“İslam’dan başka hiçbir maya bu bölgede tutmaz”
Mardin Küçük Millet Meclisinin Kızıltepe ilçesinde düzenlediği toplantıda, Çözüm Süreci ve Mardin’de 6/7 Ekim olaylarında yaşananlar ön plana çıktı. Toplantıda; bölgede, İslam dışında hiçbir değerin kurtuluş reçetesi olamayacağı vurgulandı.
Mardin Küçük Millet Meclisi (MkMM) Aralık ayındaki 7’inci toplantısı Kızıltepe Hububat Merkezi çok amaçlı konferans salonunda gerçekleştirdi. Çözüm Süreci'nin ele alındığı toplantıya; 6/7 Ekim olaylarıyla ilgili bir konuşma yapan Türkiye Irak Dostluk Derneği eski başkanı Mehmet Emin Değer’in sözleri damgasını vurdu. Olayları çıkartanları sert bir dille eleştiren Değer, “Siz baskı unsuruyla milleti kendinize bağlayıp korkutarak alkış tutturuyorsunuz.”ifadelerini kullandı. Batının da olaylar da rol aldığına dikkat çeken Değer, “Bunu açık ve net söylüyorum Batı, MOSSAT, ve CIA organizasyonları bizim bölgemizi cehenneme çeviriyorlar. Her türlü oyunu oynuyorlar.”dedi. Değer son olarak, “İslam’dan başka hiçbir maya bu bölgede tutmaz.”ifadelerini kullandı.
Kızıltepe Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Şahin moderatörlüğünde yapılan MkMM toplantısına Mardin’den hiçbir belediye başkanı katılmazken milletvekillerinden ise sadece Abdürrahim Akdağ 2’inci oturumun sonlarına doğru geldi.
Toplantıda; AK Parti Mardin Milletvekili Abdürrahim Akdağ, Türkiye Irak Dostluk Derneği eski başkanı Mehmet Emin Değer, OHAK-DER Başkanı Muhammed Burhan Hedbi, Mardin-Şırnak Eczacılar Birliği Sekreteri Yusuf Bektaş, Mardin Tüketici Koruma Derneği Başkanı Musa Öztürk, Sosyolog Hamit Ölçer, Zahireciler Derneği Başkanı Mehmet Şerif Öter, katılımcılardan ise Mahsum Erdoğan, Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu Gençlik Kolları Başkanı Onur Duva, birer konuşma yaptı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Kızıltepe Zahireciler Derneği Başkanı Mehmet Şerif Öter, “MkMM’nin kuruluş amacı vekil, muvekil buluşması, yani halkı yönetenlerin halkla buluşmasıdır. Bu toplantıda şeytanın bacağını kırdık diye biliriz. Bugüne kadar yaptığımız tüm çağrılara rağmen toplantılara ne belediye başkanları ne de milletvekilleri iştirak ediyordu. Gördüğünüz gibi koltukları gene boş kaldı. Ama bu toplantımıza sadece Mardin Milletvekili Abdürrahim Akdağ, katılacağını bildirdi.”diye belirtti.
“Köprünün altında çok su geçti”
Daha sonra söz alan AK Parti Mardin Milletvekili Abdürrahim Akdağ ise Çözüm Süreci konusuna değindi. Akdağ, “ İnsanların ortak iradesi tarih boyunca her zaman için yönetici kademesindekileri etkilemiş, onlara ışık olmuş, onlara yön tayin etmiş, hataları eksiklikleri bertaraf etme imkânı vermiştir. Bir kardeşiniz, hemşeriniz ve hizmetkârınız olarak siyasetin merkezine, siyasetin odağına ister adına Kürt sorunu, ister demokratikleştirme, ister çözüm süreci deyin, hatta milli birlik ve kardeşlik projesi deyin benim en önemsediğim bu. Bu olmasa benim için siyasetin bir anlamı yok dediğim bir husustur. Köprünün altında çok su geçti. 30 yıldır, Canımızı, kanımızı, imkânlarımızı alıp götüren bir problem üzülerek söylüyorum. Bu sorunun tarafı olan yaklaşık 30 tane ülke var. Bu sorunun kan tüccarları var. Siyaset baronları var. İnsanlara silah satarak sermayelerine sermaye katanlar var.” İfadelerini kullandı.
“Kürtler, hem Araplara hem Türklere hem de Farslılara katkı sunmuştur”
MkMM oturumuna ise Türkiye Irak Dostluk Derneği eski başkanı Mehmet Emin Değer’in sözleri damgasını vurdu. Değer, “Değerli arkadaşlar Türkler ve Kürtler bu coğrafya da bin seneden beri birlikte yaşıyorlar. Bu asrın başına kadar yani 20 yüzyılın başına kadar Kürtler hem Araplara hem Türklere hem Farslara katkı sunmuştur. Kürt milleti her üç unsura da katkı sunmuş ama bir şey talebinde bulunmamış. Ne zamanki o asrın başında ulusal devlet mantığı ve anlayışı dünyaya hakim kılınmaya başlandı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tesis edilirken, ‘Ne mutlu Türküm diyene, bir Türk dünyaya bedeldir.’denildi. Eskiden ‘El izzetül İslam’ diyerek yola çıkan Araplar, sonra dediler ki ‘El izzetu lil Arap’ izzet Araplarındır demeye başladılar. Kürtler, o zaman ‘Durun bizler ne Türküz ne Arabız’ dedikleri andan itibaren yumrukları kafalarında gördüler. Bu bir vakıa ve tarihi tespittir. Zaman, zaman çarpık yanlış bir takım mücadeleler oldu., ızdıraplar çekildi. 2 bin yılına kadar bu şekilde devam etti.”dedi.
