"İstersem konuşturtmadığınız zaman dünyayı ayağa kaldırırım"
Cumhurbaşkanı Erdoğan Almanya'ya sert tepki göstererek, "Şimdi zannediyorlar ki Tayyip Erdoğan Almanya'ya gelecekti. Ben istersem gelirim, gelirim ve kapıdan da sokmadığınız veya konuşturtmadığınız zaman da dünyayı ayağa kaldırırım." dedi.
Tokatlılar Gecesi'nde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adaleti Bakanı Bekir Bozdağ'ın Almanya'da bir salonda yapacağı toplantının iptal edilmesine sert tepki göstererek, " Şimdi zannediyorlar ki Tayyip Erdoğan Almanya'ya gelecekti. Ben istersem gelirim, gelirim ve kapıdan da sokmadığınız veya konuşturtmadığınız zaman da dünyayı ayağa kaldırırım." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tokatlılar Gecesi programına katıldı. Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde düzenlenen gecede Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.
Türkiye'nin mazlumlara ilham kaynağı olmasının, hem içeride, hem dışarıda birilerini ciddi şekilde rahatsız ettiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ortadoğu'ya, Afrika'ya baktıklarında sadece altını, petrolü, elması görenler bu kaynakları sömürmek için kardeşi kardeşe kırdıranlar, ülkemizin duruşunu kendileri için tehdit olarak görüyorlar. Bakınız burada açık ve net konuşacağım. Biliyorsunuz yıllardır Avrupa ülkeleri Türkiye'ye demokrasi ve insan hakları karnesi düzenliyor. Ülkemizin Avrupa Birliği üyeliğini eften püften sebeplerle, olmadık bahanelerle sürekli erteliyorlar ve yarım asırdır bizi oyalıyorlar. Hâlbuki Türkiye G-20 üyesi olarak dünyanın en gelişmiş 20 ekonomisinden biri. Demokraside, işte 15 Temmuz'da olduğu gibi darbecileri hezimete uğratmış, destan yazmış bir ülke. Özgürlükler konusunda inanın birçok Avrupa ülkesinden fersah fersah ilerideyiz." şeklinde konuştu.
Türkiye'den her bakımdan çok daha gerilerde olan Avrupa ülkelerine Avrupa kapıları sonuna kadar açılırken, Türkiye'nin önüne yeni engellerin ve bariyerlerin konulduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz bu sürecin kesinlikle iyi niyetli olmadığını gayet iyi biliyoruz. Sorunun kriterlerde değil, Türkiye'ye yönelik bakış açısında olduğunu gayet iyi biliyoruz" ifadelerini kullandı ve Almanya ile son iki gündür yaşananların bu tavrın en açık örneği olduğunu söyledi.
"Alman yönetimi, bakanları bir teröristle aynı teraziye oturtuyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Neymiş? Türk siyasilere kiralayacak kamusal alanları yokmuş. Neymiş? O kadar insan bir araya gelirse güvenlik tehlikesi oluştururmuş. Neymiş? Otopark imkânı yokmuş. Kardeşlerim; daha önce izin verdiler, ben de Türkiye'den video konferansla katılacaktım, telekonferansla katılacaktım. Anayasa Mahkemesi 2 saatte karar aldı ve benim telekonferansla katılmamı dahi engelledi. Bu Almanya, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanının telekonferansla böyle bir toplantıya katılmasını engellerken, Kandil'den Cemil Bayık'ın aynı şekilde telekonferansla katılmasına müsaade etti. Bunların demokrasi anlayışı bu. Aynı ülkelerde PKK'lı, DHKP-C'li teröristler şu anda zaten sokakta cirit atıyor. Ben de kendisine (Angela Merkel'e) 4 bin 500 dosya verdim. Bu dosyaların hiçbirinden netice yok. Şehirlerin en işlek caddelerinde, en önemli salonlarında ellerinde terörist başının posterleriyle, katillerin fotoğraflarıyla gösteriler düzenliyorlar. Lafa gelince Türkiye'nin iç siyasetini topraklarına taşımak istemediklerini söylüyorlar. Kardeşlerim; hani geçenlerde bir olay oldu, şimdi ne diyorlar biliyor musunuz? Gizledikleri şey şu, bana geldiğinde bunu söyledi Şansölye. Dedi ki 'sizde şu anda gözaltında bir tane gazeteci var, bunu bırakırsanız memnun oluruz.' Dedim ki 'o gazeteci değil o terörist. Bakın, eğer siz demokrasiye inanıyorsanız, yargının bağımsızlığına, tarafsızlığına inanıyorsanız, ben sizden terörist istediğim zaman bana bizim yargımız bağımsızdır, tarafsızdır diyorsunuz.' Belki de televizyonlarda izlediniz onunla medyaya açık o görüşmemizi. Siz bana vermiyorsunuz, şimdi benden bunu istiyorsunuz ve siz 1 aydır Tarabya'da Alman Başkonsolosluğunun konutunda bu adamı, bu teröristi saklıyorsunuz. Ve vermediler. Sonra ne oldu? Hamdolsun kendi elleriyle tuzağa düştüler ve sonunda yargıya geldi. Yargı kararını verdi ve tutukladı, şu anda içeride. Enteresan olan ne biliyor musunuz? Bütün bu olayların nedeni meğerse bu teröristmiş. Bu adam terörist, bu adam gazeteci değil ve Alman yönetimi ne yazık ki benim bakanlarımı böyle bir teröristle aynı teraziye oturtuyor, sıkıntı burada."
