‘İsrail'in dostu değil, Filistin'in hamisi olmak durumundayız’
İsrail ile varıldığı iddia edilen anlaşma ile AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in İsrail Devleti ve halkının Türkiye’nin dostu olduğu yönündeki açıklaması hakkında değerlendirmelerde bulunan Mavi Marmara gazileri, “İsrail'in dostu değil, Filistin'in hamisi olm
Türkiye ve İsrail heyetlerinin ikili ilişkileri onarmak için İsviçre’de bir araya geldiği yönündeki haberlerin ardından şimdi de AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in “Kuşkusuz İsrail Devleti ve halkı Türkiye'nin dostudur” şeklindekileri açıklamalarını değerlendiren Mavi Marmara gazileri, “Bu sözlere asla katılamayız. Türkiye, İsrail’in dostu değil, Filistin halkının hamisi olmak durumunda.” diyerek duruma tepki gösterdi.
Türkiye ve İsrail ikili ilişkilerindeki son durumu İlke Haber Ajansına (İLKHA) değerlendiren Mavi Marmara gazilerinden Muhyeddin Yıldırım, “Mavi Marmara katliamını unutmamız mümkün değil.” dedi.
Ablukayı kırmak için yola koyulduklarını söyleyen Yıldırım, “Bundan 5 yıl önce Mavi Marmara Gemisi ile İsrail’in Gazze’de uyguladığı ablukayı kırmak ve oradaki Müslüman kardeşlerimize insani yardım ulaştırmak için yola çıkmıştık. Henüz Gazze’ye ulaşmamış ve uluslararası karasularda iken havadan ve denizden gemimize baskın düzenleyen Siyonist İsrail askerlerinin, gerçek mermilerle ateş açması sonucu 10 kardeşimiz şehit olmuş, onlarcası da yaralanmıştı. Mavi Marmara baskınının ardından şu ana kadar yanımızda yer alan AK Parti Hükümetinin sözcüsünün şimdilerde ‘Kuşkusuz İsrail Devleti ve halkı Türkiye'nin dostudur’ şeklindeki açıklamasını kabul etmek mümkün değil. Bu sözlere asla katılmıyoruz. Türkiye, İsrail’in dostu değil, Filistin halkının hamisi olmak durumunda.” diye konuştu.
“Bunca katliama rağmen Müslümanların İsrail ile dost olması mümkün olabilir mi?”
Şu anda İsrail’in Filistin topraklarını gasp eden işgalci bir devlet konumunda olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “İsrail dostane ikili ilişki kurulacak bir ülke değildir. İsrail’in katlettiği, zulmettiği Filistinliler, bizim Müslüman kardeşlerimizdir. Onların kanları bizim kanımızdır. Siyonist İsrail Devleti’nin kuruluşu olan 1948 ve öncesinde de Müslümanlara olan düşmanlığı ortada iken ve halen Filistin halkına yönelik katliam, abluka ve baskılar sürerken Müslümanların İsrail ile dost olması mümkün olabilir mi?” şeklinde konuştu.
İsrail’de devlet ile halkı da bir birinden ayırt etmenin pek mümkün olmadığına işaret eden Yıldırım, “Çünkü oradaki tüm halk, Müslümanlara karşı silahlanmış durumda, düzenli olarak askere alınıyor ve katliamlarda rol alıyorlar. Yahudiler, Müslümanlara karşı çok acımasız bir millet. Öldürüyor, evlerini yıkıyor, sürüyor.” dedi. Yıldırım, buna rağmen zor da olsa Siyonist devlet ile sivil halkın ayrı tutulmasının İslami bir tavır olduğunu sözlerine ekledi.
