Gerek Türkiye ve Batı ülkeleri gerekse dünyanın diğer bölgelerinde IŞİD ve benzeri örgütler bahane edilerek İslam'a ve Müslümanlara yapılan saldırıları değerlendiren Avukat Mehmet Mehdi Oğuz, , İslamofobi’nin oluşturulmuş bir algı olduğunu ve İslam coğrafyasında yürütülen özel bir savaş olduğuna vurgu yaptı.

 IŞİD’i bahane eden batı ve yandaşı örgütlerin oluşturduğu İslamofobi ile Müslüman düşmanlığının had safhaya ulaştığını söyleyen Avukat Mehdi Oğuz   İslamofobi’nin oluşturulmuş bir algı olduğunu öncelikle bilmek gerektiğini söyledi.

Soğuk savaş döneminden sonra Sosyalist Sovyet Cumhuriyetler Birliği (SSCB)’nin dağılmasından sonra Batının, İslam’ı ve Müslümanları kendine düşman ilan ettiğini belirten Oğuz,  dolayısıyla o tarihten bu yana Batı’nın İslam coğrafyası ve Müslümanlar üzerine ciddi hesaplar yaptığını hatırlattı.

‘İslamofobi adı altında bilinçli bir kampanya yürütülüyor’

İslamofobi adı altında çok bilinçli bir şekilde bir kampanyanın yürütüldüğünü ve bir strateji izlendiğini söyleyen Oğuz, "Bununla amaçlananın Müslümanları kötülemek, terörist  ve şiddet yanlısı olarak göstermektir. İslamofobi adı altında ciddi bir çalışmanın yapıldığını müşahede ediyoruz. Bu kampanyanın rastgele geliştiğini düşünmüyoruz. ABD, İsrail ve müttefiklerinin çok bilinçli bir şekilde uygulamış oldukları bir politika olduğu görülüyor. Batı dünyasının yaptığı büyük zulümlere rağmen Müslümanların sesini kısmak ve İslam dinin şiddet ve terör olarak göstermek ve bu şekilde hem Müslümanların haklılığını ortadan kaldırmak hem de dünyada hızlı bir şekilde yayılan ve insanlar arasında taraftar bulan İslam dinin önüne geçilmek amacıyla yapıldığını düşünüyorum” dedi.

‘Anti-terör yasaları adı altında ırkçı ve uygulamalarla Müslümanların en temel hakları yok sayılıyor’

Batının ayakta kalabilmek için daima kendisini haklı olarak tanıtan Oğuz,  daha sonra, "Hakkın kılıfına girmiş ve hakkı da batıl olarak tarif etmiştir. Batı, batıl olan ideolojisini, dünya görüşünü sürdürebilmek için kendisini hak; hak olan İslam dinini de batıl olarak göstermek için İslamofobi çalışmasını ciddi olarak organize ve finanse etmektedir. Batı devletleri kimi yerlerde yapılan bazı saldırıları da bahane ederek batıdaki İslami uyanışın önüne geçmek ve Müslümanların en temel haklarını elinden almak için bu yasaları bir silah olarak kullanıyorlar. Bu yasalarda rastgele gelişmiyor. Adım adım bütün Avrupa ya bu yasaklamaların yayıldığını görüyoruz. Amerika ve müttefikleri Batı’da yaşayan Müslümanların yaşam alanlarını daraltmak İslami davetin önüne geçmek için planlı ve programlı bir şekilde hak ve hukukları temel inanç haklarını yasaklayarak bu yasaları çıkarıyorlar." ifadelerine yer verdi.

" Bizimle savaşırken bizi asla Müslüman olarak tarif etmeyecekler"

Oğuz değerlendirmesini şöyle sürdürdü: "Batıl taraftarları ve İslam'a düşmanlık yapan bütün devletler ve onların uzantısı olan örgütlenmeler, yapılanmalar taşeronlar şunu çok iyi biliyorlar; Müslüman’ı İslami değerle tarif edip onunla düşmanlık yaptıkları zaman bir sonuç elde edemeyeceklerini biliyorlar. Biz Müslümanlara, onlar hiçbir zaman siz Müslümansınız demeyecekler. Bizimle savaşırken veya İslami değerle savaşırken bizi asla Müslüman olarak tarif etmeyecekler. Bizi Müslüman olarak tarif ettikleri zaman gerçek yüzleri ortaya çıkacak. Dolayısıyla Müslümanların ve İslam dinin önüne geçebilmek, Müslümanları hedef haline getirebilmek, İslami değerleri ortadan kaldırabilmek için daima Müslümanlara bir yafta bir lakap takacaklardır.” dedi.

‘Müslümanları birbirinden ayırma için her oyunu oynuyorlar’

ABD ve uzantılarının Müslümanları birbirinden ayırmak için her türlü yola başvurduğunu söyleyen Oğuz;”Müslümanları birbirinden ayıracaklar. ABD ve uzantısı olan örgütler Müslümanlara aslında bizim Müslüman ve İslam’la bir sorunumuz yok bizim radikal İslamcılarla veya terör eylemleri yapan Müslümanlarla sorunumuz var. İşte falan örgütle sorunumuz var. Bu şekilde İslam ümmetini birbirinden koparıyorlar ve dayanışma içerisinde olmaktan uzaklaştırıyorlar.” İfadelerini kullandı.

‘Müslümanların kesinlikle bu oyuna gelmemeleri gerekir’

Yapılan saldırılara karşı Müslümanların uyanık olmasını ve bu saldırılar karşısında birlikte tepki koymaları gerektiğini söyleyen Oğuz son olar, ”Müslümanların kesinlikle bu oyuna gelmemeleri gerekir. Kobani eylemlerinde de İŞİD’çi yaftasıyla çarşaflı, sakallı insanlara ve medreselere, Kur’an kurslarına çok ciddi saldırılar oldu. Bu saldırılar halende devam etmektedir. Buradan bütün İslam kamuoyunu Müslümanların bu saldırılara çok ciddi tepki koymaları gerekir. Bugün eğer şehrimiz bir yerinde bir berber sakallı olduğu ve farklı düşündüğü için Müslüman bir memlekette çok rahatlıkla katledilebiliyorsa bütün Müslümanların buna karşı ayağa kalkması, tepki ortaya koyması gerekir. İnancından dolayı hangi Müslüman’a saldırı yapılırsa yapılsın bütün Müslümanlar bu saldırılara karşı yekvücut olup buna karşı ses vermelidirler. Aksi takdirde iftiralarla, yaftalamalarla Müslümanları pasifize etmek, İslam’ı değerleri halkın içerisinden söküp atmak ve Müslümanları İslam’dan uzaklaştırmak için bir hareket içerisine gireceklerini düşünüyorum” ifadelerini kaydetti. İLKHA