Firdevs IRMAK
Kadın Hakları, Kadın Kolları
Allah’ın göndermiş olduğu hak dinden rahatsız olan mücrimlerin ne zaman canı sıkılsa Kadın Haklarını piyasaya sürüp onun üzerinden şov yapmaya başlıyorlar.
CHP Milletvekili Hüseyin Aygün’ün de canı kavurucu sıcaklarda nefsini Allah’a satanlara sıkılmış olacak ki şeytanları zincire bağlanmış görünce onların vazifesini üstlenmeyi kendisine bir borç bilip oruç tutanları “din tüccarları, kadın ve kadın özgürlüklerinin düşmanları” olarak tanımladı. CHP’li milletvekilleri ve kadın kolları da koordineli bir şekilde piyasaya devamlı aynı oyunu sürüp kadının ezilmesinin dinden kaynaklandığı düşüncesini beyinlere kazımak için canla başla çalışıyorlar.
Ramazan’dan önce de CHP Kadın Kolları kadınlara yönelik şiddete dikkatleri çekmek için Ankara, İzmir ve İstanbul’da “Şiddete Fırça Atıyoruz” adı altında paneller düzenlediler.
Bu panellerde CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Hilal Dokuzcan, son yıllarda kadına yönelik şiddetin arttığını ve kadına şiddeti haklı gören zihniyetle mücadele edilmesi gerektiğini belitti. Doğru söylüyor, sorun tamamen bir zihniyet sorunu. Manevi ve fiziki özellikleriyle erkeklerden tamamen farklı bir yaradılışa sahip olan kadını erkeklerin dahi zor taşıdığı çalışma koşullarına itelemeye çalışan, aileyi kokuşmuş Avrupa’nın standartlarına ulaştırmaya çalışan; evinden, çoluk çocuğundan, kocasından nefret ettiren; açık saçıklığı insan hakları olarak lanse eden; bunu gerçekleştirmek için medyayla, hükümetle el ele vererek yasa çıkartan kirli CHP zihniyetiyle mücadele edilmesi lazım. Yasa çıkartma ve yasayı değiştirme etkisine sahip olan kadın örgütlerinin çalışmaları sonucu kadına yönelik şiddet, boşanmalar ve yuvasız çocukların sayısı gittikçe hız kazanıyor.
Bizim toplumumuzun ahlaken batmış olan ve bireyselliği ön plana çıkartıp aileyi birbirine bağlayacak tüm unsurları hiçe sayan o kokuşmuş ve ayyaş beyinlerden çıkan yasalara ihtiyacı yok. Asıl tüm insanlığın kaynağını Kur’an ve Sünnetten alan yasalara ihtiyacı vardır. Asıl bizim tüm dünyaya İslam’ın kadınlara kazandırdığı hakları ve değeri anlatmamız, öğretmemiz gerekiyor. Ne yazık ki dindar insanların oylarıyla başa geçen Hükümet, aileyi ve kadını ilgilendiren tüm yasaları CHP Kadın Kollarının çalışmaları ışığında şekillendiriyor. Böylece israil’in aileler üzerindeki hedefleri gerçekleştirilmiş oluyor.
Halbuki israilli kadınların 700 yıldır ağlama duvarının yanından geçmeleri dahi yasak.
Tam 25 yıldır mahkeme mahkeme ağlama duvarı önünde ibadet etme hakkı kazanmak için mücadele ediyorlar. En son bu Mayıs ayında ibadet etme haklarını kazandılar. Mahkeme kararının ardından Tevratını alan kadınlar otobüslerle ağlama duvarı önüne gittiklerinde israilli erkeklerin taşlı, sözlü saldırısına ve engellemelerine maruz kaldılar. Ancak polis kordonu ile ağlama duvarına ulaşabildiler. Yıllardır özlemini çektikleri ibadet etme isteklerini giderip otobüslerine bindiklerinde israilli erkekler otobüsleri taş yağmuruna tuttular. Erkekler, “Biz 700 yıllık geleneğimizin bir mahkeme kararı ile değişmesine asla razı olmayacağız” diyorlar.
Her fırsatta kadın üzerinden İslam’a saldıran CHP’liler gitsinler de israil’deki şiddet mağduru kadınların özgürlük mücadelesine destek versinler. 700 yıl öncesinin zihniyetine sahip olan israilli erkelere biraz çağdaşlık dersi versinler. Hatta Hüseyin Aygün, orada hergün “Siz hangi çağda yaşıyorsunuz? Pis Siyonistler! Gerici, yobazlar! Zavallı kadınlarınızı niye insan yerine koymuyorsunuz?” desin. Belki bir işe yarar da zavallılar taşla sopayla dayak yemeden kendi arzularıyla ağlayarak ibadet ederler. Bu, onların da hakkı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.