İzmir'de Kutlu Doğum rüzgarı

İzmir'de Kutlu Doğum rüzgarı

Peygamber Sevdalılarının İzmir'de düzenlediği ve binlerce kişinin iştirak ettiği kutlu doğum etkinliğinde, günümüz müslümanlarının peygamber efendimizin mesajına sahip çıkması gerektiği vurgulandı.

İZMİR - Peygamber Sevdalıları Platformu Ege Bölgesi Koordinatörlüğü, İzmir'de binlerce kişinin katılımıyla kutlu doğum etkinliği düzenledi. Akıncılar Miting Meydanı'nda gerçekleştirilen etkinliğe İzmir halkının geçen yıla oranla katılımının yüksek olduğu gözlendi. Genciyle, yaşlısıyla büyük bir coşku ve heyecanın yaşandığı etkinlikte bazı katılımcılar gözyaşlarına hakim olamadı.

 

Araştırmacı yazar Mehmet Emin Özmen ve Özgür Kudüs Platformu sözcüsü Murat Haliç'in yaptığı konuşmalarda, Hz. Muhammed'in (sav) daveti ve ahlakı üzerinde duruldu. Program Hafız Ömer Akgül'ün Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı. Daha sonra platformun Ege bölgesi koordinatörü Cemil Genç, kısa bir selamlama konuşması yaptı. Programda ilk konuşmayı araştırmacı yazar Mehmet Emin Özmen yaptı.

 

"Biz seni görmeden sevdik Ya Resulallah"

Konuşmasına, "Biz Peygamberi görmeden O'na iman ettik, biz Peygamberi görmeden O'nu sevdik, biz Peygamberi görmeden O'na aşık olduk" sözleriyle başlayan Özmen, "Onun için sizler, biliyor musunuz ki, Peygamber bununla neyi kastetti? Peygamber bununla Diyarbakır İstasyon Meydanı'nı, Batman Otogar Meydanı'nı, Adana İstasyon Meydanı'nı, İstanbul Kazlıçeşme'yi, İzmir Akıncılar Meydanı'nı kastetti. Sizlersiniz O'nun (sav) kardeşleri. Peygamber (sav) ile ilgili olarak ben size şu soruyu soruyorum. Biz neden O'nu o kadar çok sevdik? Evet, iman etmek başka, başka bir duygu. Ama biz O'na niye aşık olduk. Bizim dilimizde O'nun için naatlar, mevlitler yazıldı. Neden yazıldı? Bizim milletimiz neden O'nu bu kadar çok sevdi? Ya Resulallah neden seni bu kadar çok sevdik? Çünkü sen bizim çocuklarımızla çocuk oldun. Sen kuşu ölen bir çocuğu sevindirmek teselli etmek için onu ziyarete gittin. Onun annesine babasına dedin ki bu çocuk niye üzgün? Dediler ki kuşu ölmüş. Gitti yanına, kendisine latifelerde bulundu, onu teselli etti. Bir bayram sabahı, peygamber camiden çıktı. Baktı ki çocuklar güzel güzel giyinmiş, saçlarını taramışlar, oyun oynuyorlar. Ama bir çocuk üzgün, bir çocuk köşede oturmuş, oynamıyor, gülmüyor, üzgün duruyordu. Rahmet peygamberi onu gördü gitti yanına, dedi ki sen niye üzgünsün. Anladı ki babası uhudda şehid olmuş. Buceyr'di onun ismi, Buceyr üzgündü. Resulullah dedi ki, sana bir şey söyleyeyim. Sen istemez misin ki Muhammed senin baban, ayşe senin annen, Fatıma senin ablan olsun. Evet isterim ya Resulullah. Resulullah dedi ki; o zaman, Muhammed senin baban, ayşe senin annen, Fatma senin ablandı. Eve götürdü, saçlarını taradı, yeni elbiseler giydirdi ve götürdü çocukların arasına. Çocuklar dedi ki, sen niye bu kadar sevinçlisin. Dedi ki ben açtım, doydum. Dedi ki, yetimdim, babam Muhammed oldu, annem ayşe oldu, ablam fatıma oldu. Ben sevinmeyeyim de kim sevinsin" ifadelerini kullandı.

 

Hz. Peygamber (sav) toplumun her tabakasındaki insanlara iyi muamele ediyordu

Hz. Peygamber'in (sav) insanlarla olan ilişkilerine de değinen Özmen, "Peygamber, yaşlılarımızla yaşlı oluyordu, babası Ebu Kuafe'yi Mekke Fethi'nde ziyaretine götüren Hz. Ebubekir'i, peygamber efendimiz (sav), 'Bu ihtiyarı neden rahatsız ettin. Neden getirdin buraya, biz onun ayağına giderdik. Ebubekir ağlıyordu. Peygamber diyordu ki sen neden ağlıyorsun. Ya Ebubekir, diyordu ki vallahi Ya Resulullah, babamın Müslüman olmasından dolayı değil. Sen Ebu Talib'in Müslüman olmasını çok istiyordun. Benim duam gerçekleşti, babam Müslüman oldu. Fakat Ebu Talip Müslüman olmadı. Senin bu isteğin yerine gelmedi diye. Ben o yüzden ağlıyorum. O'nun ilk sevdalısı O'ydu işte. İlk Peygamber Sevdalısı Hz. Ebubekir'di. Mağarada ikinin ikincisiydi. Mağarada peygambere bir şey olmasın, diye bütün delikleri kapatan o idi. Kardeşlerim, bacılarım, sizlere sözüm. O medinede, şu gördüğünüz Medine Cami'sini temizleyen bir tane siyahi kadın vardı. O vefat ettiği zaman geceydi. O'nu defnettiler fakat Peygambere haber vermediler. Peygamber sabah o temizlikçi kadını görmedi, sordu, dedi ki o kadın nerdedir. Dedi ki O kadın nerdedir. Dediler ki Ya Resulullah o kadın vefat etti. Peygamber Efendimiz: O zaman bana niye haber vermediniz, niye bana söylemediniz. Gitti mezarını ziyarete, dua etti onun için, yaşlı bir kadın peygamber (sav), cihan güneşi, son peygamber onu ziyarete gitti" dedi.

