İslam ümmetinin en büyük sorunu Kudüs’ün işgalidir
“Dünya Kudüs Günü” münasebetiyle Mustazaflar Cemiyeti Şanlıurfa Şubesi tarafından düzenlenen basın açıklamasında, İslam ümmetinin en büyük sorununun Kudüs’ün siyonistler tarafından işgal edilmesi olduğu vurgulandı.
Her yıl Ramazan ayının son cuma günü çeşitli etkinliklerle idrak edilen "Dünya Kudüs Günü" münasebetiyle, Peygamber Şehri Şanlıurfa’da, Mustazaflar Cemiyeti öncülüğünde, HÜDA PAR İl ve İlçe başkanları ve sivil toplum kuruluşlarının katıldığı yoğun katılımlı basın açıklaması düzenlendi.
Teravih namazının ardından Haşimiye Meydanı’ndan toplanan kalabalık, ellerinde dövizler açarak Balıklıgöl yerleşkesine kadar yürüdü.
Yürüyüş sırasında kadın ve çocuklar ellerindeki taşıdıkları dövizlerde; Kudüs yanarsa dünya yanar, küfür devam eder ama zulüm asla devam etmez, Kudüs Mirac’ın sahibidir, özgürlükte esarette Kudüs’te başlar, Kudüs sana rahat yoksa bize de rahat yok gibi mesajlar dikkat çekti.
Basın açıklamasına katılan yaşlısıyla, genciyle, kadınıyla, erkeğiyle yüzlerce Şanlıurfalı, attıkları sloganlarla siyonist işgalci çeteyi lanetledi.
Basın açıklamasını Mustazaflar Cemiyeti Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Halil Göven okudu.
"Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed'i) Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah, noksan sıfatlardan münezzehtir. O, gerçekten İşitendir, görendir.” İsra Suresi birinci ayeti okuyarak basın açıklamasına başlayan Göven, şöyle konuştu:
“Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid–i Aksa ve Filistin toprakları, 1948 yılından bu yana Siyonist rejimin işgali altındadır. Başta ABD olmak üzere Batılı devletlerin desteğiyle günümüze kadar artarak devam eden bu işgal, Müslümanlar için “Kutsal Kudüs Davasına dönüşmüştür. Bu münasebetle her Ramazan ayının son cuması ‘Dünya Kudüs Günü’ olarak anılmaktadır. Biz de bugün burada bu amaçla bir araya gelmiş bulunmaktayız.”
“Kudüs hür olduğunda ümmet hür olmuş, esir olduğunda zillete duçar olmuştur”
Kudüs’ün 70 yılı aşkın zamandır siyonistlerin işgali altında olduğuna dikkat çeken Göven, “Müslümanların ilk kıblesi, Resulullah'ın Miraç’a yükseldiği mukaddes belde Kudüs, 70 yılı aşkın zamandır siyonistlerin işgali altındadır. Daha dün gibi hatırladığımız, 1948 yılında İslam ümmetinin bağrına saplanan hançer, bugüne kadar bizlere unutulmadık acılar yaşattı. Acının yüreklerde korlaştığı Kudüs'ün işgali, bugün İslam ümmetinin yaşadığı en büyük sorundur. Unutulmamalı ki; Kudüs hür olduğunda ümmet hür olmuş, esir olduğunda zillete duçar olmuştur. Bilmeliyiz ki; bizler sessiz ve tepkisiz kaldıkça işgalin her gün biraz daha yayıldığı bu mukaddes beldede Müslüman kanı akmaya devam edecek, siyonist ateş sadece Kudüs'ü değil bütün bir ümmeti yakacaktır. Yemen'i, Suriye'yi, Libya'yı, Afganistan'ı ve coğrafyamızın diğer beldelerini yakan zaten bu ateş değil midir?” şeklinde konuştu.
