İttihad-ı İslam’a çok ihtiyacımız var
Bediüzzaman Said Nursi'nin mevlid programına katılan Müslümanlar, İslam dünyasının Üstad’ın reçete olarak sunduğu İttihad-ı İslam’a çok ihtiyacı olduğunu ifade etti.
Bediüzzaman Said Nursi vefatının 59. sene-i devriyesinde Şanlıurfa Balıklıgöl Dergah Cami’sinde düzenlenen mevlid programında anıldı.
Mevlid programına katılan Müslümanlar, İslam dünyasının Üstad’ın reçete olarak sunduğu İttihad-ı İslam’a her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğunu ifade etti.
Üstad’ın eserlerinde uhuvvet, ihlas, İttihad-ı İslam gibi kavramlarla âdete günümüz Müslümanlarına mesaj verdiğini belirten vatandaşlar, İslam dünyasının en önemli sorununun kendi aralarında kardeşliği tesis edememesi olduğunun altını çizdiler.
Üstad’ın Müslümanların birliğine ve kardeşliğe çok önem verdiğine vurgu yapan AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Dr. Halil Özcan, "Bugün özellikle İslam âleminin içinde bulunduğu durum gerçekten Risale-i Nur’a ne kadar şiddetli bir şekilde muhtaç olduğumuzu gün yüzüne çıkarmaktadır. Üstad Bediüzzaman, İttihad-ı İslam’a ve uhuvvete çok önem vermiştir. Mesela Güneydoğu'daki terör olaylarına da bakış açısında, reçetenin Risale-i Nur’da olduğunu söylüyor. Bu eserler okunur, bunlara rücu edilir ve tatbik edilirse İslam ümmetinin arasındaki ihtilafların ve bugün yaşadığımız muzdarip olduğumuz olayların hepsinin biteceğine inanıyorum. Çünkü İslam, ‘Tüm inananlar kardeştir’ dedikten sonra artık kardeşiz, din kardeşliği de her şeyin üzerindedir." ifadelerini kullandı.
"Kur’an ve sünnet her zaman yanı başımızda olacak ve onu hayatımıza tatbik edeceğiz"
Bugün Müslümanların Kur’an ve sünnetten uzaklaştığı için çeşitli sorunlarla boğuştuğuna dikkat çeken Özcan, "Bugün İslam ümmeti üzerinde oynanan siyonist oyunlardan yakınıyoruz. Ama biz Müslümanlar üzerimize düşen görevi yapmadığımız, Kur'an ve sünnete sarılmadığımız, Bediüzzaman Said Nursi ve eserlerinden istifade etmediğimiz sürece bu oyunlar hep olacaktır. Kur’an ve sünnet her zaman yanı başımızda olacak ve onu hayatımıza tatbik edeceğiz. Bunu bir ülke, devlet ya da sistemden beklemeyeceğiz. Her Müslüman bunu yaparsa tüm hastalıklar tedavi edilir ve huzur içinde oluruz." şeklinde konuştu.
"İttihad-ı İslam’a çok ihtiyacımız var"
Şahin Özaydın ise "Üstad, İslam âlemi ile ilgili İttihad-ı İslam üzerinde duruyor. Şu an İttihad-ı İslam’a çok ihtiyacımız var. İçerdeki husumetleri unutup hepimizin ilahi bir, kıblesi bir, Peygamberi bir, düsturunu uygularsak sorunlarımız kalmaz. Üstad Hazretleri Âlem-i İslam’da olacakları bir nevi tahmin etmişte ilacını bir nevi söylemiş. Uhuvvet Risalesi, İhlas Risalesi’nde, nur talebelerine söylemiş olduğu düsturlarda, İttihad-ı İslam’ı, müspet hareket etmeyi, her kim olursa olsun madem imanı var o noktada kardeşimiz olduğu düsturunu uygulatarak sanki bu zamanda Âlem-i İslam’ın dertlerine deva alma noktasında reçeteyi sunmuş inşallah." ifadelerini kullandı.
Üstad gibi büyük zatları anarken onların mesajlarının anlaşılması gerektiğini belirten Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi M. Cüneyt Gökçe, günümüz Müslümanlarının aralarındaki ihtilafları bir tarafa bırakarak büyük müştereklerde bir araya gelmesi gerektiğine dikkat çekti.
"Bediüzzaman tevhitten yana kalbi yanan bir insandı"
Gökçe, "Üstad’ın metodu; bir cihan birliği, İslam birliği, İttihad-ı İslam ve İttihad-ı kulub’tür. O, insanların ve bilhassa Müslümanların tevhitten, birlikten ve beraberlikten yana kalbi yanan bir insandı. Bu yüzden günümüz Müslümanlarına bilhassa dayanışma ve kaynaşma içerisinde ihtilaflarını, ufak tefek farklılıklarını bir kenara bırakarak, bilhassa ortak noktalara, biz bunlara asgari müşterekler demiyoruz, büyük müşterekler diyoruz. Dinimiz bir, kıblemiz bir, Kâbe’miz bir, davamız bir, ümmetimiz birdir. Birlik ve ümmet şuuru içesinde hareket edersek bugün başımıza musallat olan düşmanlarında karşımızda eriyip gittiklerini göreceğiz. İnşallah ümmet bu şuura varır diye temenni ediyorum." şeklinde konuştu.
"İslam dünyası kendi içerisinde kardeşliği tesis ettiği zaman ciddi anlamdaki en önemli sorunlarını çözmüş olur"
Şanlıurfa Genç Düşünce Akademisi Derneği Başkanı Ahmet Ergün ise Üstad’ın İslam dünyasının sorunlarını 1911 yılında yazmış olduğu Hutbe-i Şamiye eserinde dile getirdiğini ifade ederek, "Orada uhuvvetten, kardeşlikten bahsetmişti. Gerçekten de İslam dünyası kendi içerisinde kardeşliği tesis ettiği zaman ciddi anlamdaki en önemli sorunlarını çözmüş olur. Üstad Bediüzzaman bize büyük bir miras olarak Risale-i Nur’u bırakmıştır. Risale-i Nur’lar gerçekten hem iman hakikatlerini hem siyasi içtimai konuları hem sosyal konuları hem İslam dünyasının içerisinde bulunduğu sorunları bize çok güzel detaylı bir şekilde açıklamıştır. Biz risaleleri okuduğumuz zaman gerçekten bu sorunları açabileceğimize inanıyorum."
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.