45 sene devletin yanlış politikasıyla mücadele ettiğini artık PKK’nin baskı anlayışıyla mücadele edeceğini söyleyen Değer, “6-7 Ekim olayları burada birçok nahoş hadiselere sebebiyet verdi. Bu anlayış ve düşünceye şiddetle tepkimi koydum. Ve olaylardan hemen sonra BDP ile HÜDAPAR il başkanlıklarına ziyarette bulundum. Hiç bir örgütün, cemaatin, cemiyetin adına bu ziyareti gerçekleştirmedim. Sorumluluk duygusu taşıyan bu toprakların evladı bu memleketin bir insanı olarak ikaz etmeye geldim, dedim.”diye belirtti.
“Siz altından Kürdistan kursanız baskıcı bu anlayışa karşı ben burada yaşamak istemem”
Kobani olaylarını eleştiren Değer, “Dedim ki; siz riyakâr ve münafık bir topluluk yetiştiriyorsunuz. Siz baskı unsuruyla milleti kendinize bağlayıp korkutarak alkış tutturuyorsunuz. Öbür taraftan devlet kurumlarına sözlü ve yazılı olarak bizi bunlardan kurtarın dedirtiyorsunuz. Ve bunu siz bu hale getiriyorsunuz. Ben hayatım boyunca 45 sene devletin yanlış politikasıyla mücadele ettim. İkinci bir 45 senem yok ki PKK’nın baskı anlayışıyla ve bu örgütlemenin yanlış tasarruflarıyla mücadele edeyim. Siz altından ve gümüşten Kürdistan da kursanız ve 50 tane Kürdistan da kursanız bu baskıcı anlayışa ve vuran kıran anlayışla ben bir Kürt olarak bu bölgede bu memlekette yaşamak istemem, benim gibi milyonlarca Kürt de yaşamak istemez. Biz hayatımız boyunca Kürt olmuşuz Arap olmuşuz Türk olmuşuz herhangi bir ülkede yaşamışız. Ama hürriyetimizle inancımla fikrimizle herkes barış ve huzur adası içerisinde yaşamak istiyoruz. Sürekli birileri eline güç geçirecek ve bana baskı kuracak sen benim gibi düşünmüyorsan sana hayat hakkı tanımam diyen bir anlayışı şiddetle reddediyorum. Ve protesto ediyorum, bu devletten de gelse milleten de gelse örgütlerden de gelse öyledir. Bunu kabul etmemek lazım kabul edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bunu açık ve net söylüyorum Batı, MOSSAT ve CIA organizasyonların bizim bölgemizi cehenneme çeviriyorlar. Her türlü oyunu oynuyorlar.”ifadelerini kullandı.
“Bütün beşeri ideolojiler iflas etmiştir”
İslam’dan başka bir kimlik tanımadığını sözlerine ekleyen Değer, “İslam’dan başka bu bölgede hiçbir maya tutmaz. Komünizm, sosyalizim, kapitalizim denendi ama bir sonuç alınmadı. Denemeye çalışanlar hala da vardır. Bütün beşeri ideolojiler iflas etmiştir. Sosyalizim iflas etmiştir. Faşizım iflas etmiştir. Kapitalizm şeklen şuan dünyayı yöneten sistemin adıdır. O da insanların yüzde onuna tekabül ediyor yüzde doksanını ise sefalete sürüklemiştir. Bu anlayışında devam etmesi mümkün değildir. Kemalistler de diyorlardı ki; din bizi geri bıraktı. Onun için ilerleyemedik, tarih tam aksini bunun yalan ve yanlış olduğunu söylüyor. Çünkü Müslümanlar İslamiyet’e sımsıkı sarıldığı tarihte ekonomide, iktisatta, bilimde, teknolojide ve icatta her şeyde öndeydiler ne zaman dinden uzaklaştılar o zaman gerilediler.”şeklinde konuştu.
“Sorumluluklarınızı yerine getirin!”
Daha sonra konuşan OHAK-DER Başkanı Muhammed Burhan Hedbi, ise, “Çözüm-Barış Süreci’nin akamete uğramaması ve yaşanmış acılarımıza yenilerinin eklenmemesi için aydın, yazar, din âlimi ve en önemlisi de vicdan sahibi insan kimliğimin bana yüklediği sorumluluk bilinciyle tüm taraf ve sorumlulara çağrıda bulunuyorum. Sorumluluklarınızı yerine getirin! Artık halk olarak insanımızın kaybına tahammül edebilecek limitimizin sonuna gelinmiştir.”dedi.(Mehmet Aslan-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.