam tersini yapıyorlar.” ifadelerini kullandı.

“Ortak bir oluşuma ihtiyaç var”

İslam ümmetinin ortak iradesini yansıtacak bir oluşumun içine girmeleri gerektiğini belirten Gök, şunları kaydetti: “Rahmetli Erbakan Hoca’nın ön ayak olduğu D8 gibi çok daha geniş ve güçlü bir oluşuma ivedilikle ihtiyaç vardır. Bu oluşumu etkili kılacak bir İslam ordusuna da ihtiyaç vardır. Bizi zalimlere, emperyalist güçlere karşı koruyacak, Müslümanların gücüne güç katacak, vahdet ve kardeşliği sağlayacak bir İslam ordusu korur. Amerika'nın, Haçlı ve Siyonist zihniyetlerin güdümünde olan BM, NATO veya AB gibi İslam düşmanı ve adil olmayan birlikler Müslümanların dertlerine derman olmazlar. Suudi’nin böyle bir girişimi oldu ancak güdük kaldı. Niye? Çünkü niyetleri halis değildi. Tüm Müslümanları, ırkı, mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun hiç kimseyi dışarıda bırakmayacak, Müslümanların arasında kardeşliği tesisi edip vahdeti sağlayacak ve onları koruyacak bir İslam ordusu kurulmalı. Bunun dışındaki halis olmayan girişimler başarısızlığa mahkûmdur ki Suudi’nin girişimi de bu yüzden başarısız oldu.”

“Perişanlığımız dağınıklığımızdan kaynaklanıyor”

Müslümanların bir araya gelip böyle bir oluşumu inşa etmek zorunda olduklarını vurgulayan Gök, sözlerine şöyle devam etti:

“Buna mecburuz. İçinde bulunduğumuz zilletin en büyük nedeni Müslümanların bir araya gelememesidir. Perişanlığımız dağınıklığımızdan kaynaklanıyor. Bizi parçalara böldüler. Mezhebi yönden parçaladılar, ırki yönden parçaladılar, ideolojik yönden parçaladılar. Sonra aramıza sınırlar koydular. Biz ise diyoruz ki İslam ümmeti bir bütündür ve aramızdaki sınırlar izafi olsun, silik olsun. Biz bu zilletten ancak bu şekilde kurtulabiliriz. Böylece her tarafta oluk oluk Müslüman kanının akmasının önlenmiş olması mümkün olacaktır.”

“Ulusalcı politikaları ümmetin maslahatının önüne koymuşuz”

Gök, “İslam dünyasının herhangi bir yerinde Müslümanlar haksızlığa uğradığı zaman, kanları döküldüğü zaman İslam ordusu zalimlere dur diyecek. Ya zulmü durdurursun ya da biz müdahale edeceğiz. Bu irade ortaya konulmadıkça kesinlikle zillet devam edecek. Çünkü biz kendi reel çıkarlarımızı, ulusalcı politikalarımızı ümmetin maslahatının önüne koymuşuz. Bu zihniyet devam ettikçe zillette devam edecek.” ifadelerini kullandı. (M.Fatih Akgül-İLKHA)