Karşı Devrimciler

Mısır’a ve son yaşananlara değinmek istiyorum.

Yazıya Roni Margulies’ten uzun bir alıntıyla başlayacağım.

24 Kasım tarihli yazısında Margulies şunları yazıyordu:

“George W. Bush döneminin ‘Yeni bir Amerikan Yüzyılı’ projesi çıkmaza girmiş durumda. Irak savaşı Amerika’nın Ortadoğu’daki konumunu zayıflattı, Amerika ve Avrupa’da militarist kamuoyunu ciddi ölçüde geriletti ve İran’ın bölgede güçlenmesine yol açtı. Afganistan’da Amerika ve Batı, savaşı kaybetti. Asker ölümleri devam ediyor, NATO’nun prestiji yerle bir oldu, Pakistan sallantıda.

Ve silahlı kuvvetlerinin tümüne yakını Irak ve Afganistan’da meşgulken, Batı’nın hiç öngöremediği, ne yapacağını hiç bilemediği, çaresizlikle izlemek zorunda kaldığı tarihsel bir gelişme oldu: Arap halkları Amerika’nın onyıllardır beslediği ve güvendiği diktatörleri birer birer devirmeye başladı.

Mübarek’in devrilmesinin Washington’da yol açtığı paniği anlamamak sadece Türkiye’de yaşayan bazı meczuplara özgü. Arap ülkelerinin bilinemez, kontrol edilemez bir yola çıkışının ve kitlesel ayaklanmaların basit askerî müdahalelerle halledilemez olmasının Amerikan hükümetinde yarattığı çaresizlik duygusunu görememek sadece Türkiyelilere özgü.

Tunus’tan Afganistan’a kadar uzanan devasa bir bölgede Amerikan emperyalizmi ipleri elinden kaçırıyor.

İsrail gibi güvenilir, sarsılmaz ve saldırgan bir müttefike her zamankinden daha çok ihtiyacı var.”

Yazı kendini anlatıyor, yorum yapma ihtiyacı duymuyorum.

Her satırına imza atabileceğim bir yazı.

Margulies’in Yahudi kökenli bir Marksist olduğunu belirteyim.

Muhalif gösterilere dönersek…

Mısır’da Mübarek dönemi artıkları ile modern kavramlarla parlatılmış batı işbirlikçilerinin bir karşıdevrim amaçlı hareketlerinin Amerikan destekli olduğu iyice netleşti. Amerika, hazırlıksız yakalandığı devrimi istediği yöne çeviremeyince devreye tüm kirli güçleri soktu. Ne olursa olsun İslami hareketin önü kesilmeliydi.

Hıristiyanlarla nabız yokladılar. Peygambere hakaret filminin altında Mısırlı Kıptilerin olması tesadüfi değildir.

Liberalleri, solcuları ve Mübarek’in baltacılarını bir araya getirdiler ve ortalığı karıştırdılar.

İslami hareketin işlevsiz kılınması ilk hedefleriydi, ancak bunu başaramayınca istikrarsızlık oluşturma çabasına giriştiler.

Görünen talepler göstermelik sadece.

Hazırlanan yeni Anayasanın halk tarafından kabul göreceğini bildikleri için Anayasa referandumuna katılmayacaklarını söylüyorlar.

Şeytanın yazdığı ve uluslararası istihbaratın başrolü kaptığı bir oyunda birer figürandırlar sadece.

Şeytan onları hizaya koymasaydı nasıl yan yana gelebilirlerdi ki?

Amr Musa, Muhammed Baradey, Hamdin Sabbahi ve Ahmet Şefik…

Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turundan sonra saflar belirginleşmişti aslında.

Şer cephesi açıkça olmasa da kapalı kapılar ardında Mübarek’in adamı Şefik’in etrafında toplanmıştı.

Hıristiyanlar açıkça destek vermişti firavunun adamına; şeytanın talimatı o yöndeydi.

Ve şimdilerde Muhammed Mursi’nin bir aylık olarak belirlediği yetkilerini gerekçe göstererek eylem yapıyor, kan döküyorlar.

Cumhurbaşkanı yetki kararnamesini iptal ediyor; ama eylemler durmuyor.

Çünkü bu bir karşı devrim hareketidir.

Karşı devrim, bir devrimin kazanımlarını ortadan kaldırmayı amaç edinen harekettir.

Mısır devrimi, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da Amerika’yı zayıflatmıştır.

Mısır devrimi, şeriatı anayasanın temeli sayan bir kazanıma sahiptir.

Mısır devrimi, israile karşı ilkeli, İslam dünyasına karşı bilgece bir tutum takınmıştır.

Karşı devrimciler bu tablodan rahatsızdır.

Tahrir Meydanına saldırıp kan döken baltacılarla işbirliği yapan solcu ve liberaller izzet, şeref ve şahsiyetten yoksun olduklarını net olarak ortaya koymuşlardır.

Bu kez fitneye açık destek Birleşik Arap Emirliklerinden geliyor.

Ahmet Varol, güzel bir tanımlamayla “Fitnenin uzaktan kumanda merkezi:BAE” diye yazdı.

Şeytanlar, Kasım ayı başında Muhammed Mursi’ye iki ay ömür biçmişlerdi.

Eylemlerden beklediklerini elde edemeyince öfkeleniyorlar.

Onlar binlerle ifade edilirken İslami hareket milyonları meydanlara döküyor.

Müslüman halkın bu kez geri adım atmaya niyeti yok.

Allah, şeytan dostlarını içlerindeki hasretlerle helak etsin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.