Hüseyin KAYA
Kayyım meselesi nereye gidiyor?
SİYASET GEMİSİ
Kayyım meselesi ortakların arasını bozacak gibi.
İyi Parti’den önce hiç ses çıkmadı, CHP’de ise “bazıları” sesini yükseltti.
Neyse ki İyi Parti birkaç gün sonra açıklamasını yaptı da HDP tarafına serin bir rüzgâr esti.
İYİ Parti sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu açıklama yaptı: “İyi hal kâğıdı verdiğiniz, seçmen listelerinde ilan ettiğiniz, seçimde propaganda fırsatı tanıdığınız malum adayların kazananlarına mazbata verip dört ay sonra görevden uzaklaştırma iradenizi milletimize izah etmek mesuliyeti bizzat iktidarındır."
HDP’ye göre ise fiili destek lazım.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sokağa çıkmaktan söz eden CHP ve HDP’lilere cevap mahiyetinde sözler sarf etti:
"Bu tür olaylar yaşanınca sokağa çıkmak, protesto etmek gibi durumları doğru bulmuyoruz. Biz milletin ferasetine güveniyoruz.”
Peki, şimdi sormazlar mı, neydi o “Adalet yürüyüşleri” diye…
Enis Berberoğlu’nun cezaevinde olması gerekçe gösterilerek başlamıştı o yürüyüş.
Şimdi HDP verdiği desteği sorgulayıp “Adalet yürüyüşüne destek verdik, neden bizim için çıkmıyorsunuz?” derse Kılıçdaroğlu, “Ben hep otobanda yürüdüm, sokağa çıkmadım” mı diyecek?
…
Ekrem İmamoğlu da ilginç..
Kayyım atanmasıyla ilgili, "Terör örgütüyle üyelik gibi kuru laflarla bu hamleler yapılmaz. Şiddetle kınıyorum, karşısındayım." demiş.
İfadedeki bozukluk kendisine aittir; ama ben ona takılmadım.
Cümleyi tüm olarak okuyun, dediğimi anlarsınız.
“… üyelik gibi kuru laflarla bu hamleler yapılmaz.”
Demek istiyor ki, bir hamlede bulunacaksanız daha ciddi şeyler bulun.
Sanki bir kaygı da var bu sözlerde.
Eğer Canan Kaftancıoğlu aşırı sol örgütlerle “iltisaklı” diye suçlanırsa iş Canan Kaftancıoğlu ile “iltisaklı” Ekrem İmamoğlu’na kadar gidebilir.
Yani anlayacağınız şimdi “Bodrum zamanı” değil…
***
CHP’liler susmak bilmeyince bize de yazacak konu çıkıyor işte.
Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'la ilgili konuşan Faik Öztrak, "Siyasette her doğum gününde geçmişin muhasebesi de yapılır. Herhalde yeniden gömlek değiştirme vaktinin geldiğini düşünüyorlar. Yenilenmiş değil yeni bir partiyle 17 yılın günahlarından arınacaklarını sanıyorlar" demiş.
Davutoğlu ve Babacan’ın yaptıkları ya da yapmak istedikleri başka yazıların konusu olsun da ben CHP’li Öztrak’a biraz takılayım.
-Gömlek değiştirme ile ilgili açıklama Erdoğan ve Arınç’a aitti, Babacan ve Davutoğlu’nun bu işle alakası yok!
-Her parti değiştirme aynı zamanda gömlek değiştirme anlamına mı geliyor? 80 darbesi sonrası Halkçı Parti kurulmuştu. Buna karşılık SODEP kuruldu. Sonra bu iki parti birleşti ve SHP oldu. Bu arada CHP yeniden canlandırıldı. SHP, CHP’ye katıldı; ama o sıralarda DSP kuruldu. CHP’lilerin çoğu DSP’ye katıldı. 2002’den sonra eski DSP’liler tekrar CHP’ye katıldı.
-17 yıllık iktidar 17 yıllık günah mı demek?
-Öztrak’ın bu sözleri “Müzmin muhalefet” psikolojisinin bir ürünü olabilir mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.