Japon Bakanlar Kurulu'nun ikinci tahmini de ülke ekonomisinin 2. ve 3. çeyrekte resesyona girdiğini teyit etti

Japonya ekonomisi ikinci ve üçüncü çeyrekte resesyona girerek, ana muhalefet lideri Shinzo Abe'nin daha fazla teşvik çağrılarını tetikledi ve zayıf büyümenin planlanan satış vergisi artışının riskte olduğuna işaret etti.

Japonya Bakanlar Kurulu Ofisi'nin 2. tahminine göre ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılası Eylül'de sonlanan 3 aylık dönemde yıllık bazda yüzde 3.5 daralarak, ilk göstergeleri teyit etti. Tokyo Hükümeti 2. çeyrek verisini de yüzde 0.1 daralma olarak revize etti.

Japonya'nın bugün yapılacak seçimlerinden lider çıkacağı tahmin edilen Liberal Demokrat Partisi'nin lideri Abe daha fazla Mali teşvik ve sınırsız parasal genişleme çağrısında bulunarak, önümüzdeki yıldaki ekonomik durumun, satış vergilerindeki artışa ilişkin kararı belirleyeceğini söyledi. Barclays Plc ve Citigroup Inc., ihracattaki düşüş ve zayıf yerel talepleri gerekçe göstererek, bu çeyrekte de daralma bekliyor.

Japon ekonomisinin son çeyrekte dibe vurmasını beklediklerini ifade eden Nomura Securities'in kıdemli ekonomisti Shuichi Obata, yeni hükümetin önümüzdeki yılın ortalarına kadar somut büyüme kaydetmeyi hedefleyeceğini söyledi.

Yen, dolar karşısında bugünün erken saatlerinde 82.64 seviyesinden 8 ayın en düşüğünü kaydetmesinin ardından Tokyo saati işe 10: 24'te 82.49 düzeylerinde işlem görüyor. Nikkei 225 Endeksi ise ABD ve Çin'den gelen verilerin toparlanma sinyalleri vermesinden destek bularak yüzde 0.2 yükseldi ve Nisan'dan bu yana en yüksek kapanışına hazırlanıyor.

Japon ekonomisinin geleceği

Japon ekonomisindeki güncel bazı sorunlar yakın tarihlerdeki ekonominin başarısız bir şekilde yönetilmesine bağlanmakla birlikte ülkenin göstergeleri ekonominin kötü gidişatının geri dönülemez şekilde bozulduğu değerlendirmelerine neden oluyor.

Daralan iç tüketim bütçe gelirlerini azaltırken, hızla yaşlanan nüfusun neden olduğu sosyal harcalamalar yükü bütçe giderlerini hızla artırıyor. Bu durumun neden olduğu dev bütçe açığı, Japonya'nın ülkenin GSYİH'nın %230'unu aşan devasa kamu borçlarını ( aynı rakam Türkiye'de %39, ABD'de %108, Çin'de %43) hızla artırmaya devam ediyor.

Bir yandan resesyonla refah seviyesi düşerken, faizler düşük olsa dahi hızla yükselen kamu borçlarının uzun vadede ödenemez hale geleceği, bunun da Japonya ekonomisinin iflasının kaçınılmaz olduğu manasına geliyor. Üstelik Japonya'nın bu kötü gidişatı önleyecek bir seçeneği de ufukta görünmüyor.