Elbette ibret verici günler yaşıyoruz. Öyle ki hayat sanki tersinden akmaya başladı gibi… Arife, ardından bayram günlerine girdik, tabi ki hafızalardan silinemeyecek türden bir bayram!..

Uzaktan bayram enstantaneleri yaşayacağız. Yolu yarılayanlar “Ah, o eski bayramlar nerede!” diye iç geçirecek. Kimileri bayramı fırsat bilip tatil zevkinden ayrı kalmanın üzüntüsüne gark olacak. Yeni nesil için öyle çok da yadırganacak bir şey olduğunu düşünmüyorum doğrusu.

Zaten aylardır camilerimiz cemaatten yoksun, cumasız haftaları geçiriyoruz. En önemlisi Kâbe-i Muazzam ibadete kapalı durumda..! Tüm bunlar dururken bayramı sevdiklerimizden uzak yaşamak kolay olmasa da karantina uygulamasına eklenebilecek mahrumiyetlerden bir örnek dense yeridir, sanırım.

Uzaktan eğitim, on-line alışverişler, telekonferans toplantılar, youtube üzerinden tebliğ-davet sohbetleri gibi alternatifleri devreye sokmuştuk. Evlerimizde de olsa bayramı yapabiliyoruz en azından, apartmanımızdaki dairelerin kapısını çalıp bayramlarını tebrik edebiliriz, pekâlâ. Akraba, konu komşularla fiziki yakınlık, dost ahbaplarımızla musafahalaşamamanın burukluğunu yaşayacağız elbet!..

Şu var ki yaşamın içinde kimi zaman fiziki yakınlığın önüne engeller çıkabilir. Savaş, hastalık vs. Fakat manevi yakınlığın önüne engel kabul edilebilir mi?

Karantina ile beraber ailece cem olduğumuz bu günlerin artısıyla Rahmet ayında edindiğimiz kazanımların kazancıyla hayatımızı olumlu yönde yaşama, yaşatma olanağı elimizde. Hastalık vs. türü olumsuzluklar gelip, geçer. Ama zihinler, kalpler hastalıklı ise asıl korkulacak şey budur!..

Sabah erkenden aile bireyleriyle kıyama kalkıp, camiye gider gibi en temiz elbiselerimizi giyip, çocuklarımızı onure edip, bayram namazı sünnetini evlerimizde kılıp(şafii mezhebi) ya da kuşluk namazımızı kılıp bayrama merhaba diyebiliriz. İstiğfarla, duayla, niyazla rabbimize iltica edelim.

Teknolojinin marifetiyle görsel, sözel iletişim biçimleriyle en uzaktaki akraba ve yakınlarla bayramlaşmak artık sıradan bir şey.

İnan için asıl bayram genişliği gök ile yer arası gibi geniş olan Cennet-i Ala’dır.

Bugünlerin hürmetine rabbimizden niyazımız şu ki; bu musibeti Müslümanların üzerinden kaldırması ve muhasebemize vesile kılmasıdır.

Buradan başta İslam şehitleri ailelerinin, İslam için mücadele eden inananların ve siz Doğruhaber okuyucularının bayramı şeriflerini tebrik ediyorum.

Kalın sağlıcakla…