KCK'li Şerik'ten HÜDA PAR'a Tehdit
1 yıl gibi kısa bir süre zarfında teşkilatlanarak yerel seçimlere girme hakkını elde eden Hür Dava Partisi (HÜDA PAR)'a yönelik düzenlenen taşlı, molotoflu, bıçaklı, silahlı ve bombalı saldırılara her gün bir yenisi eklenirken, PKK güruhunda HÜDA PAR'ı he
Yerel seçimlere yaklaştığımız şu günlerde yapısını şiddet üstüne bina eden PKK, kendisine bağlı çeteler eliyle BDP dışındaki partilere saldırıların dozajını artırmaya başladı. Van ve Diyarbakır'da AK Parti'ye, Diyarbakır, Cizre, Lice, Van, Özalp, Diyarbakır Bağlar, Van Muradiye, Çaldıran gibi birçok yerde HÜDA PAR'a taşlı, Molotoflu, bıçaklı, bombalı ve silahlı saldırılar düzenleyen PKK'li çetelerin saldırılarına KCK Toplumsal Alan Koordinasyon Üyesi Cemal Şerik'in tehditleri eklendi.
PKK'nin yayın organı ANF'ye konuşan Şerik, saldıran tarafın HÜDA PAR olduğu yalanını uydurarak böyle devam etmesi durumunda cevap verileceği tehdidini savurdu.
HÜDA PAR'ın Hizbullah Cemaatinin geleneğinden geldiğini iddia ederek PKK lideri Öcalan, Mustafa Karasu ve Duran Kalkan'ın HÜDA PAR'la ilgili söylemlerini tekrarlayan Şerik, bu geleneğin 90'lı yıllarda bölgede cinayet işlediğini ileri sürdü.
'HÜDA PAR Özeleştiri Vermeli!'
Öz eleştiri vermeden HÜDA PAR'ın Kürdistan’da siyasi parti olarak çalışma yürütemeyeceğini öne süren Şerik, "Bunu yapabilmesi içinde kendi geçmişiyle güçlü bir yüzleşmeyi yaşaması ve Kürt halkına karşı yaptıklarından dolayı ciddi bir özeleştiri vermesi gerekiyor. Ancak bu şekilde Hizbul-kontra faaliyetlerinden bağımsız bir siyaset yürütmek istediği kabul edilebilir. Aksi halde Lice’de Batman’da olduğu gibi halka saldırmaya devam ederse halkta buna karşı cevapsız kalmaz." diyerek HÜDA PAR'a aba altından sopa göstererek tehdit etti.
HÜDA PAR'lılara Taş, Sopa ve Bıçaklarla Saldırmışlardı
Seçim çalışmaları kapsamında Diyarbakır’ın Lice ilçesine giden Hür Dava Partisi Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hüseyin Yılmaz ile Sur, Lice, Kocaköy ve Kulp belediye başkan adayları ve beraberindekilerin Lice'de esnaf ziyareti yaptıkları sırada, BDP ilçe binasından çıkan kalabalık bir gurubun HÜDA PAR üyelerine önce sözlü ardından taşlı, sopalı, bıçaklı saldırı düzenlemiş, birçok araç tahrip edilmiş, bazı HÜDA PAR üyeleri de yaralanmıştı.
Saldırının ardından açıklama yapan HÜDA PAR Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hüseyin Yılmaz, "Değerli Halkımız ise, kimin huzur istediğini, kimin de çatışma istediğini çok iyi biliyor. Bu tür saldırılarla, davamızdan geri adım atacağımızı hesap ediyorlarsa yanılıyorlar. Ne bir saldırı, ne bir tehdit ve ne de hiç bir baskıdan dolayı çalışmalarımızdan ödün vermeyeceğiz. Yıllardır barış ve demokraside dem vuranlar, barış ve demokrasiyi önce kendileri hazmetmelidir." ifadelerini kullanmıştı.
Gerçek İslam’ın Özü PKK’de Temsiliyet Buluyormuş!
