Abdulhakim SONKAYA

Abdulhakim SONKAYA

İsyanı taşa vurmak

 Değnek ve sopa manasında olan Asa isyandan gelir. İsyan ise itaatin zıddıdır. İnsan hakka itaat ederse elindeki asa sultan olur. Güç ve kuvvet olur. Aksi takdirde o asa isyanın ve zulmün aracı olur.

Allah cc, “o sağ elindeki nedir ey Musa?” diye sordu. Musa, “bu benim asamdır” dedi. (Taha:17-18). Dikkat edilirse asa Hz. Musa'nın sağ elindedir. Sol elinde değildir. Çünkü sol cihet; günahı, nefsi, isyanı ve hevayı temsil ediyor. Bu nedenle Musa'nın asası sağ elindeydi. Yani onun yeminindeydi. Yemin ahd ve doğruluktur.

“Firavun o elçiye isyan etmişti. Biz de onu ağır bir yakalayışla yakaladık.” (Müzemmil:16) buyrulur. ayette firavunun isyanı geçiyor. Firavun asi olunca, hakka isyan edince Allah cc, ceza olarak ona isyanının cinsinden bir asa gönderdi. O asa onun isyanını bastırdı.

Aslında firavunun da asaları vardı. Fakat Firavunun eli soldu. Bu el İsyanın ve adaletsizliğin eliydi. Bu nedenle sağın asasına mağlup oldu.

Firavunun çok sayıda asası Musa'nın tek bir asası vardı. Buna rağmen o asa hepsini yutarak yok etti. Batılın solun asaları çoktur. Kalabalıktır. Ama isyanın ürünü olduklarından kurumaya ve kırılmaya nihayet yutulmaya mahkûmdurlar.

Musa'nın asası sağında, firavunun asaları solundaydı. Musa'nın asası itaatin, Firavununki ise isyanın asasıydı. Firavunun asası ayrıştırıcıydı. Zulmün ve baskının aracıydı. Adaletsizliği ve ahlaksızlığı yayıyordu. Bu asalar çok sayıdaydı. Güç ve otorite sahiplerinin çekişmesini ifade ediyordu. Çok sayıda ortakları vardı. Buna mukabil sağın asası birleştiriciydi. Tekti, tevhidi esas alıyordu.

Firavunun asaları büyücülerin elindeydi. Buna binaen solun asası büyüleyicidir. Cilalıdır. Ama bu asalar sahtedir. Batıl olarak iptal edilmeye mahkûmdur. “Artık hakikat ortaya çıkmış ve onların bütün yaptıkları iptal olmuştu.” (Araf:118) ayeti bunu buyurur.

Soldaki asanın hükmü yoktur. O batıl olduğu için en sonunda iptal olur. Buna karşılık sağdaki asa tek olsa da güçlüdür. Hakikattir. Solun bütün argümanlarını, söylem ve desiselerini bir çırpıda yutarak yok eder.

İnsan sağında asayı taşıyorsa rahat olmalıdır. Taşlaşmış kalpler dahi o asaya karşı yumuşar. Musa (a.s) Sağ elindeki asayla taşa vurunca içinden on iki pınar fışkırdı. Herkes meşrebini ve düşüncesini bilmiş oldu.

Asa sağ elde olunca asi olan taş, kesilen kimseler dahi onun hakikatine teslim olur. Meşrebini onunla öğrenir.

Bir ülkede, bir bölgede solun asasının olmasını çok önemsememek gerekir. Sağın asasının olmaması meseledir. Sağ elde ve sağ cenahın asası olduktan sonra eninde sonunda o asa solun asasını yutar. Zemin taşlaşmış, kalpler kaskatı kesilmiş olsalar bile bu asa oradan pınarlar fışkırtmasını bilir. Bu asa denize vurulur deniz taş olur. Taşa vurulur, taştan pınarlar fışkırır.

Asi ellerin, isyankâr cenahların, sol düşüncenin asalarını çok önemsememek gerekir. Birisi çıkar sağ eline asayı alır. O zaman da solun bütün asaları kaybolup gider.

Müslümanın isyanı taşadır. Taşlaşmış ve katılaşmış kalpleredir. Kaskatı kesilmiş vicdanadır Müslümanın isyanı. O da Hak için öfkelenince asasını ve de isyanını taşa vurur. Bunu dahi o taşın hayrı için yapar. Bunun sonucunda da ondan pınarlar fışkırır. Müslümanın öfkesi ve isyanı, insanların isyan tufanına karşıdır. Ona da isyanını ve asasını vuruca o isyan tufanı taş kesilir. Demek ki mesele solun, batılın asaları değil bizim o tek bir asaya sahip olup olmamamızdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.