"Kerbela, mazlumların zalimlere direndiği her yerdir"
Peygamber Sevdalıları Platformu üyesi derneklerden Bitlis Best-Der, Hz. Hüseyin'in şahadetinin yıl dönümü münasebetiyle program düzenledi.
BİTLİS- Bitlis Best-Der hizmet binasında düzenlenen programda, Kerbela, mazlumların zalimlere karşı dik durarak, mücadele ettiği her yer olduğu vurgusu yapıldı. Program ilahiyatçı Musab Dalga’nın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
“Aşura, tarihte birçok olayın tanığıdır”
Derneğin üye ve gönüllülerinin yanı sıra vatandaşların da katıldığı programda, günün anlam ve önemine binaen bir konuşma yapan eğitimci Önder İnan, aşura gününde birçok olayın yaşadığını belirterek, şöyle konuştu:
“Bugün Muharrem ayının 10. günü, yani aşura günü. Bu ayda geçmiş ümmetlerin de tanıklık ettiği çok önemli hadiseler olmuştur. Bunlar, Hz. Âdem'in tövbesinin kabul edilmesi, Hz. İdris’in diri olarak göğe yükseltilmesi, Hz. Nuh’un gemisinin tufandan kurtulması, Hz. İbrahim’in ateşte yanmaması, Hz. Yakup'un oğlu Hz. Yusuf’a kavuşması, Hz.Eyüb’un hastalıklarının iyileşmesi, Hz. Musa’nın Kızıldeniz'den geçip İsrailoğullarını Firavun’dan kurtarılması, Hz. Yunus’un balığın karnından çıkması, Hz. İsa'nın doğumu ve ölümden kurtarılıp göğe yükseltilmesi gibi hadiselerin cereyan ettiği gündür.” dedi.
“Hüseyni katledenler onun arkasında saf tutanlardır”
Müminler Muharrem ayını değerlendirirken, Hz. Hüseyin`in Kerbela’da yaşadıklarından bir ders çıkarması gerektiğini ifade eden İnan, “Yoksa biz, Kerbela’yı sohbetlerimizde nesillerimize ve bizden sonraki nesillere aktarırken, bir hikâye gibi anlatırsak, Hz. Hüseyin’in kıyamının bir anlamı kalmayacak. Hz. Hüseyin’in başının bedeninden koparılışının bir anlamı olmayacak.
Hz. Hüseyin neden kıyam etti? Hz. Hüseyin neden öldürüldü? Hz. Hüseyin kâfir bir kavme karşı kıyam etmemişti. O dönemde Yezid ve Yezidi’n etrafındakiler de namaz kılıyorlardı, oruç tutuyorlardı. Yezid Cuma günü camide hutbe veriyordu.
Yezid, hem kendisine Allah’ın Resul’ünün halifesi diyor, kendisini Resulullah’ın vekili kabul ediyor,hem de içki içiyordu, kadın oynatıyordu, zamanını İslam’ın işleri ile değil, av törenlerinde geçiriyordu.
Yezid’in Müslümanlardan istediği neydi? Gözü, kulağı, dili, eli kontrol edemeyen, ölü bir iman. Fakat Hz. Hüseyin buna razı olabilir miydi?
“Hz. Hüseyin’den yana olmak, küfrün teşvik ettiği yoldan da uzak durmaktır”
Bugün Hz. Hüseyin’den yana olmak, küfrün teşvik ettiği yoldan da uzak durmaktır. Hz. Hüseyin, ümmetin Hz. Hüseyin’idir. Kerbela, ümmetin Kerbela’sıdır. Ümmet, Kerbela’yı görmek, Kerbela üzerine düşünmek, bugünü ve yarını için ondan yararlanmak zorundadır.”
Bugün ümmetin içinde olduğu felaketin Kerbela olduğunu, bugün, bu ümmetin imanından, vicdanından istenenin, Hz. Hüseyin’den istenilenle aynı olduğu hatırlatmasında bulunan İnan, sözlerine şöyle devam etti: “Göz, kötülüğü görünce kapanmaya, kulak zulmü duyunca kapanmaya alışacak. Ve iman, bu kapanmadan, bu tıkanmadan rahatsız olmayacak. Bugün, bizden istenen, bize önerilen bu ‘Kör’ ve ‘Sağır’ iman değil mi?
Kendisine Müslüman diyen biri, Müslümanlara zulmediyordu. O günden sonra Müslümanlar, Mekke müşrikleriyle değil, böyle zalimlerle karşı karşıya kalacaklardı. Eğer Resulullah’ın torunu bu zulme karşı çıkmasaydı ne olurdu?
Hz. Hüseyin’in öfkesi Allah içindir. O, duygularının esiri değildir. O, Yüce Kur’an’ın kendisine vahy olduğu Hz. Muhammed Mustafa’nın torunudur. O, ilmin kapısı Hz. Ali’nin oğludur. O, Allah rızası için, Hz. Resulullah’ın sünneti üzerine Kerbela’daydı.”
“Bu gün İslam coğrafyasının her karışında Kerbela yaşanıyor”
Kerbelaya iki açıdan bakabileceği tespitinde bulunan İnan, “Birinci açıdan bakıldığında, bu hadisenin adı “facia”dır. Sözde Kahramanları ise, Yezid, Ubeydullah İbni Ziyad, Ömer ibni Saad, Şimr, Sinan gibi katil, makam ve mevki için her şeyi yapabilecek kadar gözleri dönmüş, bunun için Peygamber torununu bile öldürecek kadar alçalmış canavar ruhlu insancıklar.
İkinci açıdan bakıldığında ise, bu hadisenin adı “Kutsal Kıyam”dır. Her türlü yozlaşmaya, keyfiliğe, zorbalığa, adaletsizliğe, haksızlığa, zulüm ve insafsızlığa karşı bir başkaldırıdır. Kahramanları ise, her şeye rağmen zalim Yezid’e biat etmeyen direnişin öncüsü, şehitler serdarı İmam Hüseyin’dir. Ve yine onu başından sonuna kadar destekleyen, her zaman yanında olan dava arkadaşlarıdır.
Peygamber ailesinin suçu ne idi? Onların tek suçu Kur'an-ı savunmaktı, Resulullah'ın sünnetini yaşatmaktı. İslam’ı tahriplerden koruyup sağlam bir şekilde bizlere ve gelecek tüm nesillere ulaştırmaktı. Peki, bizler ne yapacağız? Bizler yaşadığımız sürece, Kerbela şehitlerinin yolunu sürdüreceğiz. Kuran'ın, sünnetin ve Ehli Beyt'in takipçileri olacağız. Kerbela kahramanlarını iyi tanıyıp bütün cihana tanıtacağız.” şeklinde konuştu.
Program, yapılan duanın ardında verilen aşura ikramıyla sona erdi. (Şükrü Tontaş-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.