"Nazizmin Almanya'da bittiğini zannediyordum"
Alman Başbakanı Merkel'in Başbakan Binali Yıldırım'a 'bu kadar sert davranılmaması lazım' dediğini, bazı yetkililerin Almanya'nın bu tavrına ilişkin faşizmden bahsettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi ben de bahsediyorum bak; ben Nazizmin Almanya'da bittiğini zannediyordum, meğerse hâlâ devam ediyormuş. Açık ortada. Eğer demokrasiye inanıyorsan, benim Bakanım hem Bakanınla görüşecek, hem de orada bir salon toplantısı yapacak, niye rahatsız oluyorsun? Bir başka bakanım aynı şekilde. Şimdi Hollanda da aynı şekilde bir açıklama yapmış, vah zavallı vah, vah zavallı vah. Bunlar kendi iradeleriyle hareket etmiyorlar." görüşlerine yer verdi.
"İstersem gelirim ve kapıdan da sokmadığınız veya konuşturtmadığınız zaman da dünyayı ayağa kaldırırım"
"Şimdi zannediyorlar ki Tayyip Erdoğan Almanya'ya gelecekti. Ben istersem gelirim, gelirim ve kapıdan da sokmadığınız veya konuşturtmadığınız zaman da dünyayı ayağa kaldırırım" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben buradan Alman yönetimine sesleniyorum, demokrasiye inanan dünyaya sesleniyorum; eğer özgürlük mücadelesi yapıyorsak, eğer düşünce özgürlüğünden rahatsız değilsek, eğer demokrasiye inanıyorsak, bizim önümüzü kimse kesemez, bu böyle bilinmelidir" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konu ile ilgili şu değerlendirmelere yer verdi: "Terör örgütü mensupları 'hayır' kampanyası için istedikleri her yeri serbestçe kullanabiliyor, terör örgütü yöneticileri saraylarda yine Türkiye'de 5 yıl 10 aya mahkûm olmuş birisini alıyorsun ona madalya takıyorsun. Nerede? Cumhurbaşkanlığı Sarayında. Sizin demokrasi anlayışınız bu mu? Bu adam Türkiye'de mahkûm olmuş, 5 yıl 10 aya mahkûm olmuş, sen kalkıp buna Cumhurbaşkanlığı Sarayında madalya takıyorsun. İşte sizin demokrasi anlayışınız bu, özgürlük anlayışınız bu. Türkiye'de mahkûm olmuş bir insanı eğer siz ülkenizde adeta beraat ettiriyorsanız sorumlusunuz. Ve suçlulara yardım-yataklık yapmadan dolayı sizin yargılanmanız gerekiyor, bunu da söylüyorum. Bütün bunlara rağmen benim bakanım kendi vatandaşlarıyla, kendi hemşehrileriyle bir araya gelmek isteyince hemen işler tersine dönüyor. Siz bu safsatalarınızı külahımıza anlatın. Avrupa şehirlerinin yıllardır Türkiye'den kaçan eli kanlı teröristlere nasıl yataklık ettiğini biz çok iyi biliyoruz. Terör örgütünün bilgisi dâhilinde o ülkelerin her yıl yüz milyonlarca avroyu hem de zorla, tehditle nasıl topladığını çok iyi biliyoruz. Son olarak FETÖ'cü hainlere nasıl kucak açtığınızı, nasıl bağrınıza bastığınızı hep birlikte takip ediyoruz."
"Varsın hakkı haykırdığımız için bizi sevmesinler"
Bu değerlendirmelerini Batılı yetkililerin yüzlerine karşı söylediğini, bunları arkalarından konuşmadığı için de rahat olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çünkü bize arkadan konuşmak yakışmaz, evvel Allah biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız, bize bu yakışmaz. Biz Müslüman'ız, bize bu yakışmaz. Varsın hakkı haykırdığımız için bizi sevmesinler, varsın bu ülkeyi canımızdan çok sevdiğimiz için bize demediklerini bırakmasınlar. Bu vatana bir değil, bin Tayyip Erdoğan feda olsun" dedi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.