Alanı jeoloji; ama her şeye maydanoz olmasıyla ünlü akademisyen Celal Şengör, yine gündeme gelmeyi başarmış.

Yer Azerbaycan’da bir öğrenci etkinliği…

Öğrencilerin kendisine yönelttiği, ''Sizce Türkler modern çağda neden cahil bırakıldı?'' sorusuna Şengör, ''Türkler cahil bırakılmadı, kendi kendilerini cahil ettiler. En cahil Türkler Müslüman Türklerdir'' diyerek cevap vermiş. Sonra da sözlerine şöyle devam etmiş: "Türkler, Müslüman camiasına katıldıktan sonra İslamiyet'in 11. yüzyıldaki çöküşü Türkleri de beraberinde sürükledi. Özellikle Osmanlı Devleti, benim kanaatimce Türk tarihinin en alt noktasıdır."

Muhafazakar kesimden yoğun bir şekilde eleştiriler geldi Şengör’e. Hatta dostu Tarihçi İlber Ortaylı bile “İskenderiye hamalı kadar değeri var” diyerek Şengör’ün cahil olduğu imasında bulundu.

Aslında çok da şaşırmamak gerekir Şengör’ün açıklamalarına. Bir süredir gündeme gelmiyordu herhalde onun için eskiden yaptığı gibi dikkati çekecek bir şey buldu.

Geçmişindeki birkaç ayrıntıya değinelim.

2008’de başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılması meselesi gündeme geldiğinde "İcab ederse, ülke yöneticileri akıllarını başlarına alana kadar, üniversite kapılarını kapatırız" tehdidinde bulunmuştu.

“Bir generalle telefonda konuşurken bile esas duruşa geçerim, onlar da bunu bilirler, bana 'rahat ol' derler...” sözü kişiliğini ele veriyor.

Peki, şu megalomaninin izahı yapılabilir mi?

"Halk cahil, halkı yönetenler de nihayetinde halkın içinden gelen kimseler... Ben bir yabancı gibiyim Türkiye'de. Çünkü ben Türkiye'nin yetiştirdiği adam değilim. Türkiye bilim camiasının içinde olan bir adam değilim. Böyle bir camia da yok zaten. Türkiye'ye gelip akıl veren bilim adamlarından bir tek farkım İstanbul'da oturuyor olmamdır..."

Deprem durumunda tüm yetkinin TSK’ya devredilmesi gerektiğini savunacak kadar üniformacı ve gücetapar biri.

Bir videoda “Atatürk içkiden değil kahrından öldü, çünkü etrafı geri zekalı doluydu” demişti.

Bir de “dışkı yemek” ile ilgili bir meselesi var ki, değinmesek olmaz!

Bir ara solcuları öfkelendirecek sözler sarf etmişti Celal Şengör.

12 Eylül darbecisi Kenan Evren hakkında övücü sözler söylemiş, darbenin haklı gerekçeleri olduğunu iddia etmiş, hatta “Deniz Gezmiş gibi bir eşkıyanın övülmesini anlayamıyorum” şeklinde sözler sarf etmişti.

Kenan Evren dönemi yapılan işkenceler ve özellikle “dışkı yedirme” alçaklığı sorulunca “Dışkı yedirmek işkence değildir” diyerek kamuoyunu bir kez daha şaşırtmıştı.

Biraz da tepkisel olarak sorulan “Peki, sen dışkı yedin mi?” sorusuna “Evet, yedim, merak ettim ve denedim” cevabını vermişti Şengör.

Başka bir yerde yaptığı konuşmada ise meselenin sadece “merak” olmadığını şöyle ifade etmişti

 “Hayır hayır, bir dakika. Bir kere dışkısını yedirmek işkence değil.

Ben bal gibi yerim. Niye biliyor musun?

Ben bunların yendiğini gördüm. Bir gün San Diego Hayvanat Bahçesi'nde goriller birbirlerine dışkılarını ikram ediyorlardı. Onlar da bizim gibi primatlar. Gayet güzel, hiçbir şey de olmaz.”

Şimdi tüm bunları beraber değerlendirelim.

Örneği birbirlerine dışkı ikram eden goriller olan birinden aklı başında, insani ve ahlaki yorumlar beklenir mi?