Kamalak: Zülüm ile bir yere varılamaz

Kamalak: Zülüm ile bir yere varılamaz

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, HÜDA PAR yetkililerine verilen cezaların zulüm olduğunu belirterek haksızlıkla bir yere varılamayacağına dikkat çekti.

MERSİN - Saadet Partisinin Mersin İl Genel İstişare Kurulu için Mersin’de bulunan Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Türkiye gündemini İLKHA’ya değerlendirdi. Kamalak; Ayasofya, Kürt sorunu, yeni anayasa, HÜDA PAR yetkililerine verilen cezalar  ve başörtü sorunu gibi konularda değerlendirmede bulundu.

 

Ayasofya Allah’ın izni ile ibadete açılacaktır

Ayasofya’nın Allah’ın izni ile eninde sonunda bir gün ibadete açılacağının altını çizen Kamalak, her şeyin aslına rücu edeceğini söyledi.  Kamalak ,“Rabbimiz şöyle söylemekte; ‘Hak geldi, batıl zayi oldu. Batıl sonra gelse bile orada nevşu nema bulamaz.’  Bu münasebetle Ayasofya Hak ile tanışmıştır. Yıllarca Camilik vazifesi yapmıştır. Şuanda kendisinde Allah’ı zikredilmesi özlemektedir. Ne yazık ki ibadete zincirler ile kapalıdır. Nasıl ki Haliç’te zincirler ile kapalı idi ve inanmış gönüller tarafından açıldı. Ümit ediyoruz ki Ayasofya’da öyle açılacaktır. Milletimizin arzusu bu yöndedir. Fatih’in Vakfiyesi de öyle demekte çünkü Vakfiye’de şöyle denmekte, ‘Kim bu Camiyi başka bir amaç için kullanacak olursa, bu Vakfiyenin dışına çıkacak olursa, Allah’ın, Meleklerin ve bütün Peygamberlerin laneti onun üzerine olsun. Bize de Fatih’in duasına amin demek düşer.”

 

PKK sorunu resmi ideoloji tarafından

PKK sorununun Türkiye’nin başına resmi ideolojinin kendi elleri ile örmüş olduğu bir çorap olduğunu belirten Kamalak,  İslam inancına göre Kürt, Türk, Çerkez gibi ırk farklılıklarının öneminin olmadığını söyledi. Kamalak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü bütün Müslümanlar kardeştirler. Üstünlük takvadadır. Ne yazık ki durum böyle olmasına rağmen 1699 yılında Küresel Emperyalizm giderek güçlenmiş, toparlanmış.  Buna rağmen İslam Ümmeti dağılma sürecine girmiştir. Batılılar İslam Alemini parçalamak için ya azınlıkları kullanmışlardır. Ya Hıristiyanları kullanmışlardır. Yahudiliği ise kendi emellerine alet etmişlerdir.”

 

Türklerin ile Kürtlerin binlerce yıldan bu yana, omuz omuza yaşadığının altını çizen Kamalak, şu önemli noktalara değindi: “Savaşlarda vücutlarını birbirlerine siper etmişlerdir. Çünkü kardeştirler. Emperyalistler, Müslümanları azınlıklar üzerinden vuramayacaklarını anlayınca bu sefer mezhep farklılıkları üzerinden vurmaya başladılar. Öte taraftan ırki farklılıkları öne çıkarmakta. Bunları şuurlu Müslüman yanında hiç itibar görmemesi lazım. Başlangıçta Kürt kardeşlerimiz özellikle inançlı insanlarımız buna itibar etmemiştir. Ama Devletin ceberut tutumu, insanları Türkiye Cumhuriyeti’ne tavır takınmaya mecbur etmiştir. Böyle düşünüyorum.  Şuan itibari ile PKK sorunu ile Kürt sorunu bir bütün değil diye düşünüyorum. Çünkü inançlı insanlar ırkı kavramların arkasına sığınmaz. Buna ihtiyacı yok. Şöyle düşünelim, benim Kürt, Türk, Çerkez olmam Cennete gitmemi sağlar mı? Tabi sağlamaz. Benim amelim, ancak sağlar. Devlet tek tip insan oluşturmak için batının güdümünde, ortaya bir Kürt sorunu çıkarmıştır. Ama adil bir uygulama ile ben bu ayrılıkların ortadan kaldırılacağına inanıyorum.”

