Siyonist israil bir terör devletidir, bunun böyle olduğunda hiçbir şüphe ve tereddüt yoktur.

Özellikle bugün israilin eşkıyalığı, barbarlığı, canavarlığı ve ırkçı faşistliği bütün bir insanlık tarafından tescillenmiş durumdadır.

Hem başta Cumhurbaşkanı olmak üzere Türkiye’nin bütün yetkilileri bunun böyle olduğunu açık açık dile getirmişlerdir.

O halde Cumhuriyet Savcıları derhal harekete geçmeli ve bunun gereğini yapmalıdırlar.

Her halde “israil bir terör devletidir” diyen yetkililer bunu basit bir kınama veya mahalle kavgasında söylenmiş bir söz olarak değil, hukuki neticelerini düşünerek söylemişlerdir.

Çünkü “teröristtir” ifadesi kimin hakkında kullanılmışsa artık Türkiye sınırları içinde terörist muamelesi görmek durumundadır.

Siyonist terör devletinin baştan sona bütün yöneticileri ve askeri yetkilileri hakkında terörden dava açılmalı ve mahkûm edilmelidirler.

Sadece katliamda görev alan yönetici ve askerler değil, askerlerden daha azgın durumdaki siviller, yerleşimciler de terör listesine dâhil edilmelidirler. Netice itibariyle asıl gasıp ve eşkıya söz konusu o sivil yerleşimciler değil midir? Eşkıyalıkla zoraki el koydukları evlerde oturan onlar değil mi? Gasp ettikleri araziler üzerine yapılan binalara yerleşenler onlar değil mi? Bütün bu yerleşimlerin eşkıyalıkla yapıldığı Birleşmiş Milletler tarafından defalarca tescil edilmemiş midir?

O halde mümkün olduğu kadar bu azgın sürünün kimlikleri de tespit edilmeli ve onlar da mahkûm edilmelidirler.

“Ne işe yarar, kâğıt üzerinde kalmaktan öteye geçmez” diyebilirsiniz.

Ama mesele hiç de öyle değildir. Mavi Marmara olayında tam da bu mahkûmiyet gerçekleştirileceği bir aşamada terör devleti allem edip kallem edip bunu durdurmuştur. Demek ki bir neticesi olacaktı.

Peki, savcıları ve ardından mahkemeler bu kararı aldığında ne olacak derseniz, bu ülkeye girdikleri an terörden tutuklanacaklar.

Daha da önemlisi, Türkiye’nin başlattığı bu işin arkasının geldiğini, diğer ülkelerin, İslam Teşkilatının ve Birleşmiş Milletler’in de aynı şeyi yaptığını düşünün.

Bu arada, hakkında terörist hükmü verilen bir devletin artık Türkiye’deki temsilcileri de teröristtir ve derhal gereği yapılmalı, temsilcilikleri derhal kapatılmalıdır. Ve tabiidir ki terör devletindeki bu ülkenin temsilciliği de kapatılıp görevliler geri çağrılmalıdır.

Ve bunun arkası hukuken çorap söküğü gibi gelecek, teröristlerle alış verişin hükmü neyse yapılacaktır. Yani Siyonist teröristlerin mallarının boykotu sadece bireylere bırakılmayacak, ülkeye sokulması yasaklanacaktır.

Elbette bunun bir bedeli olacaktır ama unutmayalım ki nice bedeller ödeyen bu millet bu bedeli ödemeye hazırdır!

Bu duygularla bütün Müslümanların Ramazan Bayramını tebrik ediyorum.