Yaklaşan 24 Haziran seçimlerinin gürültülü, algı operasyonlu, ajitasyon yoğunluklu propaganda atmosferi maalesef Ramazan'ın manevi atmosferini gölgede bıraktı ve silikleştirdi. Gerçekten şu dünya serüveni, imtihan süreci, ömür vakti çok garip ve sınırlıdır.

İnsan, bu garip ve sınırlı demde zaaflarını göz ardı ederek ihtiyaçlarını elde etme uğruna hayatın albenisine hırsla dalıyor. Hız kesmeden “ben” duygusunu tatmin arzusuyla kasa, nisa ve masa uğruna koşuşturuyor. Oysa dünü bitmiş, yarını meçhul bir ömrün yalnız bugünü elde bir sermayedir. Bu sermayeyi bereketli, verimli kazançlara dönüştürme olanağı insanın elindeyken ölüm gelip çatınca “Keşke yaşamamış olsaydım!”, “ Ah, şimdi toprağa karışıp unutulsaydım!” pişmanlığını yaşamak şaşılır değil mi?

İnsan, dünyevi imkânların zirvesinde de olsa; zaman ve zeminin zindanı, olayların keşmekeşliği ve dünyanın dağdağasından sıkılan ruhu için hususi vakitler ayırmalıdır. Senenin gece gündüz, gün ve aylarına serpiştirilen has vakitler vardır. ‘Adaletsizlik, haksızlık, ötekileştirme ve haramzadeliğin' tavan yaptığı günümüzde bu vakitler, “kaçırılmaz ve kaçınılmaz” hazinelerle bizi doğruluğa ve doğru seçimlere götürmelidir.

Önümüzde bu güzelliği bize yaşatacak itikâf ve Kadir Gecesi gibi iki hususi vakit vardır. Bu vakitleri es geçip “Ah keşke!” deyip sonuçsuz bir pişmanlığı yaşamamak lazımdır. Bu iki has vakit yarınlar ve ahiret için ibadet, itaat, zikir ve istiğfarla sevaba tebdil edilmelidir.

İtikâf, Allah Resulü Hz. Muhammed(s.a.v)'in hiç terk etmediği bir ibadettir.

İtikâf, dava saflarında, cemaat içinde, kulluk meydanında sabır ve şükrün provasıdır.

İtikâf, Allah rızası için bir mescitte ibadet, zikir, tefekkür ve dua için durmadır.

İtikâf, dünya, nefis, mal, evlat ve makam uğruna uğraş, yorulma ve stresten bizi koparıp maveranın enginliğinde İlahi azameti tefekkür hoşluğuna taşıyan bir haslettir.

İtikâf, İlahi sorumluluğu yerine getirme şuurunun temini, amellerin muhasebesi, kazanımların tahlili, aldanma ve zaaf noktalarının tespiti, insi ve cinni şeytanların saptırmalarını bertaraf için gediklerin kapatılması uğraşıdır.

İtikâf, hayra çağıran cemaati teşkilde, iyiliği emir ve kötülüğü nehiy eden anlayışı tesiste, iman kardeşliğini bina etmede, düşmanı hileleriyle bilip deşifrede bir idmandır.

İtikâf, nefsi arzulardan yüz çevirme, kalbi hastalıklardan korunma, takva elbisesini giyme; bela ve mihnete sabrı, nimet ve ikrama şükrü öğrenme dersi ve kararlılığıdır.

Mümince davranmanın edebini kazandıran itikâfla beraber Kadir Gecesi, kâinatın kalbi, hayatın anlamı, insanlığın hidayeti ve rehberi Kuran-ı Kerim'in nazil olduğu mübarek andır.

Kadir Gecesi, zamanın yaşam ortalamasının bile üstünde olan seksen yıllık bir ömre bedel ibadet fırsatının bir geceye sığdırılışıdır.

Kadir Gecesi,  Kur'an'ın akide sistemini, İlahi hükümleri yeryüzüne yaymayı ve kalplere sunduğu terbiyeyi içerdiğinden büyük bir gecedir.

Kadir Gecesi, melekler ve özellikle de Cebrail, her bir güzel iş için Rablerinin izniyle yeryüzüne indikleri ve bir şehrayin misali kâinat çapındaki şenlik ve esenlik alameti olarak yeryüzü ile gökyüzü arasına dağıldıkları için büyük bir gecedir.

Kadir Gecesi, İlahi rahmetin ve bu avantajların sağanak yağmurudur.

Ramazanı, itikâfı, Kadir Gecesi ve bayram seçimini hür tercihlerle kazanmak umuduyla Allah'a emanet olunuz!