Elbette bu genel bir kuraldır, onun için karışık kafa mutlak olarak ve bütün zamanlarda iyidir demiyoruz, çoğu zaman iyidir diyoruz.

Bir üniversite öğrencisi geldi, kafası biraz karışık durumdaymış, bir de bizimle görüşmesini tavsiye etmişler. Okulunda ve kaldığı yurtta, iş yerinde ve bir de memleketinde ayrı ayrı düşünceye mensup guruplarla muhatapmış, bunların hangisinin doğru yolda olduğuna dair araştırıp soruşturuyormuş. Fikirlerine başvurduğu kişiler bunlardan birisini tavsiye etmiş diğer ikisinden uzaklaşmasını söylemiş.

Ben, bu üç guruptan her birinin müsbet ve faydalı yönlerini, menfi ve zararlı yönlerini göstermeye çalıştım. Şaşırdı, ayrılırken dedi ki; şu anda kafam daha da karıştı.

-Karışık kafa çok daha iyidir, karışsın ve dalgalansın ki durulabilsin, dedim. Bir noktaya saplanıp kalmak hiç bir zaman iyi değildir.

Son yıllarda ve özellikle son günlerde İslam çerçevesinde cereyan eden kargaşadan dolayı hiç kimsenin moralini bozmamasını tavsiye ederim.

Dikkat ederseniz olup bitenler bizim gücümüzü aşan boyutlardadır. İslam adına hoşumuza gitmeyen beyanları engelleyecek durumda olmadığımız gibi, bundan daha da önemlisi; okumaları da engelleyecek durumda değiliz. Hem böyle bir şeyle mükellef miyiz? Yani kabullenmediğimiz düşünceleri ve fikirleri yayan kitapların önüne geçmek gibi bir sorumluluğumuz olmadığı gibi, bu şekilde korumaya çalıştığımız insanlar, özellikle gençler o istikamete daha çok meyledeceklerdir.

“Onları okumayın, onları dinlemeyin” demek yol değildir. Unutmayalım ki insanlar meraklarını mutlaka gidereceklerdir.

Gençleri zararlı gördüğümüz düşüncelerden uzaklaştırmada eski bildiklerimiz fayda etmiyorsa aslında bizlerin de kendimizi geliştirmemiz gerektiği ortaya çıkmıyor mu? Yani bir anlamda bizim de kafamızın karışması gerekmiyor mu?

Tekrar ediyorum; gündem eğer kafamızı karıştırıyorsa bundan dolayı hiç karamsar olmayın. Allah'ın izniyle kazanan yine İslam olacaktır, kazanan yine Müslümanlar olacaktır.

Gerek yaşadığımız ülkede, gerek dünya genelinde İslam'ın karşısında söylenecek sözler tükenmiştir. Onlar da şöyle veya böyle hep İslam'ı konuşacaklardır.