Ebu Hüreyre (r.a)'den rivayet edildiğine göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Bir cemaat Allah'ın evlerinden bir evde toplanır, Allah'ın kitabını okur ve aralarında müzakere ederlerse, üzerlerine sekînet iner, onları rahmet kaplar ve melekler etraflarını kuşatır. Allah Teâlâ da o kimseleri kendi nezdinde bulunanların arasında anar.” (Müslim)

Kuran-ı Kerimi okuyan kimse doğrudan Allah (c.c) ile muhatap olmuş ve Yüce Allah ile konuşmuş olur. Bu muhataplığı kazanabilmek için Kur'an okumayı öğrenmek ve öğretmek gerekir. Sevgili Peygamberimiz (sav), “Sizin en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir” (Buhari) buyurmuştur.

Müslümanlar, Kur'an'ı Kerim'e çok büyük önem ve değer vermişlerdir. Kuran-ı Kerimi; dinlemiş, ezberlemiş öğrenmiş ve öğretmişlerdir. Kur'an'ı Kerim'in üslubu ve anlatış şekli, harf ve kelimelerinin ahenkli dizilişi gibi bütün özellikleri mucizedir. Elbette değil bir insan, bütün insanlar dahi toplansa bir süre yazmayı bırakın bir ayet dahi yazamazlar.  Birçok kimse, sadece Kur'an'ı Kerim'i dinleyerek Müslüman olmuşlardır.

"Allah sözün en güzelini, birbiriyle uyumlu ve bıkılmadan tekrar tekrar okunan bir kitap olarak indirdi. Rablerinden korkanların, bu Kitab'ın etkisinden tüyleri ürperir, derken hem bedenleri hem de gönülleri Allah'ın zikrine ısınıp yumuşar. İşte bu Kitap, Allah'ın, dilediğini kendisiyle doğru yola ilettiği hidayet rehberidir. Allah kimi de saptırırsa artık ona yol gösteren olmaz" (Zümer, 23).

Peygamberimiz 'in (s.a.v) Kur'an okumanın faziletine işaret eden pek çok hadisleri vardır. Onlardan bir kısmı şöyledir:

 “Kur'an'ı okuyunuz Muhakkak ki o, kıyamet günü dostlarına şefaat edici olarak gelecektir.” (Müslim)

“Kur'an okuyan mümin portakal gibidir: Kokusu hoş, tadı güzeldir. Kur'an okumayan mümin hurma gibidir: Kokusu yoktur, tadı ise güzeldir. Kur'an okuyan münafık fesleğen gibidir: Kokusu hoş fakat tadı acıdır. Kur'an okumayan münafık Ebu Cehil karpuzu gibidir: Kokusu yoktur ve tadı da acıdır.” (Buhari)

Çocukları her türlü kötü yollardan ve zararlı alışkanlıklardan kurtarmanın yolu, Kur'an-ı Kerim ile erken yaşta buluşturmaktır. Bu görevi ilk olarak anne ve babalar üstlenmeli ve çocuklarda Kuran-ı Kerim'i okumak alışkanlık haline getirilmelidir. Çocukları sadece yazın camiye göndermekle yetinilmemeli evde de bu eğitime devam edilmelidir. Evde akşamları ailece bir sayfa da olsa Kur'an-ı Kerim okunmaya çalışılmalıdır. Çünkü Rabbimiz Kur'an okunan eve bereket ve hayır yağdırır. Rabbimiz bu konuda şöyle buyuruyor:

“Ey iman edenler! Kendinizi ve ehlinizi, ailenizi, çoluk-çocuğunuzu yakıtı insanlar ve kükürt, kibrit taşı olan bir ateşten, cehennem ateşinden koruyunuz. Cehennem ateşine sürüklenmelerine sebep olacak fitne ve isyandan koruyarak ALLAH-ü Teâlâ'nın emirlerine, itaate sevk edin (Tahrim,6)

Bu gün de ülkemizde Kur'an öğretimi, Kur'an Kurslarında, camilerde verilmektedir. Kur'an-ı Kerim okumayı bilmeyenler kurs veya camilere gidip öğrenmeye çalışmalı ve düzenli olarak mümkünse her gün okumaya çalışmalıdır.