"İyot eksikliği ciddi hastalıklara sebep oluyor"

"İyot eksikliği ciddi hastalıklara sebep oluyor"

Uzmanlar, iyot yetersizliğinin birçok ülkedeönemli sağlık sorunlarını tetiklediğini belirtiyor.

Vücuttaki iyodun yüzde 75'i tiroit bezinde, kalanı ise kan, süt salgılayan meme bezi, mide ve diğer dokularda bulunuyor. İyot, büyüme, gelişme ile vücuttaki yapım ve yıkım olaylarının kontrolü için hayati önem taşıyan ve guatr olarak adlandırılan tiroit bezinden salgılanan tiroit hormonunun sentezinde kullanılıyor.

Türkiye'de iyot eksikliği nedeniyle yaşanan sağlık sorunlarının önüne geçebilmek adına 1995 yılından bu yana sofralık tuzların iyotlanarak kullanılmasının zorunlu hale getirildiğini belirten Diyetisyen Sibel Mumcu, bu konu hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

Mumcu, "Sağlıklı bir yetişkin için tavsiye edilen günlük iyot miktarı 150 mcg'dir (0.00015 gram). Kişinin iyot ihtiyacı; yaşına, cinsiyetine, hamilelik ya da emziklilik dönemi gibi diğer faktörlere göre değişiklik gösterebilir. İyot, tuz dışında, ton balığı, mezgit, soğuk su ve derin deniz balıkları olmak üzere deniz ürünlerinden, iyot yönünden yeterli topraklarda yetişen hayvansal ve bitkisel kaynaklı besinlerden karşılanabiliyor. Bununla birlikte haftada 2 kez balık, yumurta, et ve süt ürünleri, koyu yeşil yapraklı sebzelerin yeterli miktarlarda beslenmede yer alması iyot ihtiyacını önemli ölçüde karşılıyor. Bunlara ek olarak da kullanılan sofra tuzunun mutlaka iyotlu tuzlardan seçilmesi gerekiyor." dedi.

"Dünya nüfusunun yüzde 54'ü iyot yetersizliği hastalıklarından etkileniyor"

İyot eksikliğinin birden fazla hastalığa neden olduğunu kaydeden Mumcu, şu ifadeleri kullandı: "Yetersiz iyot alımına bağlı olarak ortaya çıkan iyot eksikliği, tiroit bezinin büyümesine, çeşitli derecelerde yetersiz tiroit hormonu üretimine ve hipotiroidi gelişmesine neden olabilir. İyot eksikliği erken dönemde belirti vermezken hipotiroidiye yol açtıktan sonra halsizlik, cilt kuruluğu, saç dökülmesi, ciltte kalınlaşma, kabızlık, soğuğa tahammülsüzlük, adet düzensizlikleri, saç ve tırnaklarda kırılma, kilo artışı, unutkanlık, konsantrasyon güçlüğü, depresyon, duygu durumunda dalgalanmalar, kalp ve akciğer yetersizliği gibi geniş bir şikâyet yelpazesi ile kendini gösterebiliyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünya nüfusunun yüzde 54'ü iyot yetersizliği hastalıklarından etkileniyor. Ülkemizde de iyot yetersizliğine bağlı guatr önemli bir sağlık problemi olarak karşımıza çıkıyor."

Gebelikte yaşanan iyot eksikliği

Doğumdan önce meydana gelen, önlenebilir beyin hasarı ve zeka geriliğinin en önemli nedeninin de iyot yetersizliği olduğunu anlatan Mumcu, "Gebelikte yaşanan iyot eksikliği; düşük, erken, ölü ve düşük ağırlıklı doğum, sağırlık-dilsizlik, şaşılık, felç, guatr, cücelik tipleri ve bebek ölüm hızında artışa neden olabiliyor. Bu nedenle üreme çağındaki veya emziren kadınlar ile 2 yaşından küçük çocuklar iyot eksikliğine karşı en duyarlı olan grubu oluşturuyor. Anne karnında ciddi iyot eksikliğine maruz kalan bebeklerde bazen cücelik gibi önemli bir sorun ortaya çıkabilirken, bazen bu eksiklik durumu okul çağında büyüme geriliği olarak karşımıza çıkıyor. Gerçekleştirilen bilimsel araştırmalar, büyüme geriliği olan çocuklarda iyot eksikliğini tedavi etmenin büyüme üzerinde olumlu etkilerinin olduğunu gösteriyor." ifadelerini kullandı.

Fazla tuza da dikkat!

Fazla tuz tüketimine dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Mumcu, "İyot, sağlıklı büyüme için gerekli bir mineral olmasına rağmen iyot ihtiyacını karşılamak için önemli olan iyotlu tuzun tek kaynak olarak aşırı tüketilmesi başka sağlık sorunlarına da davetiye çıkarabiliyor. Ülkemizde, Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği makul oranın 3 katı kadar tuz tüketiliyor. Bu da hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları, beyin, böbrek ve göz sorunlarının artmasına neden oluyor. Bu nedenle iyot kaynağı olarak sadece iyotlu tuz kullanmak yerine, bu minerali balık, deniz ürünleri ve sebzeler yoluyla almak uzmanlar tarafından tavsiye ediliyor." şeklinde belirtti.

"İyot eksikliğinin kontrolünde en etkili yol iyotlu tuz kullanmaktır"

Vücut iyot üretemediği için iyot ihtiyacının mutlaka beslenme yoluyla karşılanması gerektiğini sözlerine ekleyen Mumcu, "Bitkisel ve hayvansal gıdaların iyot içeriği, yetiştikleri topraktaki iyot miktarı ile doğru orantılı olarak değişiklik gösteriyor. İyot eksikliğinin kontrolünde en etkili yol iyotlu tuz kullanmaktır. İyotlu tuz, ışık, ısı ve nemden etkilendiği için ışık geçirmeyen renkli ve kapaklı bir kapta, kuru ortamda saklanmalıdır. Balık ve diğer deniz ürünleri yüksek oranda iyot içerir ve haftada en az iki kez tüketilmesi önerilmektedir. Bunun yanında süt, yumurta ve et gibi daha az oranda iyot içeren gıdaların da beslenme düzeni içinde yer alması iyot eksikliğini önlemede yararlıdır. Lahana, karnabahar, brüksel lahanası, şalgam, turp gibi bazı sebzelerde doğal olarak bulunan ve guatrojen denilen bileşikler, tiroit bezine iyot taşınmasını engelleyebilmektedir. Bu nedenle iyot yetersizliği tanısı aldıysanız bu sebzelerin tüketimini sınırlandırmanız gerekir." dedi. (İLKHA)


 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.