İşgalci siyonist rejimin Mescid-i Aksa ve Kudüs saldırılarının gölgesinde idrak edilen Ramazan Bayramı'nın Filistin'in özgürlüğüne vesile olmasını temenni eden Diyarbakırlılar, ümmetin birlik olmaları çağrısında bulundu.

Filistinlilerin yaşamış olduğu acı durumu üzüntüyle karşıladığını belirten Mahmut Altunhan, "Emin olsunlar ki orada şehid olan 11 yaşındaki Hamza kardeşimizin babası ve kardeşinin cenazesine yetişmek için gittiği videoyu izlerken derin duygular hissettik. Onların acısına ortak olduğumuzu kardeşlerimizin bilmesini isteriz. Müslüman, Müslümanın din kardeşidir. Oradaki kardeşlerimize maddi ve manevi her türlü yardımı yapmamız gerekir." dedi.

"Direnişe sadece uzaktan dua ile katılmak değil fiilli olarak katılmak istiyoruz"

Bütün İslam ülkeleri bir araya gelip uyanışa sebep olmasını temenni eden Altunhan, "İnşallah bu zulmü ortadan kaldırmak için ciddi somut adımlar atılır. Şimdiye kadar hep dua ettik. Bunun sadece dua ile olmadığını tüm İslam alemi anlamış durumda. Uzaktan dua ile katılmak değil, gerçekten fiilli olarak katılmak istiyoruz. Üstat Necip Fazıl, 'Bunca yaptığınız zulüm yanınıza kar mı kalır sanırsınız. Ey Firavunun çocukları, siz kendinizi ne sanırsınız. Elbet uyanacak bir gün bu ümmetin çocukları ve o zaman kaçacak yer ararsınız. Yıkılasın israil enkazını görelim sana devlet diyenin yüzüne tüküreyim' diye zulme karşı çok güzel ifadesi var. Necip Fazıl, burada hepimizin kinini ve nefretini çok güzel bir şekilde dile getirmiş." ifadelerini kullandı.

"Zulme sessiz kalmak zulmü kabul etmektir"

Hep beraber Bayram namazlarında Filistinlilerle beraber olmayı umut ettiklerini dile getiren Altunhan, "Zulme sesiz kalmak zulmü kabul etmektir. Burada devlet liderlerinin de bunu konuşması gerekir. Eğer aynı dinin kardeşiysek yapmamız gereken bazı zorunluluklarımız vardır. Din kardeşiysek eğer, o kardeşliği göstermemiz gereken bir dönemdeyiz. İllaki sokaklarda, meydanlarda konvoy halinde ülke genelinde kardeşlerimizi dile getirdik. İnşallah daha somut adımlarla bu işi yapacağımıza inanıyorum." şeklinde konuştu.

"Bayram namazımı Mescid-i Aksa'da kılmak isterdim"

Hep Birlikte Kudüs için dualar ettiklerini söyleyen Ahmet Sertkaya, "Kudüs Peygamber Efendimizden emanettir. Bizler Kudüs için elimden geldikçe dua edeceğiz ve oradaki Müslümanların arkasında duracağız. Bayram namazımızı kılıp Kudüs için bol bol dua ettik. Bayram namazımı Mescid-i Aksa'da kılmak isterdim. Allah yardımcıları olsun inşallah ve israile Hazreti Musa gibi bir Peygamberi onların karşısına diksin ve Firavunlar gibi defnetsin." dedi.

"Keşke orada olsaydım da kardeşlerime yardım edebilseydim"

75 yaşında olduğunu söyleyen Mikail Sertkaya, Filistin için canını vermekten çekinmeyeceğini söyledi.

Sertkaya, "Beni oraya gönderseler canımı feda ederim. Allah oradaki kardeşlerimize yardım etsin. Allah israili kahr-u perişan etsin. Selahattin Eyyubi'nin fethettiği yerdir orası. Allah onlara yardım etsin, biz onlara dua ediyoruz. Bir an önce onların kurtulmasını istiyoruz. Keşke ben orada olsaydım ve namaz kılsaydım." ifadelerini kullandı.

"Kudüs'teki Müslüman kardeşlerimizi düşündükçe bayramın tadını alamadık"

Bayrama çok hüzünlü girdiklerini vurgulayan Mehmet Asana, "Kudüs'ümüz işgal altındadır. Oradaki Müslüman kardeşlerimizi düşündükçe bayramın tadını alamadık. Mescid-i Aksa için kimin elinden ne geliyorsa onu yapmalı. Selahaddin Eyyubi'nin zamanında insanlar burada kimisi düşmana karşı cepheye gitti veya çabaladı. Burada kimin elinden ne geliyorsa onu yapması gerekiyor. Elinden dua gelenler de dua edecek. İnşallah dualarımız kabul olur." diye konuştu.

"Müslümanlar birleşseydi, siyonist işgalciler böyle yapamazdı"

Filistin için çok üzüldüğünü ifade eden Mehmet Aslan ise, "Filistinliler bizim kardeşimizdir. Ben de şimdi orada olsaydım, birini vursaydım ve şehit olsaydım. Bunu Allah'tan çok istiyorum. Allah-u Teâlâ onlara yardımcı olsun. Ne diyeyim, canım yanıyor ama elimiz yetişmiyor. Onlar için Allah'a dua ediyorum. Müslümanlar birleşseydi, israil böyle yapamazdı. Müslümanlar olarak birleşmiyoruz, ittifakımız yok. O yüzdendir ki başımıza bunlar geliyor. Bizler birleşmeyene kadar durumumuz böyle olur. Fakir Müslümanlar daima yanıyor, elimden de bir şey gelmiyor. Elimizde tank-top yok, duadan başka da şu anda elimizden bir şey gelmiyor. Devlet bıraksaydı oraya giderdik." dedi.