“Ortada bir sorun var, bunu da çözebilecek tek ülke Türkiye”
Filistin halkının hamisi olma ve Müslümanların haklarının korunması adına İsrail ile masaya oturulabileceğinin ancak Siyonistlerle dostluk kurulmaması gerektiğinin altını çizen Yıldırım, “Türkiye, bölgede Filistinlilerin hamisi konumundadır. Nihayetinde ortada bir sorun var, bunu da çözebilecek tek ülke Türkiye’dir. Her ne kadar Türkiye siyasi ilişkilerini kesmişse de İsrail’e bir şey telkin edebilecek tek ülke de Türkiye’dir. Bu noktada Türkiye, dikkatli ve tavizsiz olmak kaydı ile İsrail ile görüşebilir. Bu görüşmelerde Filistin’deki ablukanın kaldırılması konusu mutlaka konuşulmalıdır. Filistin’de BM’den ziyade Türkiye’nin organize ettiği bir barış gücünün yerleştirilmek suretiyle Müslümanlara karşı yapılan katliam ve zulümlerin önüne geçilmesi için girişimler yapılmalı. Türkiye, Filistin’de garantör ülke olarak yerini almalı.” şeklindeki görüşlerini aktardı.
Türkiye’nin İsrail ile yapmayı planladığı tüm görüşme ve anlaşmalar öncesi mutlaka Filistinli yetkililerle de görüşmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım, “Geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hamas lideri Halid Meşal'i İstanbul'da kabul etti. Başbakan Ahmet Davutoğlu da kendisiyle görüştü. Türkiye’nin İsrail ile olan ikili ilişkileri konusu bu görüşmelerde konuşulmuş diye tahmin ediyoruz.” dedi.
“İsrail’in yaptığı gaz hırsızlığına Türkiye ortak olmamalı”
İsrail’in Akdeniz’de gaz arama girişimlerine kalkıştığı dönemlerde Türkiye Hükümetinin buna sert tepki gösterirken şimdi İsrail’den doğalgaz alınacağı şeklinde söylemlerin birbiri ile çeliştiğini ifade eden Yıldırım, “Geçmişte Türkiye denizden çıkan bu gazın Filistinlerin hakkı olduğunu yüksek sesle dillendirmişti. O zaman bunu söyleyip de şimdi İsrail ile gaz konusunda Filistinlilerin hakkını gözetmeden anlaşma yaparsa İsrail’in yaptığı gaz hırsızlığına Türkiye’de ortak olmuş olur. Biz gazsız kalmaya razıyız ama bir hırsızın malını kullanmaya razı değiliz. Bu konuda Türkiye’nin mutlaka dik durması lazım.” ifadelerini kullandı.
“Filistinli yetkililer mutlaka dikkate alınmalı”
Mavi Marmara gazilerinden Suat Koşmaz da siyonist İsrail ile dost olunamayacağını ancak Filistinli yetkililerin görüşleri alınarak masaya oturulabileceğini söyledi. Bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun Hamas lideri Halid Meşal ile görüşmesinin olumlu olduğuna değinen Koşmaz, bu görüşmelerde Filistinli yetkililerin mutlaka dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
İsrail’in Türkiye üzerinden Avrupa’ya doğalgaz satma planlarına da dikkat çeken Koşmaz, “İsrail, Müslüman Filistinlilerden çaldığı gazı Türkiye’ye ve Avrupa’ya satma peşinde. Bu hırsızlık olayına Türkiye asla ortak olmamalı.” dedi.
“Mavi Marmara unutulmamalı”
Türkiye İsrail ilişkilerinin Mavi Marmara olayı ile koptuğuna dikkat çeken Koşmaz, “Mavi Marmara’da 10 kardeşimiz şehit edildi, onlarca kardeşimiz de yaralandı. Elinden hiç Müslüman kanı eksik olmayan bir ülke ile el sıkışırken bir kez daha düşünülmeli. Bu noktada Hükümetin Mavi Marmara şehitlerini de asla unutmamasını ve atacağı adımları buna göre atacağını ümit ediyoruz.” diye konuştu. (Ayhan Kaya-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.