“Kudüs bütün Müslümanların, İslam ümmetinin mukaddes beldesidir”
Siyonist işgalcilerin, ABD ile birlikte çeşitli senaryolarla şeytani hedeflerine ulaşmayı hedeflediğine değinen Göven, “Müstekbirler, hatırda tutmak ve daha güçlü bir direniş göstermek için Kudüs'ü andığımız bugünlerde dahi, daha büyük bir işgalin kapılarını aralamak için yeni planlar yapmaktadır. Haydut Amerika'nın ’Yüzyılın Anlaşması’ projesi bu gerçeğe işaret etmektedir. Aslında ‘Yüzyılın İşgalini’ hedefleyen şeytani plan, sadece Kudüs'ü değil bütün mukaddes beldelerimizi hedef almaktadır. Arz-ı mev'ud hedefine ulaşmak isteyen siyonistlerin bu kirli tezgâhı, ümmetin göstereceği birlik ile dağıtılmalıdır. Yine unutmamalıyız ki bizler parçalanmaya devam ettikçe, çekiştiğimiz ve de çatıştığımız müddetçe dünya müstekbirlerinin iştahı kabaracak, pervasızca yeni katliamlar işleyeceklerdir. Şu da bilinmeli ki; Kudüs ne sadece Filistin toprağıdır ne de Arapların vatanı. Kudüs bütün Müslümanların, İslam ümmetinin mukaddes beldesidir. Bu gerçek dolayısıyla mukaddes toprakları savunmak ve işgali sonlandırmak da hepimizin öncelikli vazifesidir. Müslümanlar için Mescid-i Aksa; Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi'den sonra yeryüzündeki en mukaddes mabettir. “diye konuştu.
“İşgalci siyonistlere karşı mücadele etmek aynı zamanda tüm insanlığın vazifesidir”
"Bugün Kudüs'ü her zamankinden daha çok gündemde tutmalı ve hürriyeti için mücadele etmeliyiz" diyerek sözlerini sürdüren Göven, “Küresel küfür güçleri, en küçük zaman dilimini dahi Kudüs'ü Yahudileştirme gayreti ile plan ve projeler geliştirmektedir. Kudüs'ün küresel bir saldırı altında olduğunu görmeliyiz. Zalimler topluluğu tüm imkânları ile İslam ümmetini hedef almışken bizlerin tepkisizce oturması büyük bir vebaldir. İslam ümmetinin yaşadığı acıların ana sebebi; fesat yayan, yeryüzünde ilk asabiyet tohumlarını eken lanetli Siyonistlerdir Tarihi süreçte İslam milletlerine her türlü zulmü reva gören israiloğulları, bugün topraklarımızdaki fitnenin de kaynağıdır. Gayr-ı meşru rejimlerinin varlığını ayakta tutabilmek için her türlü melaneti işleyen siyonistler, İslam coğrafyasında oluşturdukları kaos ve kargaşadan beslenmektedir. İşledikleri cürümlerle sadece Müslümanları değil bütün insanlığı tehdit eden işgalci siyonistlere karşı mücadele etmek aynı zamanda tüm insanlığın vazifesidir. Siyonistlerin ilk hedefi Müslümanlardır, nihai hedefleri ise bütün bir insanlığı köleleştirmektir.” şeklinde konuştu.
“Kudüs, bizim birleşmemizi beklemektedir”
Basın açıklaması vesilesiyle tüm İslam ümmetine seslenen Göven, “Bugün, her zamankinden çok daha fazla kardeşliğe, birliğe ve beraberliğe ihtiyacımız vardır. Rabbimizin emrettiği şekilde aramızda İslam kardeşliğini tesis etmek, ümmet olarak bizim en öncelikli meselemizdir. Bunun için çalışmalı, bunun için zemin hazırlamalıyız. İslam coğrafyasındaki savaşlar, zulümler, akan kanlar ve çiğnenen mukaddesatlar ümmetin vahdetiyle son bulacak ve Kudüs, özgürlüğüne kavuşacaktır. Müslümanlar kardeş olduklarının farkına vardığında, birbirleriyle ilgili ötekileştirişi, çatışmacı dili bıraktıklarında, artık namluların yönünü birbirlerine doğrultmadıklarında muzaffer olacaklardır. Kudüs, bizim birleşmemizi beklemektedir. Biz kendi aramızda birlik kuramazsak bu zillet hali ve yaşadığımız bu acılar katmerlenerek devam edecektir. İçinde bulunduğumuz bu mübarek ayda, ümmetin içinde bulunduğu hali, Kudüs davasını ve kendi sorumluluğumuzu çok daha fazla düşünmeli, bol bol dua etmeli, Müslümanların birlik ve beraberliği için harekete geçmeliyiz.” diye konuştu.
