“Kürt Meselesine İslami Çözüm” adı altında Diyarbakır da düzenlenen ve 3 bin 500 STK’nın destek vererek 600 delege tarafından katılım sağlanan çalıştay sonrası değerlendirmelerde bulunan Siyasi parti temsilcileri, çalıştay sonrası yapılan sonuç bildirgesi hakkında İlke Haber Ajansına değerlendirmelerde bulundu.

Konu ile ilgili olarak duygu ve düşünceleri dile getiren HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, yapılan çalıştayın göz dolduran ve gerek bölgede faaliyet yürüten ve bu halkı temsil kabiliyetine sahip olan temsilciler açısından gerekse de Müslümanların vahdetini ve birlikteliğinin güzel bir örneği olarak kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi.

“Kemalist rejim çok büyük zulümler yaptı”

Kürt meselesinin bir asırdan beridir devam eden ve halen ilk günkü gibi tazeliğini korumakta olduğunun altını çizene Tanrıkulu, özellikle Kemalist rejimin ülkedeki hem dindar insanlara hem de Kürtlere çok büyük zulümleri reva görerek büyük bir zulüm altında tuttuğuna dikkat çekti.

Tanrıkulu, “Bu rejim Müslüman halkın hem İslami haklarını hem de insani haklarını ellerinden alarak onları asimilasyona tabi tuttu. Bundan dolayı,  bugüne kadar yüzbinlerce insan katledildi. Mağduriyetler yaşadı. Bunun neticesinde son iki yıldır, hükümet ile PKK arasında, başta partimiz olmak üzere, bölgede faaliyet yürüten tüm İslami Sivil Toplum kuruluşlarının ve nerdeyse tüm kamuoyunun da destek verdiği bir silahsızlanma süreci başlatıldı.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye de etkin olan camia ve cemaatlerin bir araya gelmesini önemsiyoruz”

Çözüm süreci adı altında Devlet ve PKK arasında başlatılan süreci desteklediklerini defalarca deklare ettiklerini ve bölgede silahların konuşmasının bu saatten sonra sadece felaket doğuracağını belirten Tanrıkulu, silahlar yerine fikirlerin konuşmasının daha insani olacağını söyledi.

Tanrıkulu, “Biz parti olarak hala o fikirlerimizde ve düşüncelerimizde devam ediyoruz. Bunun için, Kürt meselesine İslami çözüm Çalıştayında tam destek verdik ve böylesi bir mesele için Türkiye de etkin olan camia ve cemaatlerin bir araya gelmesi, inisiyatif alması, böylesine girift bir meselede rol almış olmalarını önemsiyor, destekliyor ve tüm Müslümanlar adına seviniyoruz. Çünkü böylesine büyük bir katılımın olması daha gür bir sesin çıkmış olması, inanıyoruz ki, bu soruna daha farklı bir bakış açısı oluşturacaktır.” dedi.

“Talepler karşılanmalı karşılık bulmalıdır”

Çalıştayın açıklanan sonuç bildirgesini incelediğini ve hem hükümet, hem kamuoyu, hem de PKK tarafından dikkate alınacak önemli sonuçları olduğunu belirten Tanrıkulu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Birincisi; Müslümanların bir araya gelmesi ve bu konuda ‘bizim de fikirlerimiz var, bizim düşüncelerimizin de dikkate alınması gerekiyor ve eğer bir çözüm olacaksa, bir şey çözülecekse halkı Müslüman olan Kürt halkının temsilcisi olan siyasi partilerin, STK’ların görmezden gelinmesinin kabul edemeyiz.’ mesajı iyi okunmalıdır. Bunun yanı sıra hükümete ciddi uyarılar var.  Çünkü Kürt sorununun çözümü ile ilgili olarak, bugüne kadar hükümetin attığı adımlar kamuoyunu tatmin edici adımlar olamadı. Burada da özellikle Kürtçenin ikinci resmi dil yapılması, ana dilde eğitim ve öğretimin yapılması, Şeyh Said Efendi,  Bediüzzaman Said-i Nursi gibi büyüklerin mezarlarının açılması gibi talepler karşılanmalı, karşılık bulmalıdır.”

“Sürecin kesintisiz devem ettirilebilmesi için taleplerin görülmesi şart”

Çalıştayın sonuç bildirgesinde ön plana çıkan en önemli unsurlardan birinin de asimilasyona son verilmesi talebinin olduğunu söyleyen Tanrıkulu, “Tabi, sonuç bildirisi 28 maddeden oluşmaktaydı. Daha geniş olarak sonuç bildirgesinde vardır bu talepler. Bu taleplerin muhatapları tarafından doğru bir şekilde okunması ve gereğinin de yerine getirilmesi sorunun çözümü için çok önemli. Bu sürecin kesintisiz devem ettirilebilmesi için bu taleplerin görülmesi şart.” ifadelerini kullandı.

“Önemli konularda Müslümanların bir araya gelebilmeleri önemli bir husustur”

Müslümanların kendi aralarında geliştireceği bir birlikteliğin çok önemli olduğunu ve bu birlikteliğin birçok sorunun çözümü için de esas teşkil ettiğini belirten Tanrıkulu, özellikle bölge başta olmak üzere Türkiye’nin birçok sorununun çözülmesinin yolunun bu birliktelikten geçtiğini vurguladı.

Tanrıkulu, “Müslümanların bu meseleyi dikkate alması, yapılan çalışmaların kamuoyunda yankı bulabilmesi için bu tür çalıştayların aralıksız en az bir sefer de olsa İstanbul da ve Güney Kürdistan da da yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bu yüzden önemli konularda Müslümanların bir araya gelebilmeleri, fikirlerini beyan etmeleri, ortak noktada buluşabilmeleri önemli bir husustur. Bu da Müslümanlar adına gerçekten sevindirici bir durumdur.” dedi.

“Çalıştayın sonuç bildirgesinin dikkate alınması gerekir”

Kürt meselesine İslami çözüm çalıştayının, hem kamuoyunun hem de hükümetin üzerinde bir etki oluşturacağına inandığını belirten Tanrıkulu, “Çünkü çözüm süreci başladığından beri özellikle İslami kesim başta olmak üzere herkes şunu söylemektedir: İslami kesimin düşüncelerinin göz ardı edildiği, düşünülmediği, fikirlerinin alınmadığı bir çözüm çözümsüzlüktür. Bundan dolayı, İslami kesimin sesi sayılabilecek bu çalıştayın sonuç bildirgesinin dikkate alınması gerekir. Bu, hem Kürtler açısından hem de hükümet ve devlet açısından da önemli bir adım olacaktır.” ( M. Sıddık Bilge – İLKHA )