 

"Her yerde kutlu doğumları taşıyan bayanlardır"

Meydanda toplanan bayanlara da seslenen Özmen; "Bacılarım görüyorum ki sizlerin sayıları erkeklerin sayılarından daha fazladır. Siz bu zamanın Zeynepleri olmayı hak ediyorsunuz. Sizlerin sevapları daha fazladır. Bu ne demektir biliyor musunuz? Bizden önce cennete gireceksiniz. Şu meydandakiler, Allah nidalarıyla cennete gideceksiniz. Her yerde kutlu doğumları taşıyan bacılarımızdır. Bacılarım, birgün erkekleri evde bırakın, yemek yapsınlar, çocuklara baksınlar, siz kendiniz kendinize has kutlu doğumlar yapın. Sizden oluşsun bu kutlu doğumlar" şeklinde konuştu.

 

Programda Türkçe Mevlid-i Şerif okundu. Özlem ajans sanatçılarından Nurullah, Grup Şüheda ve kız çocuk ilahi grubunun seslendirdiği ilahi ve ezgiler programa renk kattı.

 

"Dünya Müslümanlarının dertlerine ortak olun"

Ardından programda ikinci konuşmayı Murat Haliç yaptı. Dünya müslümanlarının dertlerine karşı duyarlı olunması gerektiğini vurgulayan Haliç, "Dünya Müslümanlarının dertlerine karşı duyarlı olun, Müslümanlar bir beden gibidir. Bedeninin bir yerinde ağrı, sızı olursa bütün beden onu hisseder, o sızıyı, acıyı yürekte hisseder. Bu hadis-i şeriftir. Bugün Müslümanlar, hem yaşadığımız ülkede, bu topraklarda, yanıbaşımızda herhangi bir acıyı, zulmü, yoksulluğu, garipliği, fakirliği, yani insansal herhangi bir sorunu duyduğumuzda, o kardeşimizin ya da o sorunun acısıyla yüreklerimiz parelensin. Ümmet bilinciyle, Ümmet-i Muhammed'in tüm İslam coğrafyasında, tüm gönül coğrafyamızda yeralan, tüm müminlerin, tüm mazlumların, tüm mustazafların derdini de yüreğimizde taşıyalım. Nedir o? Efendim Arakanlı Müslümanları duydunuz mu, cayır cayır ateşe atılan, Budist, zalim kafirler tarafından alçakça ve insanlık dışı bir soykırıma maruz bırakılan kucağında bebesiyle, evladıyla ateşlere atılan, internete bir tıklayın izleyin. Yüreğiniz kaldırmaz, ben izlerken mahvoluyorum, kahroluyorum. Acaba Arakanda Müslümanlar cayır cayır ateşlere atılırken, imanından ve Müslümanlığından ötürü, peygamber sevdalıları bu acıyı paylaşıp Rabbine yanık bir yürekle dua etmesi gerekmez mi. Elbette gerekir. Sizler, başta Arakanlı Müslümanlar olmak üzere, Mali'de, Somali'de Suriye'de, Filistin'de, Kudüs'te, yeryüzünün her bir noktasında zulme uğrayan, her bir müminin, her bir mazlumun, her bir mustazafın esenliği ve selameti için, bu İslam ümmetinin zulümden, izzetsizlikten ve esaretten kurtulması için başta büyük şeytan Amerika, Siyonist İsrail ve tüm emperyalist, zalim, batıcı ve batıl güçlerin egemenliğinin, sömürgesinin, zulmünün sürmemesi ve İslam ümmetinin özgür baharının, özgür şafağının yakınlaşması, özgür bir ümmet, özgür bir millet ve özgür bir insan olarak, mümin olarak, dinimizi özgürce yaşayacağımız, tüm insanlarla kardeşçe, canca, yürekten, omuz omuza, barış içinde yaşayacağımız günlerin biran önce ülkemize, topraklarımıza ve yeryüzüne gelmesi dileğiyle, hepinizi selamlıyor ve hepinize yürekten teşekkür ediyorum" dedi.

 

Haliç, konuşmasını Şair Mehmet Akif'in yazdığı şiirin, "Medyundur o masuma bütün bir beşeriyet, Ya Rab! Bizi mahşerde bu ikrar ile haşret" dizeleriyle sonlandırdı.

 

Ayrıca Kutlu Doğum ayı münasebetiyle İzmir'de, 47 milyon 54 bin Salavat, 1 milyon 298 bin Kelime-i Tevhid, 1 milyon 130 bin Kelime-i Tekbir, 74 hatim ve 17 bin 130 Yasin-i Şerif'in okunduğu açıklandı.

 

Muhammed Akgül Hoca'nın yaptığı duayla etkinlik sona erdi. (Ramazan Sındıraç, Necmi Durmazer, İlyas Yıldız - İLKHA)

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.