Aralarındaki her tartışmadan eşinin boşanma şüphesine kapıldığını belirten okuyucumuz şöyle soruyor:

“Eşim sayesinde çok sıkıntılı bir hayat yaşıyorum. Her konuda panik, her şeyde vesvese. Yaklaşık 8 aydır talak konusuna taktı. En ufak tartışmamızda ‘defol git' desem talak mı kastettin diyor. Geçen gece anahtarı evde unutmuşum diye demediğini bırakmadı. Ben de çok sinirlendim haliyle. Tam olarak ne dediğimi de hatırlamıyorum ama o an ben daha bir şey der demez başladı ağlamaya, yine talak muhabbetine girdi, onu kastetmedim dedim, dinlemedi inanın sinirimden dayanamadım vurdum. Ben yokum artık aramızda ne varsa götürdün, ne halin varsa gör gibi bir şey dedin diyor. Tabi o biraz abartarak söyler. Yine bir tartışmada kendisine bittin demişim. Eşim buna da taktı tabi. Gözümde bittin diyorum dedim.

İnanın hayatım zehir oldu. Sevmesem çekilecek kadın değil ama çok seviyorum. O da beni seviyor. Ama ne yapacağımızı şaşırdım. Psikoloğa da gittik. Ben bu lafları o an gelişigüzel sinirimden söylüyorum yoksa bu lafı söyleyeyim de hanım boş olsun diye değil. Boşasam, boş ol derim. Hocam nikahımızda bir problem var mı? Bu söylediğim sözler zarar verir mi? Bende de akıl bırakmadı.”

Okuyucumuz psikoloğa gittik diyor ama herhangi bir teşhisten veya varsa bir rahatsızlık,  tedavisinden filan bahsetmiyor. Vesvese ve takıntı bir çok kişiyi belli dönemlerde yoklayıp giden abartma durumu olsa da, elbette bazı örnekleri için tıbbi destek gerekebilir. Ancak bu köşe, klinik bilgi ve yönlendirme değil, anlatılan hususlarla ilgili unutmuş olabileceğimiz detayları hatırlama köşesi.

Çözüm yaklaşımında önemli gördüğümüz bir yöntem var. Sorulan her soruda öncelikle anahtar bir ifade bulmaya çalışıyoruz. Burada da ‘onu çok seviyorum, o da beni çok seviyor' cümlesi önemli.

Sevginin olduğu yerde aslında sorunlar gerçek değil hayal meyal şeylerdir. Eşler bu sevginin gücünü fark etseler, karşılıklı söyledikleri ve duydukları cümlelerle kırılmazlar. Zira Mevlana Hazretlerinin dediği gibi;  “Sevgiden, tortulu bulanık sular arı-duru bir hale gelir. Sevgiden, dertler şifa bulur. Ölüler dirilir. Sevgiden, padişahlar kul olur.”

Burada ‘talak konusuna taktı' derken telaffuz ettiğiniz o sekiz aylık sürenin öncesinde durum nasıldı da birden böyle tepkilerle karşılaşmaya başladınız? Çok önemli bir ayrıntı olmayabilir ancak sekiz ay öncesine gidildiğinde yeni durumun sebeplerini bulmak daha kolay olabilir.

Mesela önceleri siz, onun tepkisini çekecek şekilde konuşmazken, eşinize alışmaktan kaynaklı bir rahatlıkla söylediğiniz öfke içerikli sözleriniz onda bu türden bir gerilime yol açmış olabilir.

Veya sekiz ay öncesinde eşiniz bir kaynaktan talakla ilgili çok keskin şeyler okuyup dinlemiştir de sonucunda her sert sözünüzü zihninde oluşan mihenge vuruyor olabilir. Dolayısıyla öykü önemli.

Diğer bir husus ise öğrenilmiş çaresizlik gibi alışılmış öfkelendirme statiğidir. Yani siz, farkında olmadan, bu çeşit tartışmaları aranızdaki muhabbetin ağırlığını ölçen bir tartı aleti gibi kullanıyor da olabilirsiniz. Bilinçaltınız, bunu sizin normaliniz olarak kodlamış olabilir. Ve aranızdaki mezkur kısır döngü devam ettikçe size şu şekilde geri bildirim yapar: “Ben onu çok seviyorum yoksa ona bu kadar rahat kızamazdım, o da beni çok seviyor, yoksa benim ona olan öfkemi öyle kolay unutmazdı.”

Bu ihtimali not etmemizin sebebi, ‘ben bu lafları o an gelişigüzel söylüyorum' demenizdir. Çünkü siz, eşinizin o sözleri sorun edeceğini bile bile söylemeye devam ederseniz, burada problem acaba kimde sorusuna muhatap olursunuz.

Tamam öfke anındaki kinayeli sözlerinizde niyetiniz boşanma olmadığı için, nikahınız devam eder. Fakat niyetiniz öyle olmasa bile, talak gibi şakası olmayan böyle ciddi bir konuda kendi dilinize bir sınır getirmezseniz, hem eşinizde vesvese gibi bir rahatsızlığa sebep olmanın vebalini yüklenirsiniz hem de kendi dilinizle nikahınızı gerçekten tehlikeye atarsınız.

Evet tedavi, terapi gibi arayışlar illa ki olmalı ama en iyi tedavi tedbirdir. Eşinizde tepki oluşturan ne varsa onları bir kere terk etmek zorundasınız.

Yine hem kendiniz hem de eşiniz güvenilir kimselerden (alim, akademisyen, uzman, yetkili) ve kitaplardan başta boşanma ile ilgili ve diğer İslami konularda bilgiler almalısınız. Tabi bir de, eşinizin sevdiği ve alaka duyduğu uygun şeylerde ona destek olmalısınız.

Dua bekleriz.