 

Alkolün gelişmişlikle alakası yok

Çıkan alkol yasasının kapsamının yeterli olmadığını kaydeden Kamalak, “Ama yine de bir adımdır diye düşünüyorum. Yasaklanması yerindedir diye düşünüyorum. Dinimize göre içki haram. Anayasanın 58. Maddesinin 2. Fıkrasına göre, Devlet özellikle gençleri alkol belasından kurtarabilmek için gerekli tedbirleri almak zorundadır. Ancak yıllardır alkole karşı gelmek Laikliğe karşı tavır takınmak gibi şer güçleri tarafından algılanmıştır. Halbuki öyle değil. Şöyle düşünün alkol konusunda. Azizi milletimize de sormak isterim ben, şuan 76 milyon insanımız, geceli gündüzlü alkol alsa, günü 24 saati zil zurna sarhoş olsa. Türkiye aydınlanmış, gelişmiş, kalkınmış mı olacak. Öte yandan Dünya nüfusunun 7 milyarı gece gündüz içse ve sarhoş olsa. Dünya gelişmiş mi olacak. İnsanlar daha mı mutlu olacak. Akla zarar veren her şeyi dinimizin hoş karşılamadığı bir şeydir. Kötülü ortadan kaldırmak için atılan her adımın Saadet Partisi olarak arkasındayız. Yetersiz de olsa alkol yasağı uygundur diye düşünüyorum.”

 

Bu meclis “Yeni Anayasa” yapamaz

Yeni Anayasa hakkında değerlendirmede bulunan Kamalak, “Burada aslında Hak ile batıl mücadelesi vardır. Şuana kadar Anayasaların hiçbiri milletimizin ruhunu yansıtmamaktadır. Özellikle Cumhuriyet döneminde ki Anayasalar, hep dayatmacı kuvvetler tarafından yapılmıştır. Millet ile egemen güçler arsında bir çatışma vardır. Yönetici kısım genelde küçük bir azınlıktır. Halkı avam gözü ile görmekte. Halkı küçümsemektedirler. Onlara göre halk avamdır. Onların seçtiği de avam olur. Bunlar hayrı-şerri pek bilemezler. Bu münasebetle de devlet yönetimi bunlara bırakılamaz. İşte darbelerin gerisinde bu mantık vardır. Bu millet kendi Anayasasını yapacak irade ve güce sahiptir.ancak dediğimiz gibi yöneticiler halkı küçümsediği için halkın beklediği bir Anayasa yapamaz. Bu Anayasa çalışmaları başladığı zaman biz net olarak söylemiştik. Bu Meclis Anayasa yapamaz. Çünkü bu Mecliste Milli Görüş yoktur. Milli ruh yoktur.” şeklinde belirtti.

 

Başörtüsü yasaktır diye bir kanun yok

“Başörtü yasaktır” diye kanunen konulmuş bir yasağın olmadığının altını çizen Kamalak, “Kanaatimce Hükümette bu yasağı kaldıracak bir irade yok. Sıkıntı oradan kaynaklanıyor. Yoksa herhangi bir kanun gösteremezsiniz ki bana, başörtüsü yasak desin. Böyle saçmalıkta olmaz. Başörtü yasak dese bile bir kanun, o kanunu ortadan kaldırmak gerekir. Çünkü halkın iradesine kilit vurulamaz. Devletin amacı halkın iradesine hürmet etmektir. Kanuni dayanağı bulunmadığı halde, başörtü yasak diyor. Burada önemli olan iradi bir güç ile, kararlı bir şekilde Yönetmenliklerde ki, Tüzüklerde ki, Genelgelerde ki yasağı kaldırmaktır. Bunu kaldırması yeterli olur.” dedi.

 

Zülüm ile bir yere varılamaz

HÜDA-PAR yöneticilerinin aldığı cezalar hakkında sorulan bir soru üzerine ise Kamalak şu değerlendirmede bulundu: “Zülüm ile bir yere varılamaz. Adalet mülkün temelidir. Yüce Kitabımız’da “Aleyhinize olsa bile, adaleti tecelli ettirin” buyuruyor. Haksızlıkla bir yere varılamaz.  HÜDA-PAR’A başarılar dilerim.” dedi. (Osman Öksüz/Üsame Ortaç-İLKHA)

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.