İslam için çalışan kesimlere olan teveccüh sekteye uğratılmak isteniyor
Mustazaflar Cemiyeti Siirt Şube Başkanı Orhan Ay, "FETÖ ve Adnan Oktar gibi birtakım karanlık yapıların yaptıkları gayri İslami faaliyetlerden dolayı, insanların İslam’a ve İslam için çalışan kesimlere teveccüh, sekteye uğratılmak isteniyor." dedi.
Mustazaflar Cemiyeti Siirt Şube Başkanı Orhan Ay, FETÖ ve benzeri yapıların bahane edilerek cemaatlerin hedef alınmasına yazılı bir açıklamayla tepki gösterdi.
Ay, cemaat ve tarikatların İslam âleminde toplumun sosyal yardımlaşma ve dayanışmasında önemli rol oynadığına dikkat çekti.
Ay, "Bir nevi tarikat ve cemaatler toplumu bir arada tutan çimento görevini görmüşlerdir. Selçuklular döneminde İslam coğrafyası Moğolların istilasına uğradığında İslam coğrafyasını karış karış dolaşan tarikat fertleri Müslüman halkın yaralarına merhem olmuş onlara maddi, manevi her türlü yardımı yapmışlardır. Tekke ve zaviyelerle toplumu eğitmiş, Kurdukları aşevleri, daruşşifa ve daruşşafakalarla fakir ve gariban Müslüman halkın yanında yer almışlardır.” dedi.
"İslam için çalışan kesimlere olan teveccühünü sekteye uğratmak istemektedirler"
Osmanlı Devleti kurucusu Osman Bey'in, bir tarikat lideri olan Şeyh Edebali’den aldığı manevi feyizle devletin temellerini sağlamlaştırdığı belirten Ay, Fatih Sultan Mehmet'in de bir tarikat şeyhi olan Akşemseddin’den aldığı manevi güçle İstanbul’u fethettiğini vurguladı.
Ay, şu ifadelere yer verdi: "Tarih boyunca İslami cemaat ve tarikatlar toplumun yaralarına merhem olmuş, Dağılma dönemlerinde halkın ümit ve inancını diri tutarak tekrar toparlanmalarını sağlamışlar. İslami cemaat ve tarikatların toplum nezdinde bunca yararlı faaliyetleri varken günümüzde kimi art niyetli, dış destekli mihraklar tarafından hedef tahtasına oturtulup itibarsızlaştırılmaya çalışılmaktadır. FETÖ ve Adnan Oktar gibi birtakım karanlık yapıların yaptıkları gayri İslami ve insani birtakım faaliyetlerden dolayı cemaatler şahsında İslam dini karalamaya çalışılmakta, insanların İslam’a ve İslam için çalışan kesimlere olan teveccühünü sekteye uğratmak istemektedirler.”
“Müslümanlar bu süreçlerde çok dikkatli olmalı küfrün oyununa aldanmamalıdır”
FETÖ ve Adnan Oktar gibi, ipleri masonların elinde olan yapıların gerçek yüzlerinin apaçık bir şekilde ortaya çıktığını ifade eden Ay, “İslami görünüp onu tahrif etmeye çalışan mihrakların asıl amacı İslami cemaatleri ve tarikatları itibarsızlaştırmaktır. Bu yapıların kirli faaliyetlerini bahane edip onların şahsında gerçek anlamda İslam için çalışan camia ve cemaatleri karalarsak bilmeyerek bu yapılanın amaçlarına hizmet etmiş olacağız. Müslümanlar bu süreçlerde çok dikkatli olmalı küfrün oyun ve hilelerine aldanmamalıdır. Zira cemaatler ve tarikatlar olmasa, toplumun manevi gelişimini sağlayan yapılar ortadan kalkacağından başıboş, hovarda bir toplum ortaya çıkar." ifadelerini kullandı.
Ay, "İslami cemaat ve tarikatlar halkın manevi yönden gelişmesini sağlayan sivil toplum kuruluşlarıdır. Yeri geldiğinde sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı arttırmak adına yardım faaliyetleriyle zenginle fakir arasında köprü olur; açtıkları dernek, dergâh, okuma evleriyle toplumun manevi eğitimi hususunda seminerler ve konferanslar verirler. Gazete, dergi vs. eğitim araçlarıyla halkın Kuran ve sünnete yönelişini sağlarlar. İslami camiaların itibarsızlaştırılması demek bu güzel etkinliklerin tamamının ortadan kalkması demektir." diye belirtti.
"Cemaatler üzerlerine düşen görevleri en mükemmel bir şekilde yerine getirmeli"
Cemaat ve tarikatların gayri İslami hiçbir etkinlik ve oluşumun içerisinde yer almaması gerektiğine vurgu yapan Ay, "İslami cemaat ve tarikatların öneminden bahsederken onların günahsız olduklarını, hiç suç işlemediklerini kastetmiyorum. Elbette bu yapılarında birtakım hataları olabilir. Sonuçta cemaatler fertlerden oluştuklarından, fertlerin her zaman hata yapma ihtimali olduğu gibi cemaat ve tarikatların da hata yapma ihtimali vardır. Cemaatler de üzerlerine düşen görevleri en mükemmel bir şekilde yerine getirmeli, gelişen değişen dünya şartlarına göre halkın beklenti ve ihtiyaçlarına cevap verebilmelidir. Gayri İslami hiçbir etkinlik ve oluşumun içerisinde yer almamalıdırlar. Alacakları kararların Kur'an ve sünnete uygunluğuna dikkat etmeliler. Cemaat ve tarikat ferdi, unutmamalıdır ki yaptığı bir hata onun şahsına münhasır olmayıp bütün bir camianın lekelenmesine sebebiyet verecektir." dedi.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.