Yılmaz'ın açıklamasında din istismarı yaptığını ileri süren KCK'li Şerik, "HÜDA-PAR Amed belediye başkan adayı ‘Lice’de yaşanan olay, Marksist ideoloji ile İslam düşüncesinin çatışmasıdır’ diyerek aslında kendisini Kürt İslamcı partisi biçiminde bir ideolojik kılıfa kavuşturmak istiyor. Bu anlayışın İslam’la bir alakası yoktur; Bu ciddi bir saptırmadır, böyle bir tartışmaya da girilmemesi gerekiyor. Çünkü bu tartışmalar dinin istismarı olur. Kaldı ki PKK’nin de İslam karşıtlığı diye bir durumu hiçbir zaman olmadı. Gerçek islamın özü PKK’de temsilini buluyor." iddiasını ortaya attı.
"PKK'nin İslam'ın özü"nü oluşturduğu iddiası, en başta PKK lideri Abdullah Öcalan ve diğer PKK yöneticilerinin bugüne kadar söylemleriyle çelişiyor olduğu gibi, bir kimsenin veya bir yapının İslami olup olmadığı onların Kur'an ve Peygamber'in sünnetiyle, İslam ile ne kadar çeliştikleri veya ne kadar uyumlu oldukları ile orantılı olduğu biliniyor.
‘Halkın İslam’a Bağlılığı Kırılmalı’
Bu noktada PKK lideri Abdullah Öcalan'ın İslam ve dolayısıyla dine bakışını ortaya koyan en bariz örneklerden biri ise, Çok değil kısa bir süre önce yayınlanan İmralı görüntülerinde halkın İslam’a olan bağlığının kırılması gerektiği savunan Öcalan’ın, "Türkiye’deki demokrasinin bu kadar sancılı olmasının sebebi hep doğu ve güneydoğudaki problemdir. Bu feodal, aşiretçi, dinci şey kırılırsa o zaman inanılmaz gelişme olacaktır." sözleriyle muhataplarına tavsiyelerde bulunduğu ortaya çıkmıştı.
'Kürtlerin Allah’ı Onları Yanlış Yola Sevk Ediyor!'
Öcalan ayrıca, 2003'te Çetin Yayınlarının piyasaya sürdüğü, "Sanat ve Edebiyatta Kürt Aydınlanması" isimli kitabın 153. sayfasında şunları söylüyor, "Yukarıda Tanrı olsaydı, beni yine yanlış yola sevk edecekti. Allah da Kürtler için değildir, Kürtleri şaşırtıyor. Kürtlerin Allah'ı da onları yanlış yola sevk ediyor. Bunun için ben kendi kendimin tanrısıyım." Öcalan, kitabın ilerleyen sayfalarında çocukluğundan beri sosyalist olduğunu belirtiyor. PKK’nin 1978’deki kuruluş kongresinde konuşan Öcalan, Marksist ve Leninist teorinin örgüt tarafından çok iyi özümsenmesi gerektiğini ifade ediyor.
Öcalan: Yarı Tanrı Oldum!
Allah'a ve dine dair görüşlerini, "Özgür Yaşamla Diyaloglar" isimli kitabının 257. sayfasında anlatan Öcalan, "Lise dönemlerinde büyük felsefik bunalımı yaşadım. Tanrı ile savaşı verdim, bu savaştan başarı ile çıktıktan sonra yarı Tanrı oldum." diyebilecek kadar ileri gidiyor.
Çelişkiler Yumağı
Öcalan'ın İslam'a yönelik sarf ettiği sözler ortadayken ve PKK cenahı tarafından lider olarak kabul görürken HÜDA PAR'ı dini istismar etmekle suçlayan KCK'li Şerik'in, "Gerçek islamın özü PKK’de temsiliyetini buluyor." Şeklinde açıklamalarda bulunması büyük çelişkiler yumağını gözler önüne seriyor.
Diğer taraftan Öcalan projesi olan HDP'nin, Kur'ân'da sapkınlık olarak nitelendirilen fiileri yapan kişilere çanak tutmasının, ‘İslam'ın özü ile nasıl bağdaştığı?’ sorusuna ne şekilde bir cevap verecekleri ise merak konusu oldu. (Hürseda Haber)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.