Mehmet GÖKTAŞ
Keşke kitabevlerine hücum etseydik
Keşke marketlere hücum edeceğimize kitabevlerine koşsaydık, makarna raflarını boşaltacağımıza birazcık olsun kitap raflarını boşaltsaydık diyorum.
Şu koronavirüs salgını birçok açıdan insanlık olarak bizim nasıl bir karaktere sahip olduğumuzu, nerelere savrulduğumuzu gösteriverdi.
Birçok açıdan utanılacak hatta ağlanacak durumda olduğumuz ortaya çıktı. Özellikle marketlerde sergilediğimiz şu panik ne akılla ne bilimle ve ne de İslam’la izah edilebilir.
Bir gün geriye dönüp baktığımızda yaptıklarımızın bir kısmına güleceğiz, bir kısmından utanacağız. Keşke onun yerine Rabbimiz bu halimize ne diyor diye şimdiden düşünebilsek.
Neyse, vakit geçmedi henüz, mademki yaşıyoruz her şeyin telafisi mümkün.
Kitaba, kitabevlerine hücum etseydik diyorum.
Başta öğrenciler olmak üzere toplumun büyük bir kesimi haftalarca evlerine çekilmek durumunda. Bunu biz büyük bir fırsata, hem de çok büyük bir fırsata çevirme imkânına sahibiz. Okuma fırsatı.
Mademki kalabalıklardan uzak kalmamız isteniyor, mademki zaruret olmadan evimizden çıkmamamız hatta odamıza çekilmemiz tavsiye ediliyor. Okumak için bundan daha büyük bir nimet olabilir mi?
Farkındaysanız insan her zaman kitap okuma ortamı bulamıyor. En basit bir sebepten dolayı ya kitabı elimize alamıyoruz veya almışsak bırakıyoruz.
İşte en güzel ortam. Artık buna da başka bahaneler bulmayalım, kaçırmayalım bu fırsatı. Hemen bir kitap listesi çıkaralım, hangi konuda eksik kalmışız bir düşünelim. Alıp da şimdiye kadar bir türlü okuyamadığımız evdeki kitaplarımızı gözden geçirelim
Fakat mutlaka şöyle bir dışarı çıkalım, kitabevlerini gezelim, kitap dünyasından birazcık haberdar olalım, yeni çıkan kitaplardan gafil olmayalım. Unutmayalım ki okumak bir ayrıcalıktır, okumadan, gündemi takip etmeden var olamayız.
Eski bildiklerinizi yeterli zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Velev ki hak yolda olsanız bile hakkı savunmak için yeni bilgilere ihtiyacımız vardır. Eski hastalıklar, eski mikroplar bugün yeniden ortaya çıkıyor ama bağışıklık kazanmış olarak çıkıyor, yani eski ilaçlar artık tesir etmiyor.
Şu bir ay içinde inanın çok şey kazanırız, bilgi dağarcığımızda somut gelişmeler gösterebiliriz. Düşünce ağırlıklı okumaları hafifletmek için listemize bir iki roman koyabiliriz, fazla olmasın.
Haydin, bırakın şu market koşuşturmasını, istikamet kitabevleri!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.