“İsrail Müslümanların dostu olamaz”

“İsrail Müslümanların dostu olamaz”

​Son günlerde Türkiye ile İsrail ilişkilerinin normalleşmesi ve Hükümet Sözcüsü Ömer Çelik'in ‘İsrail bizim dostumuzdur' açıklamalarını değerlendiren İnsani Yardım Vakfı (İHH) Gaziantep Şube Başkanı, İsrail terörü ve halkının asla Müslümanların dostu olam

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in ‘Kuşkusuz İsrail Devleti ve halkı Türkiye'nin dostudur’ şeklindeki açıklamasının kesinlikle kabul edilemeyeceğini belirten İnsani Yardım Vakfı (İHH) Gaziantep Şube Başkanı Mehmet Emin Arslan, “İsrail terörü ve halkı asla bizim dostumuz olamaz. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bu noktada geri adım atılmasını istiyoruz.” dedi.

Filistin ve Kudüs meselesinin her Müslüman’ın olmazsa olmazı olduğunu söyleyen Arslan, “Kudüs biz Müslümanların ilk kıblesidir. Peygamber efendimizin Miraç’a yükseldiği noktadır, 124 bin peygambere imamlık yaptığı mescittir.” hatırlatmasında bulundu.

Kudüs’ün Hz. Ömer’in, Selahattin’i Eyyubi’nin ve Abdülhamit Han’ın Müslümanlara bir emaneti olduğunu belirten Arslan, Filistin topraklarının öyle sıradan ve basit topraklar olmadığını söyledi.

“Kesinlikle İsrail’in bir devlet olduğunu kabul etmiyoruz”

Arslan, “Kudüs Müslümanların üç kıblesinden biridir. Biz bu meseleye bu hassasiyet ile yaklaşıyoruz. Ama maalesef Siyonist yapı 1948 yılında İslam coğrafyasının kalbine bir yapı oluşturmuşlar, asla ve asla tasvip etmediğimiz güya İsrail devletini oluşturmuşlardır. Biz kesinlikle İsrail’in bir devlet olduğunu kabul etmiyoruz. İsrail bir terör yapısıdır.” ifadelerini kullandı.

1948’den bu yana Ortadoğu’daki Siyonist virüsün toplumları birbirine kırdırmakta olduğunu belirten Arslan, “İsrail, İslam coğrafyasındaki savaşların temelini oluşturmaktadır. Bu vesile ile özellikle de Filistinli kardeşlerimize görülen bu hakaretler, bu eziyetler ve işkenceler kendi topraklarında kendi yapılarında maalesef şuanda sürgün bir yapı içerisindeler. Tabi bu süreç önemlidir.”şeklinde konuştu.

2010 yılında İsrail’in, Gazze’ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine hunharca saldırdığını hatırlatan Arslan,  Mavi Marmara gemisinde hiçbir silah unsurunun bulunmamasına rağmen İsrail’in bu gemiye insanlık dışı bir yaklaşımla yaklaştığını belirtti.

Arslan, “O günün şartları ile 9 daha sonrasında gemide yaralı olan ve dört yıl boyunca tedavi gören ve sonunda şehit olan Uğur Söylemez ağabeyimizle birlikte 10 tane şehidimiz vardı. Bu olay İsrail terör devletinin ne kadar hunharca bir yapıya büründüğünü ortaya koymuştur. Bu anlamda devletimiz de kendi insanını savunma noktasında uluslararası arenalarda defalarca deklarasyonlar yaptılar. Özellikle 3 nokta başlık haline geldi. Özür, tazminat ve Gazze’nin üzerindeki ablukanın kaldırılması. İsrail ilk defa hayatında uluslararası kamuoyunun önünde Türkiye’den özür diledi. Çünkü ne kadar hunharca bir katliam yaptıklarını tüm dünya canlı yayında izledi. Ancak bu Siyonist yapı, 5 yıldır işi sürüncemeye bırakıyor. Masa başı oyunlarla mücadelesini devam ettiriyor.” ifadelerini kullandı.

“Dış İşleri Bakanlığı’nda Truva atı dediğimiz bir yapı var”          

Arslan, sözlerine şöyle son verdi: “Maalesef devletimizin çeşitli kademelerinde, özellikle Dış İşleri Bakanlığı’nda Truva atı dediğimiz bir yapı var. Bu yapı İsrail ile ilişkileri geliştirmek istemekte ve bu uzun zamandan beri süren bir uğraştı. Biz bunu defalarca deklare ettik. Dış İşleri Bakanlığı’ndaki Truva atı, bu mücadeleyi yürütüp ve Siyonistlerin lehine olacak kararlara imza atıyor.”  (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.