“Artık Müslümanlar olarak kendimize gelelim ve bu mezalime son verecek adımlar atalım”
Müslümanların bir an önce kardeşlik çerçevesinde bir araya gelmesi çağrısında bulunan Göven, “İslam coğrafyasındaki işgal, savaş ve kutsallarımızın ayaklar altına alınması artık son bulsun. Müslümanların kanlarını akıtmaya kimse cesaret edemesin. Artık Müslümanlar olarak kendimize gelelim ve bu mezalime son verecek adımlar atalım. Başta Batılı devletler olmak üzere dünyanın üç maymunu oynadığı zulümlere karşı Filistinli Müslüman kardeşlerimizin yanında olmak ilahi bir farizadır. Hz. Ömer ve büyük komutan Selahaddin-i Eyyubi’nin bizlere emanet bıraktığı mukaddes davaya sahip çıkmak aynı zamanda bizler için en büyük mirastır.
Bugün haydut ABD'nin ‘Yüzyılın Anlaşması’ olarak sunduğu, ama aslında ‘Yüzyılın İşgaline’ kapı aralayan sinsi plana ilişkin coğrafyamızdaki kimi kukla rejimler her ne kadar destek verse de hür iradeli ülke yönetimleri bu büyük yıkım projesine karşı güçlü bir duruş sergilemelidir.” ifadelerini kullandı.
“Müslümanların kanına giren zulüm güçleriyle işbirliği yapmaktan vazgeçin”
İslam ülkelerinin idarecilerine seslenen Göven,“Ümmetin halini görmezden gelmeyin. Müslümanların düştüğü bu halden en çok sizler sorumlusunuz! Yarın, bütün bunların hesabı sizden de sorulacaktır! Bu ağır vebalin altından kalkamazsınız! Müslümanların kanına giren zulüm güçleriyle işbirliği yapmaktan, özellikle de siyonist rejim ile münasebetten kaçınmalısınız! Siyonistlere cesaret verecek tavırlar içine girdikçe kendinize de ümmete de ümmet coğrafyasına da büyük zararlara sebebiyet veriyorsunuz! Bu anlamda daha önce de dile getirdiğimiz şu çağrımızı yineliyoruz;
-Siyonistlerle olan askeri ve ekonomik iş birliklerini sonlandırın!
-Kudüs'ü bir bütün olarak Filistin'in başkenti ilan edin ve buna ilişkin pratik adımlar atın!
-Yıllardır büyük sıkıntılar çeken, saldırılara uğrayan Gazze'nin üzerindeki ablukanın kalkması için her türlü baskıyı oluşturun!
-Siyonist sermayenin ülkenizde ticaret yapmasına izin vermeyin!
-Filistin topraklarını işgal altında tutan siyonistlerin meşru olmayan rejimini tanımaktan vazgeçin” şeklinde konuştu.
“Mavi Marmara şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyoruz”
Göven, basın açıklamasına şu sözlerle son verdi: “Bu münasebetle bir kez daha ‘Dünya Kudüs Günü’nün’ İslam ümmetinin birlik ve beraberliğine vesile olmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz. Müslüman kardeşlerimizin akan kanının durmasını, var olan iç çatışmaların sonlanmasını temenni ediyoruz. Ayrışan değil bütünleşen bir ümmetin inşası için Rabbimizin vesileler yaratacağını umuyoruz. Ayrıca Mavi Marmara Şehitlerimizin şehadetlerinin sene-i devriyeleri olması dolayısıyla aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyoruz. Miraslarına sahip çıkacağımızı bir kez daha peygamberler diyarı Urfa’dan haykırıyoruz. Ümmetin vahdeti ve Kudüs’ün özgürlüğüne şahit olacağımız yarınların bizlere nasip olması duasıyla Allah’a emanet olun!”
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.