Günlerdir İran'da olup bitenleri izliyoruz, okuyoruz, dinliyoruz, gündemimizde hep İran var. Fakat ilk defa yazıyorum. Çünkü yarınların ne olacağını en iyi bilen Rabbimizdir. Şu anda bilgiçlik taslayarak kesin şeyler söylemeyi haddini bilmezlik olarak görüyoruz.

İşin içinde dış güçlerin, kışkırtıcıların olduğunu inkar eden yoktur. Fakat ayaklanmaları tamamen dış güçlere, Amerika'ya, israile ve Suudi yönetimine bağlamak her şeyden önce şu anda ayaklanan İranlıları tamamen kukla yerine koymak, sadece dışarının düdüğüyle yatıp kalkan yığınlar olarak itham etmek olur ki bu onlara yapılmış büyük bir hakaret olur.

Elbette bu insanları sokağa çıkaran haklı sebepler vardır ve elbette dış güçler de boş durmayacak ve bunu değerlendirecektir.

Bu noktada İslam adına hareket eden yetkililere düşen görevler de vardır. Hatta sadece İran'da değil, İran dışında İslam adına iktidarı kullanan devletlere, camialara ve daha küçük kuruluşlara düşen görevler vardır. Herkes olup bitenlerden ders çıkarmalıdır.

Gelelim İran'da olup bitenleri demokrasi eksikliğine bağlayan akıl danelere, çokbilmişlere. Peki, Amerika, israil ve Avrupa ülkeleri İran'a demokrasi gelsin diye çırpınıp duruyor öyle mi? Onun için mi babadan oğula geçen krallarla sarmaş dolaş? Onun için mi Mısır'da seçimle gelenleri devirip firavunların darbelerini destekliyor? Bütün bunları külahımıza anlatın.

İran'ın bugünkü durumuna sevinenlere bakıyoruz, üzülenlere bakıyoruz, hepsinin kendi açısından haklı yönleri olduğunu görüyoruz. İslam düşmanları, Müslüman olduklarını söyledikleri halde Müslümanca bir hayatı istemeyenler elbette İran'daki gelişmelere sevineceklerdir.

Fakat sevinenlerden az da olsa bir kısmını anlamakta güçlük çekiyoruz. Sanki İran'daki bugünkü rejim yıkılırsa yerine ehl-i sünnete dayalı bir İslami rejim gelecekmiş gibi sevinenler var.

Yine sevinenlerden bir kısmı da İran devre dışı kaldığında bölgenin tek söz sahibi Türkiye olacak zannediyorlar. Yani şu anda İran'ı güçsüz bırakmak isteyenler bunu Türkiye'nin önünü açmak için yapıyorlar. Rabbim hepimize siyasi basiretler lütfeylesin.

İran'ın nerede duracağını Allah bilir. Eğer mesele sadece yumurta meselesi olsaydı, eğer mesele sadece yolsuzluklar olsaydı bu ayaklanmanın az çok hedefine ulaşacağını söyleyebilirdik.

Fakat isyancılar eğer İslam Cumhuriyeti istemiyoruz diyorlarsa,

Toplu halde başörtüsü yakıyorlarsa,

İslam'ın şiarlarına saldırıyorlarsa

Kudüs'e saldırıyorlarsa...

Ve bütün bunlar olup bitenlere arka tarafta Amerika sırıtıyorsa, israil sırıtıyorsa, Suud  sırıtıyorsa

İyi biliniz ki işte o zaman kaybetmişlerdir İran'ın isyancıları.