KOCAELİ - Gebze Kültür Merkezinde düzenlenen etkinlik Molla Abdulbari Çelik’in Kur’an-i kerim tilavetiyle başladı.

Açılış konuşmasında İslam toplumunun birlik ve beraberliğini sağlayan sağlam ve halis temelin kardeşlik hukuku olduğunu belirten Hür Dava Partisi Gebze ilçe Başkanı Öztürk Bölük, “İslam âleminin son halini düşünüp baktığımızda kardeşlik adına düzenlenen bu ve benzeri programlar bizim için çok önemlidir. İslam dünyasının içerisinde olduğu son durum, adeta ipi kopmuş bir tespih misalidir. Nefsi ve hissi davranılarak düşmanlara bile gösterilemeyecek davranışı, aynı rabbe, aynı dine, aynı peygambere inanan, aynı yolda yürüyen kardeşlere reva görülmektedir. Oysa Peygamberimiz (s.a.v) müminler bir vücut gibidir diyerek kardeşliğin hukukunu bize göstermiştir” dedi.

“Tebessüm bile paylaşılmıyor”

Etkinlikte konuşan Siyer Araştırmaları Merkezi Kurucusu M. Emin Yıldırım kardeşlik unsurunun pekişmesinde en önemli etkenin ‘selam verme’ olduğuna dikkat çekti.

“Bizler öyle bir hale geldik ki, birbirimizden selamı esirgeyecek duruma geldik” diyen Yıldırım, “Allah ‘müminler kardeştir’ dedi ve Peygamberimiz bunu çok net bir biçimde ortaya koymuştur. Ama biz müminler kardeştir buyruğunu sadece kendi cemaatimizin kardeşi olarak zannettik. Bu çok tehlikeli bir şeydir. Edebi bir doğa için elini kaldıran bir Müslüman iman etmişse ve kelimeyi Şahadet getirip bu ailenin bir ferdi olmuşsa mezhebi, meşrebi, ne olursa olsun alnı secdeye giden bütün kardeşlerine dua etmiyorsa, Allah’ım kardeşime rahmet et diye dua etmiyorsa inanın imanı da kardeşliği de anlamamış demektir. Bu buyruğu okuduk, gördük, duyduk ama hayatın içerisine geldiği zaman, kâfirlere göstermediğimiz şiddeti, bizimle aynı kıbleye giden kardeşimize gösterdik.  Biz buyruğu tam manasıyla anlamadığımız için bugün bu haldeyiz. Bugün ümmetin halini hepiniz biliyorsunuz” ifadelerini kullandı.

İslam medeniyetinin mayasının ve temelinin kardeşlik olduğunu ifade eden Yıldırım, “Bu yüzden sahabeler kardeşlik kapsamında malını mülkünü, her şeyini paylaşırken, bu çağın insanları ellerindeki bir lokma ekmeği bölüşemiyor. Bir koltuğu bölüşemiyoruz. Peygamberimizin (s.a.v) sadakadır dediği bir tebessümü bile paylaşamıyor. Sahabeler arasındaki kardeşliği anlamak ve anlatmak zor ama böyle bir şey yaşanmış ve gerçektir.  Peygamberimizin (s.a.v) hayatına bakıyorsunuz daha yola koyulur koyulmaz daha Darul-Erkam’da 40 kişiyken hepsini birbirleriyle kardeşlik hukukunu tam anlamıyla yerine getirmiştir. İslam’ın kısa bir sürede büyük başarılar sağlamasının en önemli etkeni kardeşliktir. Peygamberimiz (s.a.v) işin başından itibaren safha safha bunu gerçekleştirmiştir” dedi.

“Haset azığımız oldu”

Kardeşliği dinamitleyen en temel etkenin haset olduğunu söyleyen Yıldırım, “Kardeş kardeşi kıskanmaz. Bugün biz İslam toplumu olarak hasedi kendimize azık olarak seçtiğimiz için paramparça olmuşuz. Herkes kendi elindekini mutlak din ve mutlak hakikat olduğunu söylüyor. Kimse kardeşinin güzelliğiyle sevinmiyor. Hizmete bakıp da o hizmetin kalitesinden dolayı bir sevinme yok. Hasedi azık ettiğimiz için birbirimize yan gözle bakmaya başladık. Bir şekliyle hasedi hayatımızdan çıkartsaydık halimiz bambaşka olurdu ve gerçekten kardeş olurduk. Diğer bir tabirle haset Allahın işine karışmaktır ve beğenmemektir” şeklinde konuştu.

Programda İzmit Umut-Der tarafından siyer sınavında dereceye girenlere ödül verildi. Program Özlem Ajans sanatçılarının seslendirdiği ezgilerle son buldu. (Medeni Topaloğlu/ Enes Çetin- İLKHA)