Kilim ve seccade dokuyarak bugünlere geldim

Kilim ve seccade dokuyarak bugünlere geldim

Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde kilim dokumacılığı yaparak geçimini sağlayan Hüseyin Usta, eskimiş kıyafetleri kilim olarak yeniden dokuduğunu, bu mesleği icra ederken psikolojik olarak da rahatladığını ifade etti.

Bismil'de eski ve el yapımı olan tezgâhta kilim ve seccade dokuyarak geçimini sağlayan Hüseyin Sarıaltun, kadınların getirdiği eski kıyafetlerden sökülmüş ipleri yeniden dokuyarak ekonomiye katkı sunduğunu, bununla beraber psikolojik olarak da rahatladığını söyledi.

6 çocuk babası 49 yaşındaki Hüseyin Sarıaltun, yok olmaya yüz tutmuş dokuma mesleğini 22 yıldır tezgâhında ayakta tutmaya çalıyor.

Müşterilerinin çoğunluğunun kadınlardan oluştuğunu belirten Sarıaltun, "Erkekler pek buraya uğramaz. Kadınlar bu tür şeylere daha çok önem verdikleri için müşterilerim hepsi kadınlar oluyor. Anneler evde eskimiş orlon kazak gibi elbiseleri çözerek iplerini bana getiriyorlar. Bazen de yeni aldıkları ipleri getiriyorlar. Getirdikleri ipleri burada makara aracıyla belirli mesafede daha önce kestiğim elektrik borularına sararak işlemek için hazır hale getiriyorum. Bu yaptığım meslekle hem ailemi geçindiriyorum ve hem de artık kullanılamayacak ipleri tekrar işleyerek kilim olarak ekonomiye katkı sunuyorum."

"Kilim ve seccade dokuyarak bugünlere geldim"

Eski kazaklardan sökülmüş iplerden çeşitli ebatlarda kilim, yolluk ve seccade dokuduğunu belirten Hüseyin Sarıaltun, "Yaklaşık 22 yıldır dokumacılık yaparak geçimimi sağlıyorum. Kilim ve seccade dokuyarak bugünlere geldim. Son birkaç yıl içinde bu işin müşterisi azaldığından dolayı sadece seccade dokuyorum. Karşılığında ücret olarak 20 TL gibi cüzi bir para alıyorum." dedi.

"Bu işin verdiği huzur sayesinde psikolojim düzeldi"

Dokumacılığa askerden geldikten sonra başladığını ifade eden Sarıaltun, sözlerine şöyle devam etti: "Ben askerlikten geldikten sonra psikolojik hastalık geçirdim. 45 gün Elazığ'da hastanede tedavi gördüm. Bu işe atıldıktan sonra ilaçların yardımı ve de bu işin verdiği huzur sayesinde psikolojim düzeldi. Bizim aileden abim de bu işi yapıyordu. Daha önce bana bu işi yapmam için teklif ettiyse de bana zor göründüğü için yapmak istememiştim.  Şu an kullandığım tezgâhın eski sahibi Hasan Keyfi’lidir. Hasan usta bizim komşumuzdu. Onun bana verdiği cesaretle bu işi öğrendim. Bu işe önce abimin yanında çalışarak başladım. Sonra Hasan ustanın tezgâhını aldım. Bu işe başladıktan sonra zor anlarım da oldu. Çoğu zaman, bilmediğim için ipi fazla çektiğimizde daralma oluyordu ve yanlarda kopmalar meydana geliyordu. Zorluklar çekiyordum, alıştıktan sonra bu işi yapmaya devam ettim."  

"Şimdilerde günde 2-3 tane kilim yapıyorum"

İşinde ilk dönemlerdeki gibi yoğunluk yaşamadığını, birçok meslek gibi kendi işinde de düşüş olduğunu belirten Sarıaltun, "Bismil’de daha önce 5 kişi bu işi yapıyordu. Bu işi yapanlardan kimisi Batı'ya gitti kimisi de başka işler yapmaya başlayınca bu mesleği devam ettiren tek ben kaldım. Bismil’de bu işi yapan başkası olmayınca müşteriler hepsi bana gelmeye başladı. Çok yoğunluk yaşandı. Bazen parasını peşin verenlere dahi 7 ay gün veriyordum. Şimdi ise müşteriler az olduğu için ağır çalışıyorum. Günde 2-3 tane kilim yapıyorum. Eski yoğunluk yok, idare etmeye çalışıyorum." dedi.

Fırat Mahallesi 15. Cadde 221. Sokakta bulunan işyerinde dokumacılık mesleğini devam ettiren Hüseyin Sarıaltun, kilim ve yolluk dokumacılığına ilgi duyanlara sanatını öğretmek istediğini ve bunun için herkese kapısının açık olduğunu ifade etti.

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.