İslami Dava ve Mücadelede Bazı Tavsiyeler
İnsanları hikmetle kendi yoluna davet etmemizle bizi mükellef kılan Allah-u Tebareke ve Teâlâ’ya layıkıyla hamd olsun. Söz, amel ve ikrarı ile bize bu hikmeti öğreten onun son elçisi olan Muhammed’e onun pak aline, fedakâr ashabına ve bu kutsi yolda ona t
İnsanları hikmetle kendi yoluna davet etmemizle bizi mükellef kılan Allah-u Tebareke ve Teâlâ’ya layıkıyla hamd olsun. Söz, amel ve ikrarı ile bize bu hikmeti öğreten onun son elçisi olan Muhammed’e onun pak aline, fedakâr ashabına ve bu kutsi yolda ona tabi olanlara salat ve selam olsun.
Kıymetli İnzar Dergisi okuyucuları! Evvela Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun. Bu sayıdaki yazımızı da 9 hikmetle davete ve güzel mücadeleye tahsis ettim. Allah-u Teâlâ hepinizin bu yoldaki yar ve yardımcısı olsun.
اُدْعُ اِلٰى سَبيلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّتي هِيَ اَحْسَنُ اِنَّ رَبَّكَ هُوَ اَعْلَمُ بِمَنْ ضَلَّ عَنْ سَبيلِه وَهُوَ اَعْلَمُ بِالْمُهْتَدينَ ﴿١٢٥﴾ وَاِنْ عَاقَبْتُمْ فَعَاقِبُوا بِمِثْلِ مَا عُوقِبْتُمْ بِه وَلَئِنْ صَبَرْتُمْ لَهُوَ خَيْرٌ لِلصَّابِرينَ ﴿١٢٦﴾ وَاصْبِرْ وَمَا صَبْرُكَ اِلَّا بِاللّٰهِ وَلَا تَحْزَنْ عَلَيْهِمْ وَلَا تَكُ في ضَيْقٍ مِمَّا يَمْكُرُونَ ﴿١٢٧﴾ اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الَّذينَ اتَّقَوْا وَالَّذينَ هُمْ مُحْسِنُونَ ﴿١٢٨﴾
(Ey Muhammed!) Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilendir. ﴾125﴿ Eğer ceza verecekseniz size yapılanın misliyle cezalandırın. Eğer sabrederseniz, elbette bu, sabredenler için daha hayırlıdır. ﴾126﴿ Sabret! Senin sabrın ancak Allah`ın yardımı iledir. Onlardan yana üzülme. Tuzak kurmalarından dolayı da sıkıntıya düşme. ﴾127﴿ Şüphesiz Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanlar ve iyilik yapanlarla beraberdir. ﴾128﴿
Kardeşlerim, zikrettiğimiz ayetleri tefsir etmek değil de onların ışığında size bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum. Şöyle ki:
1-Bu ayet-i kerimeye Resulullah muhatap olduğu gibi biz de muhatabız. Bizim de muhatap olduğumuzun bir delili şu ayettir ki yüce Allah şöyle buyuruyor:
قُلْ هٰذِه سَبيلٓي اَدْعُٓوا اِلَى اللّٰهِ عَلٰى بَصيرَةٍ اَنَا وَمَنِ اتَّبَعَني وَسُبْحَانَ اللّٰهِ وَمَٓا اَنَا مِنَ الْمُشْرِكينَ ﴿١٠٨﴾
De ki: "İşte bu benim yolumdur. Ben ve bana uyanlar bilerek Allah`a çağırırız. Allah`ın şanı yücedir. Ben Allah`a ortak koşanlardan değilim." (Yusuf: 108)
Bilindiği gibi Allah-u Teâlâ’nın yoluna (Din ve Şeriatına) davet çok yönlüdür: Dil, kalem, fiil, ahlak, savaş, barış, basın-yayın, terğib, terhib, hicret-dönüş, sertlik, yumuşaklık, meydan okuma, takiyye yapma, saldırı, savunma, tuzak kurma, tuzaklardan korunma, cezalandırma, affetmek, vesaire daha birçok metotlarla davet ve mücadele yapılabilir. Bütün bunların delilleri ve örnekleri siyerde, kitapta veya sünnette vardır. Ancak her biri için uygun zaman, uygun mekân, uygun şart ve ortama ihtiyacı vardır ve ...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.