Abdulhalim SEÇKİN
Kendimden birine oy veriyorum!
Yaklaşık yirmi beş yıldır Kürt halkının temsilcisi olduğunu iddia eden, bu yüzden de halkın bir kısmının oyunu vererek desteklediği, PKK/BDP hareketi, halkın yararına olacak hiçbir işe ne yazık ki imza atmadı.
Doğu ve Güneydoğu’nun birçok il ve ilçesinde halk, kendimden olan birilerine oy veriyorum diye, kendini avuttu. Ekonomik sıkıntılar içerisinde olan halk bir ümit ile oyunu kullandı. Ancak karşılığında hiçbir şey alamadı. Bizdendir diye oy verdikleri kişiler kendi sosyal adet, gelenek ve göreneklerinden uzaklaştı/uzaklaştırdı. Kendi halkına tamamen yabancılaştı/yabancılaştırdı. Belediyenin tüm imkânlarını kendi örgütsel çıkarları için kullandı.
Halk hizmet görmedi. Yapılan bir hizmet de seçime doğru yapıldı ve buda göz boyamadan ibaret kaldı. Dört yıl boyunca yapılmayan bir köy yoluna bu seçimde de bana oy verirseniz yolunuzu yaparım. Köyün ortak su sondajında kullanılan trafodaki biriken elektrik borcunuzu sıfırlarım, vaatlerinde bulunuldu.
Allah aşkına üç dönemdir sana oy veriliyor. Yapmadığın yolu şimdi mi yapmak aklına geldi.
Elektrik borcunu nasıl sıfırlayacaksın?
Bu borç ödenecekse kimin parası ile ödenecek? Gerçi yolu yapacakları, elektrik borcunu sıfırlayacakları da meçhul ya!!
BDP’li biri: “Bizden biri paltosunu bile belediye koltuğuna koysa, halk ona oy verecek” diyordu. Gerçekten bu halkı bu kadar cahil mi görüyorlar? Bu halk kim olursa olsun, nereden gelirse gelsin, kim olduğu çok önemli olmadan gözü kapalı mı oyunu birilerine veriyor?
Birileri böyle olabilir. Belki bunu söyleyenlerin basireti kapanmıştır. Ama halkımın bu şekilde cahil görülmesini, doğrusu içime sindiremiyorum. Halk cahil değildir ve kime oyunu vereceğini bilir.
Tabi ki cahil olan ve basireti kapanmış olanlar da vardır. Batman’da rahmetli Salih Gök Belediye Başkanı iken, bir sokağa asfalt dökülüyor. Halk başkanı birbirine gösteriyor ve “Görüyor musunuz nasılda mükemmel bir hizmet veriyor” diyorlar.
PKK/BDP’lilerden biri: “Değil sokaklarımıza asfalt, altın bile dökse, biz ona değil, PKK’li birisine oyumuzu vereceğiz” diyor. Doğrusu bu şahsın sözünü Yalancı Peygamber Museyleme’nin kabilesinden olan birinin: “Ey Muselleme ben senin yalancı olduğunu biliyorum ve Muhammed’in doğru olduğunu da biliyorum. Ama kendi kabilemden olan bir yalancıyı kendi kabilemden olmayan bir doğru kişiye tercih ederim” diyor.
Bu cehalet ve taassubun doruğa vardığı noktadır.
PKK/BDP, halkın tamamen zararına olan uygulamalardan vazgeçmiyor. Bir gece yarısı bin bir zahmetle alınan araçlar kundaklanıp yakılıyor. Yok, Apo’nun yakalanma yıl dönümü, yok PKK’nin kuruluş yıl dönümü, yok şunun nezle olma yıl dönümü nedeniyle kepenk kapatma eylemleri yapılıyor.
Kepenk kapama eylemlerinin halka olan faydası nedir?
Daha doğrusu bu eylemler halka ne kadar zarar veriyor? Hiç düşünen yok.
Halk be çare uygulamaya boynunu büküyor. Çünkü bir gün içerisinde zararı milyarı aşsa da iş yerine gelecek bir monotofun daha büyük bir zarar sebep olacağını biliyor. Bu yüzden çareyi kepenk kapatmada buluyor. Kepengini kapatsa da için için isyan ediyor. Uygulamadan dolayı PKK/BDP’ye kan kusuyor.
Çarşı esnafından konuştuklarımın hiçbiri eyleme “eyvallah” demedi.
1991’den beri kepenk kapatma eylemi devam ediyor. Kimi basın yayın kuruluşlarının bilinçli veya bilinçsiz yayını ile halk durumdan haberdar oluyor. Ya da fısıltı ile esnaflar arasında yarın kepenklerin kapalı olacağı yayılıyor. Ve kepenkler bu şekilde kapatılıyor. Kepenk kapatmayan kaç yer ise kundaklandı.
Halkımız artık uyanmalıdır. Kendine yakışır idareciler seçmelidir. Halkın gelirini kendileri ve örgütleri için rant malzemesi yapanları tercih etmekten vazgeçmelidir. Kendi öz değerlerine sahip çıkacakları tercih etmelidir.
Selam ve dua ile Allah’a emanet olun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.